Olay polis kayıtlarına da geçmiş. Hırsızlar, eşi çalışan kadının evinin çatısına çıkıp, önce televizyon antenini bozmuşlar. Sonra da kapıyı çalıp, "Yenge televizyon bozukmuş. Biz tamirciyiz. Sizin bey aradı, televizyonu servise götüreceğiz" deyip, aleti götürmüşler. Tabii akşam adam eve gelince olay aydınlanmış. Tam olan biteni tartışırlarken, kadının gözü pencerenin önünden elleri cebinde ıslık çalarak yürüyen hırsıza ilişmiş. Kadın, "Koş bey, televizyonu çalan hırsız sokakta" diye bağırınca adam donpaça dışarı fırlamış. 10 dakika sonra kapı çalınmış. Adamın biri, "Yenge, eşiniz hırsızı yakaladı. Şimdi karakoldalar. Enişte pantolonuyla ceketini istiyor" demiş. Kadın, mutluluk ve heyecanla kocasının elbiselerini kapıdaki adama vermiş. Sonuç malum... Az sonra hırsıza yetişemeyip, don-paça eve gelen adam, televizyonun üstüne bir de elbiselerinden olduğunu öğrenince adeta beyninden vurulmuş. Bildiğimiz şu ki; "Tamirciyim" diye kapıyı çalan herkese evin eşyalarını teslim etmemek gerekiyor. Bilmediğimiz ise kadının, öfkeli kocasının elinden kurtulup, kurtulmadığı!..