Burak Yazgıç adlı okurumuz Show TV'deki "Gizli Dünyalar" programında rastladığı bir diyaloğu yazmış: REMZİ: Benim oğlumu bilirsin değil mi? ALİ: Hangisi Remzi? Senin 4 oğlun var. REMZİ: Ortanca olanı diyorum canım. Hani ona üç tane dükkan açmıştık. İşleri de iyi. 3 milyar da başlık parası veriyorum. ALİ: Hımm.. Tamam be, verdim gitti! (İyi de 4 oğlandan "ortanca" olan hangisi?)
NE DEMİŞ?
"Galatasaray, Kayserispor'u pastırma gibi pidenin üzerine yatırıp iftar yaptı!" (Erman Toroğlu'nun "Maraton"daki sözleri)
GAF KÜRSÜSÜ
"Meşaleyi taşıyacak olan Vildan Toptaş eski bir basketbol futbolcusu!!!" (Galatasaray'ın 100. yıl etkinliklerini Lig TV'den canlı olarak anlatan Mustafa Öztoprak'ın sözleri)
BİZİM DECODER
National Geographic kanalında yayınlanan "Felaket Anları" adlı belgeselde insanlık tarihindeki büyük faciaların ardından yapılan araştırmalar konu ediliyor. Bilgisayar simülasyonları yardımıyla felaketin neredeyse her saniyesi adeta yeniden canlandırılıyor ve olayın nedenleri, kim ya da kimlerin kusurlu olduğu bir bir ortaya çıkartılıyor. Bu kez konu edilen olay, 6 Temmuz 1988'de Kuzey Denizi'ni adeta cehenneme çeviren petrol platformundaki patlamaydı. Piper Alpha adındaki İngiliz şirketine ait 230 metre yüksekliğindeki dev platform, İskoçya'nın Aberdeen limanı açıklarında bir gaz kaçağından çıkan yangın sonucu bir anda cehenneme dönmüş ve 169 kişiye mezar olmuştu. 85 uzmandan oluşan araştırma komisyonunun olaydan kurtulanlarla yaptığı görüşmeler ve amatör kameralar tarafından tespit edilen görüntülerin yardımıyla hazırlanan bilgisayar canlandırması, olayın nedenini açık bir şekilde ortaya koymaya yetti. Bir gece önce arızalanan LPG pompasının o gece değiştirilmesi gerekiyordu. Ama vana değiştirilmedi. Çünkü yedeği de arızalıydı ve onarımıyla ilgili iş emri ihmal edilmişti. Büyük basınca dayanamayan o tek vanadan sızan LPG koca platformu havaya uçurmuş ve 169 kişinin canına mal olmuştu. Belgeseli izlerken düşündüm: Acaba bizim son tren kazalarıyla ilgili, bilgisayar destekli benzer bir inceleme yapılmış mıydı? Yoksa biz hala taş devrini mi yaşıyorduk...