Star TV'deki "Şaka Maka" programında türkücü Latif Doğan'ı şaka olsun diye kaçırıp, gözü bağlı helikopterden atlamaya zorlayan televizyon şakacısı Mustafa Karadeniz bu kez de Erzurum'un altını üstüne getirdi. Önce vali ve emniyet müdürü ile anlaşan Karadeniz, konser için kente gelen sanatçılar Tayfun Duygulu, Kadir Tapucu, Filiz Karataş, Hazal ve Medet Güngör'ün, tanımlanamayan gök cisimleri UFO'lar tarafından kaçırıldığı izlenimini yarattı. Şaka şöyle gelişti: Yeni sezonda Show TV'ye transfer olan Karadeniz'in Palandöken'den gökyüzüne saldığı balonları konser verdiği sırada gören Filiz Karataş sahnede bayılma numarası yaptı. Daha sonra otele doğru yola çıkan sanatçı grubunun UFO'lar tarafından kaçırıldığı söylentisi yayıldı. Şakacı Karadeniz, sanatçıları 24 saat boyunca bir eve kapatırken, jandarma ve polis ekipleriyle birlikte pek çok vatandaş dağlarda kayıp kişileri aramaya koyuldu. Bu arada Anadolu Ajansı "Erzurum'da görülen ışıklı cisme bakmaya giden 5 şarkıcı ile 1 gazeteciden haber alınamadığı bildirildi" haberiyle olayı abonelerine duyurdu. Başta Habertürk olmak üzere bazı televizyon kanalları da "UFO'lar sanatçıları kaçırdı" haberine bültenlerinde yer verdi. Bütün bu olup bitenler bana Orson Wells'in yazdığı bir oyunu 1938 yılında radyodan yayınlarken "Marslılar az sonra dünyayı işgal etmeye başlayacak" demesiyle başlayan ve saatler süren paniği anımsattı. Erzurum'daki olayda beni asıl kaygılandıran ise Mustafa Karadeniz'in şakası süresince polis ve jandarma ekiplerinin de "şakayı bilerek ya da bilmeyerek" arama kurtarma operasyonuna giriştiği yolundaki haberlerdi. İtfaiye, sağlık ve güvenlik gibi kritik kamu hizmeti veren resmi ekiplerin asılsız ihbarlarla meşgul edilmesi dünyanın her yerinde ciddi bir suçtur. İşin daha da vahimi, devletin kendi haber ajansıyla birlikte pek çok habercinin de yanılgıya düşmesine ve prestij kaybetmesine yol açan bu oyunun tam ortasında yer almasıdır.