ÖNCE davetiyesi geldi. Digitürk üzerinden yayın yapan Playboy TV ve Adult Channel'ın tanıtımı Reina'daki G by Karaf'ta yapılacaktı. Eh, görev kutsaldır. Tüm televizyon kanallarının sezon açılışı gecelerine katılıp, Playboy'u ihmal etmek en başta "köşemizin eşitlik ilkesine" uymazdı!.. Bu durumda davete icabet etmek kaçınılmaz oluyordu.
NİYET Mİ ÇEKECEĞİZ?
Zorluk, gardırobumun önünde başladı. Acaba ne giymeliydim? Öyle ya, ömrümde ilk kez bir erotik kanalın tanıtım gecesine gidiyordum. Takım elbise-kravat ağır kaçabilirdi. Zaten gecenin ismi de "One Hot Night" yani "Sıcak Bir Gece"ydi. Açıkça ifade etmeseler de "hamama giren terler" diyorlardı. Bu nedenle "hafif bir şeyler" giymek en doğru olanıydı. Boxer'la partiye katılmanın "fazla hafif kaçacağına" kanaat getirip, blue jean, gömlek ve spor ceketten oluşan kostümümü kuşandım. Ama kapıdan içeri girince gördüm ki, işi en hafife alan benim. Herkes lacilerini, payetli tuvaletlerini filan kuşanmış. İçerisi tavşan çiftliği gibi... Bütün hanım garsonların kafalarında koca tavşan kulakları, popolarında top kuyruklar. Bir tanesi elinde tepsiyle geliyor. Karşımda tavşanı görünce "Benim için içlerinden bir tanesini siz seçin. Kısmet.." diyorum. Meğer niyet çektirmiyor, kanepe ikram ediyormuş Derken karşımda iki sarışın afet beliriyor. İşte onlar "gecenin anlam ve önemine uygun" giyinmişler. Daha doğrusu giyinmemişler Birinin adı Joddie, diğerinin Hayley'miş. Ve Playboy TV Başkan Yardımcısı Douglas H. Lindquist'in söylediğine göre gece geç saatlerde yaptıkları canlı şovla ekranda "yaramazlık" ederlermiş!.. Hay Allah, sen tut bir televizyonun tanıtım gecesine gel ama orada çalışanların hiçbirini tanıma... Keşke gelmeden önce Playboy kanalına üye olup, "bilgi" toplasaydım!..
YARAMAZLIK BAŞLIYOR
Az sonra Joddie ve Hayley onlar için özel olarak kurulan "mindere" geçiyorlar. Belli ki azıcık "yaramazlık" yapıp, organizasyonun tüm magazin programlarında yer almasını sağlayacaklar. İstanbul'da gece mekânları henüz sezonu açmadıkları için "işsizlikten" bunalan magazinci arkadaşlar, minderin etrafında kamera ve objektifleriyle peşreve soyunuyorlar. Joddie ile Hayley sutyenlerinin askısını aşağıya doğru indirir gibi yapıyorlar. "Tamam" diyorum, "Birazdan organizasyon Ana Haber'lik olacak..." Ama magazinci dostların tüm talepkâr bakışlarına rağmen kızlar gerisini getirmiyor. Tabii bunda menajerlerinin bir ara kulaklarına eğilip, fısıldadığı şeylerin etkisi de olabilir. "Ağır gelin, burası Türkiye" Ardından iki playboy güzeli, davetlilerle fotoğraf çektirmeye başlıyorlar. Güneri Civaoğlu ve sayfadaki kapı komşum Atilla Dorsay kollarını güzellerin beline dolayıp, bu anı "ölümsüzleştiriyorlar"... Ben o sırada salonun en tenha yerlerine doğru seğirtmekteyim. Çünkü bundan 15 yıl sonra gazetelerde playboy güzelleriyle çekilmiş fotoğrafımın altyazısını şimdiden görür gibiyim: "Zaten bir zamanlar Playboy kızlarıyla gönül eğlendirmekten başka bir şey yapmazdı"... Allah, Güneri Civaoğlu ve Atilla Dorsay'ı korusun!
