Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Diva'nın yerine geçecek jüri üyesi buldum

Bülent Ersoy meselesinin gerektiğinden fazla büyütüldüğünü düşünüyorum. Popstar Alaturka'daki konuşmasının hemen ardından yazdığım yorumda, "Oğlum olsa askere göndermem" lafının yersiz ve zamansız olduğunu söylemiş, yüreğimi Ebru Gündeş'in sözlerinin yanına iliştirmiştim. Gerçekten de ne Popstar Alaturka programı böyle bir konuşmanın yeri, ne de Mehmetçiğin canı pahasına gerçekleştirdiği Güneş Operasyonu günleri bu lafların zamanıydı. Evet, herkes gönlünden geçeni söyleyebilir. Ama söz konusu olan vatan savunmasıysa ve bu sözler ayrılıkçıların mitinglerinde slogana dönüşüyorsa, o zaman "iki düşünüp, bir konuşmak" gerekir. Üç gündür, memleket Bülent Ersoy'un sözleriyle çalkalanıyor. Yaptığı basın toplantısı bazı haber bültenlerine "ilk haber" olarak giriyor. Meğer Bülent Ersoy, memleketin en önemli siyasi şahsiyetiymiş de haberimiz yokmuş!.. Ben Ersoy'un iki yıl önce Deniz Baykal'ı kendisinden rüşvet istemekle suçladığı sözlerine de ekranda şahit olmuştum. Sonra ne oldu? Tazminat ödedi... Demek ki Ersoy'un dil tartısında bir problem var. Buna rağmen ağzından çıkan her şeyin bu denli "önemsenmesine" şaşırıyorum. Şimdi Ersoy'un jüri üyeliğinin RTÜK tarafından engellenip, engellenmeyeceği tartışılıyor. Star yönetimi ve yapımcı Osmantan Erkır zorda. Tam bir "yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal" durumu. Ben, jüri üyeliği için Bülent Ersoy'un yerine Nuran Hanım'ı öneriyorum. Nuran Hanım kim mi? Önceki gün Şanlıurfa'da bölücülerin Kuzey Irak'taki harekata karşı yaptığı gösterinin ortasına dalıp, "Çoluk çocuk ölürken neredeydiniz?" diyen, kim olduğunu soranlara "Ben vatan annesiyim" diye yanıt veren ve sözde barış isteyenler tarafından linç edilmekten polis marifetiyle kurtulan Nuran Hanım... Gelin görün ki Ersoy'un sözleri manşet oldu ama Nuran Hanım'ınkiler iç sayfaların en altında bir buçuk sütuna sıkışıp, kaldı... Bülent Ersoy'u "cesaretinden" dolayı kutlayanlar, Nuran Hanım için niye tek kelime etmiyorlar? Ben gerçek yüreklilik diye onun yaptığına derim. Sıcak stüdyoda, tuvaletler, tüller içinde, bir yandan göğüs dekoltesini kapatıp, bir yandan "Evladım olsa askere yollamam" demek mi daha cesurca, yoksa tek başına 200 gözü dönmüş bölücünün arasına dalıp, "Yüz evladım olsa yüzünü de askere gönderirim" diyen Nuran Hanım'ın yaptığı mı? Ses istiyorum makinist, seeees!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA