KANAL D'nin "Gece Gündüz" adlı polisiye dizisini izlemeye artık gönlüm el vermiyor. Zira diziyi ne zaman seyretmeye kalksam, Kemal Komiser ile yardımcısı Aslan'ın türlü beceriksizliğine rast gelip, sinir oluyorum. Onlar bana göre dünyanın en beceriksiz polis ekibi... "Polis Akademisi" filmindeki şavalaklar bile bazen eğrisini doğrusuna denk getirip, başarılı oluyorlardı. Bizimkilerde o da yok. Ya işlerine yarayacak tanıklar gözlerinin önünde öldürülür, ya tutuklamaya kalktıkları adamı dürbünlü tüfekle vururlar, ya kendilerine emanet edilen paha biçilmez kolyeyi, baskın yiyip üç tane eşkıyaya kaptırırlar... Benim asıl merak ettiğim, bu sicilleriyle hâlâ nasıl polislik yaptıkları... Son bölümde Kemal ile Aslan bu kez Kemal Komiser'in kardeşi Orhan'ın hayatını bile koruyamadılar. Psikopat katil, bizimkilerin o her zamanki dalgınlıklarından faydalanıp, Orhan'ı iki kaşının arasından vurup öldürdü... Bu arada bizim aslan yürekli Aslan'ın da özel harekat timindeyken, eşkıyaya karşı karısının hayatını koruyamadığını öğrendik. Dizide bir de acar polis muhabiri kız var ki, inanılmaz. Kız, emniyet müdürlüğündeki her kapının ardından içeriyi dinliyor ve aldığı istihbaratları anında habere çeviriyor. Kız değil sanki elektronik böcek... Ve bizim polisler kendi evlerindeki bu "dinlemenin" dahi önüne geçemiyorlar. Korkum; Emniyet Genel Müdürlüğü'nün "Bizi küçük düşürüyorlar" diye diziyi dava etmesi...