KAYGILANIYORUM.... Çünkü televizyonda herkes "kendi adaletini" sağlamanın peşine düşmüş gibi. RTÜK şöyle veya böyle Kurtlar Vadisi ile ana haber bültenlerine müdahale etti. RTÜK Başkanı Zahid Akman, kurul üyelerinin bazı gruplar tarafından ölümle tehdit edildiğini açıkladı. Adana'da 4 genç, Beyaz Gelincik dizisinde rol icabı Meryemce'ye uyuşturucu verdi diye genç bir oyuncuyu hastanelik etti. Şanlıurfa'da "Kent insanını küçük düşürüyor" diye 50 kişilik bir grup, Yaralı Yürek dizisinin setini basıp, yönetmenini linç etmeye kalktı. Adaletin terazisi eğer gözü kapalı saf kızın elinden alınıp da "güçlü"nün eline geçerse vay o demokrasinin haline... Beni en çok rahatsız eden Yaralı Yürek dizisinin setine yapılan baskın oldu. Anlamadığım şu: Yaklaşık 10 gündür bu diziyle ilgili tehditler biliniyordu. Hatta yerel basında pek çok tahrik edici haber yayınlanmıştı. Peki neden açıkça hedef gösterilen bu dizinin setine, potansiyel saldırganları caydırmak için iki tane jandarma gönderilmedi? Ve asıl üzüldüğüm nokta: Seti basanlar dizide en çok neye bozulmuşlar biliyor musunuz? Ağanın, yanında çalıştırdığı kıza tecavüz etmesine değil de, onu oğluyla evlendirmesine... Ben o 40-50 kişinin Şanlıurfalı vatandaşlarımızı temsil ettiğine asla inanmıyorum. Aklı başında Şanlıurfalılar'ın, bu eşkıyaları kendilerinden sayacaklarını da sanmıyorum...