TRT ile beraber pek çok kanal, televizyonda "eğlence" anlayışının yıllar önce değiştiğini bu yıl da fark edemeyince ortaya yine "75 model" sözde eğlencelikler ve buna bağlı hayal kırıklıkları çıktı. Bir kez daha altını çizmekte yarar var: Televizyonda "yıldız" dönemi bitti. Halk artık ekranda "kendi keşfettiği" starları görmek istiyor. "Var mısın Yok musun?" yarışmasındaki "Muhasebeci Kemal" işte bunun içindir ki, Tarkan da dahil tüm yıldızlara tur bindirdi. Artık DVD'den, VCD'den, görüntülü telefondan bol bir şey yok. İnternet deseniz, emrinize amade. Bir tuşa basıp, istediğiniz yıldızı "elinize ya da evinize" indirmek için yılbaşını beklemeye ne hacet? Tarkan, TRT ekranına çıkmadan önce albümü internette zaten milyon kez tık'lanmıştı. Buna bir de TRT'ye özgü "senkron skandalı" eklenince yılbaşı akşamı hem Megastar'a hem de TRT'ye zindan oldu. Bence asıl problem, sesteki "senkron" yani "eşleştirme" değildi. TRT, ne yazık ki günümüzün dinamik eğlence anlayışı ile kendi köhnemiş çarkları arasında "senkron" tutturmakta güçlük çekiyordu. Bir kere televizyonda şarkılı-türkülü-danslı eğlence yapacaksanız bunu mutlaka "canlı" yayınlayacaksınız. Paraya kıyıp, "özel sahne ve ekipman" kullanacaksınız. Eğlencenin içinde mutlaka bir atraksiyon da olacak. (Yarışma, çekiliş, özel güldürü, canlı bağlantılar v.s.) Bir de bu milleti her gün prime time'da yalnızca dizi izlemeye şartlandırıp, sonra da yılbaşı gecesi onlardan özel eğlence izlemesini beklemek hayalciliktir. Sözlerimin kanıtı, reyting tablosunda duruyor. Yılbaşı ekranında en iyi iş yapanlar; Var mısın Yok musun, Avrupa Yakası ve Arka Sokaklar... Şimdi bu sektöre sözde "özel eğlence" hazırlayanların ve bu bütçeleri onaylayanların önlerinde koca bir yıl var. Umarım, bizim yıllardır vurgulamaya çalıştığımız "değişen TV eğlencesi kültürünü" bu 365 günde çözmeyi başarırlar. Yoksa gelecek yıl bu vakitler biz yine aynı yazıları yazmak zorunda kalacağız!..