CNBC-e'deki "Simpsonlar"ı kaçırmamaya özen gösteririm. Zira "Simpsonlar" her ne kadar çocuklara sevimli gelen bir yapım olsa da, aslında içinden asıl mesaj çıkartması gerekenler büyüklerdir. Pazar akşamı evin oğlu Bart, edindiği kötü ruhlu bir arkadaşının "dolduruşuna" gelip, tüfekle bir kuşu öldürdü. Oysa kuşu öldürmemek için bir metre sağına nişan almıştı. Ama tüfek sola çekiyordu ve kuş vuruldu. Bart üzüntüsünden ne yapacağını bilemedi. Sonra kuşun yuvasındaki yumurtalara sahip çıktı. Onlardan yavru çıkartmak için seferber oldu. Ama yumurtalar kırıldığında dehşete kapıldı. Çünkü yumurtalardan Kolombiya kertenkeleleri çıktı. Bu kertenkeleler, kuş yumurtalarını çalıp, yerine kendi yumurtalarını koyuyor, yumurtadan çıkınca da kuşları yiyordu. Bir Federal Büro yetkilisi kuş neslini tehdit eden bu kertenkeleleri alıp, imha etmek için Simpsonlar'ın evine geldi. Ama Bart, annesinin de yardımıyla kaçıp, kertenkeleleri doğaya bıraktı. Bu arada kertenkeleler çoğalıp, kentte "kanatlı fare" olarak anılan ve hastalık taşıdığı saptanan güvercinleri yok ettiler. Bart, bu "hizmeti" karşılığında şehir meclisi tarafından ödüllendirildi. Olayların sonunda en müthiş yorum ise evin küçük kızından geldi: "Bart, iki gün önce bir tek kuşu öldürdüğün için kendini suçlu hissediyordun. Şimdi bütün kuşları yok ettin ama zafer sarhoşu gibisin!" Filmin sonunda Federal Büro yetkilisi kertenkelelerin çoğalmasına karşı alınacak önlemleri şöyle sıralıyordu: "Gelecek ay kertenkelelerle beslenen yılanları getireceğiz. Onlar kertenkeleleri yok edecek. Sonra yılan yiyen gorilleri kente taşıyacağız. Kış gelince de goriller donarak ölecek!" İnsan-doğa ilişkisindeki tezatlar bu kısacık süre içinde ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Peki bunları neden yazdım? Dün benim için çok özel bir gündü. "Yakından Kumanda" ya Doğa Savaşçıları Derneği tarafından verilen ödülü aldım. Doğa ve savaş... İlk bakışta birbirlerine "düşman" gibi görünen bu iki kelime, konu "Doğa Savaşçıları" olduğu zaman ne kadar da güzel bir uyum teşkil ediyor...