Iraklı teröristler tarafından hunharca katledilen Türk şoförü Murat Yüce'nin görüntülerinin yayınlanma biçimini bu sütunlarda eleştirmiştik. Nitekim RTÜK'e de vatandaşlardan şikayet yağdı. RTÜK bunun üzerine TV kanallarını bu konuda daha özenli ve duyarlı davranmaları konusunda uyardı. Ancak bu görüntülerin haber niteliği taşıdığını, hatta "olduğu gibi gösterilip" insanlara terörün ne denli ürkütücü olduğunun "iyice belletilmesi gerektiğini" savunanlar bile oldu. Konu tartışmaya açık. Ama ben diyorum ki, siz okuyucularımız iyi ki haber merkezlerinde değilsiniz. Zira bizlere ulaşan "ham görüntüleri" görseniz, psikolojiniz bozulur, hayata küser, fiziksel ve ruhsal olarak çöküntüye uğrarsınız. Bizim şirketin içindeki televizyonlarda normal yayınların yanı sıra Reuters, IHA, CHA gibi haber ajanslarının geçtiği bülten görüntüleri de yer alır. Buradaki görüntüler televizyon diliyle "ham" haldedir. Yani hiçbir sansüre, kurguya tabi tutulmamıştır. Bir bombalama olayından ya da kazadan sonraki en dehşet verici görüntüler oradadır. Sonra haber editörleri onları "ayıklar"... İşte bu "ayıklama" işlemine can dayanmaz. Hiç unutmuyorum, (zaten unutulacak gibi de değildi) Kosova Savaşı sırasında aracının içinde başına uçaksavar mermisi isabet eden bir askerin görüntüsü Reuters tarafından geçilmişti. O korkunç sahne tam bir hafta boyunca rüyama girmişti. Neyse, daha fazla içinizi karartmak niyetinde değilim. Dedim ya, iyi ki burada değilsiniz... Sahada çalışan muhabirlerin, kameramanların ve haber merkezindeki editörlerin ise Allah yardımcısı olsun.