Ekranlarda uzun bir bocalama döneminin ardından taşların yavaş yavaş yerlerini bulduğunu görmekten mutluyum. İlk mutluluğum, Uğur Dündar'ın Star Ana Haber'de anchorman olarak göreve başlayacak olması. Show'da Ali Kırca, Kanal D'de Mehmet Ali Birand, Star'da Uğur Dündar, Kanal 1'de Fatih Altaylı... Bu köşede her zaman savunduğum, "Haberi, tecrübeli habercilerin sunması"dır. Hele alınlarında, göz kenarlarında haber ile yoğrulmuş yılların çizgilerinden oluşmuş birer "porte" varsa ve saçları da değirmende ağarmamışsa, onların ağzından haber dinlemek daha bir güzel, daha bir inandırıcı oluyor. Bu nedenle Uğur Dündar'ın anchorman olarak ekrandaki haber rekabetine ayrı bir güç ve kalite getireceğine inanıyorum. Kenan Işık ise rotasını anchorman'likten, yarışma sunuculuğuna kırmakla iyi etti. Hani derler ya, taş yerinde ağırdır... Star'daki "Kim 1 Milyon İster?" her ne kadar şimdilik Acun fenomeninin gölgesinde kalsa da bence izleyicisini yavaş yavaş geri kazanacaktır. Işık'ı tekrar deplasman yerine "kendi sahasında" oynarken görmek, sevindirici. Mehmet Ali Erbil de ekranlara Kanal 1'deki Çarkıfelek ile döndü. Ama bu kez "şovmen" değil, "sunucu" olarak. Artık işini "suyunu çıkarmadan" yapıyor. Yine esprili, yine neşeli ama bu kez ekran karşısında ailece oturanlar, Çarkıfelek'i "yüreği ağzında" seyretmiyor. Şahan Gökbakar, pek çok başarısız ekran deneyiminin ardından bu kez en iyi yapacağı işte, "doğaçlama espri kulvarında" mücadele etmeye başladı. Kanal 1'deki "Kolay Gelsin" için ileride yazacağım çok şey var. Ama şimdilik Şahan'ın doğru bir projenin içinde olduğunu söylemekle yetineyim. Ve Mesut Yar... O da ekranda yapabileceği en iyi işin "Uyan Türkiye" olduğuna uyandı! Star ekranları, sabahın erken saatlerinde Mesut sayesinde yine hareketlilik kazandı. Ama benim damağımda hâlâ Mesut'un o unutulmaz gece haberlerinin tadı var. Keşke diziler ve yarışmalarla iyice sıkışan prototip çılgınlığı izin verse de, Mesut'u o en verimli olduğu "son haberler" kuşağında izleyebilsem...