BU aralar çocuğa ilaç içirir gibi, edebiyatı televizyon dizilerinin içine tıkıp, izleyiciye yutturuyorlar. Geçenlerde bir ankette en fazla tanınan edebiyatçının Reşat Nuri Güntekin olduğu ortaya çıkmıştı. Eminim bunda Yaprak Dökümü ve Dudaktan Kalbe dizilerinin etkisi vardır. Sessiz Fırtına dizisi de son dönemde bir "edebiyat atağına" kalktı. Cemal Süreya'nın şiirleri, dizinin erkek kahramanlarının dudaklarında aşk itirafları olarak soluk kazanıp, izleyiciye ulaşıyor. Ancak bana göre edebiyata ekrandan destek vermesi gereken ilk dizi Yaprak Dökümü olmalı. Zira Reşat Nuri Güntekin'in ünlü romanında Fikret karakteri, kitap okumaya çok hevesli bir genç kadındı. Adeta kitapları elinden düşürmüyordu. Oysa dizi versiyonunda Fikret'i hiç kitap okurken görmüyoruz. Acaba senaristler arada bir Fikret'in eline bir roman tutuştursalar ve Türk Edebiyatı'nın ölümsüz klasiklerini ekran başındakilere "çaktırmadan" tanıtsalar nasıl olur?