Gizemli programlar furyasına atv de katıldı. "Gerçeğin Ötesi" programı, "etme-bulma ve ak sakallı dede" modasına son derece uygun bir yapım. Ancak benim izlediğim bölümde bazı mantık hataları vardı. Adam, iş görüşmesi için İstanbul'dan Çanakkale'ye gidiyordu. O sırada İstanbul'da eşiyle birlikte bıraktığı çocuğuna otomobil çarpmıştı. Babanın kanına ihtiyaç vardı. Eşi, "Ona nasıl haber versem?" diye kıvranırken, adamın yolda tesadüfen görüp azığını paylaştığı, ceketini verdiği "ihtiyar" yeniden yoluna çıktı ve dedi ki: "Kızım kaza geçirmiş. Beni İstanbul'a götürmelisin!" Adam da hayati önemdeki iş görüşmesinden vazgeçip, ihtiyarı gerisin geriye ve muhtemelen Çanakkale yakınlarından İstanbul'a hastaneye getirdi. Sonra da iş görüşmesi yapacağı adama cep telefonuyla ulaşmaya çalıştı ama böyle biri yoktu! Ardından ihtiyarı getirdiği kamyonetinin içinde, milyarlarca lira buldu. Hem çocuğunun hayatı kurtulmuş, hem de bir anda borçlarını ödeyecek duruma gelmişti. Gelelim hatalara: Adam, neden ihtiyarı bir otobüse bindirip, İstanbul'a göndermek varken onca yolu gerisin geriye döndü? Böylesi daha ucuz ve zahmetsiz olmaz mıydı? İkinci hata: Kadın kocasına nasıl haber vereceğini bilemedi. Bir telefon etmeyi bile denemedi. Oysa adamın yanında cep telefonu vardı. Doğrusu öykü, "Gerçeğin Ötesi"nin de ötesindeydi!