Doğalgaz dağıtımında eski bir oyuncu olsa da Ahlatçı asıl parayı, 1984'ten beri faaliyet gösterdiği kuyumculuk ve döviz işinden kazanıyor. Cirosunun 9 milyar liralık kısmı bu iki sektörden geliyor. Çorum'un merkezindeki mağazasının arkasındaki atölyede günde yaklaşık 55 kilogram altın bileziğe, 12 kilogram altın ise alyansa dönüşüyor. Haftanın altı günü atölyede üretim var. Bunlar Anadolu'da tam 2 bin 300 kuyumcuya her üç haftada bir 'markasız' olarak sevk ediliyor. Grubun Türkiye altın bilezik piyasasında yüzde 35, alyansta ise yüzde 25 pazar payı var. Ahlatçı sıradan bir kuyumcu değil. Elinde Darphane'nin az sayıdaki üreticide bulunan mühürlerinden biri var. Bu mühür, Ahlatçı'yı Ankara'nın doğusundaki gümrüklerden giren çıkan altınlara "ayar" vermeye yetkili kılıyor. Bu yetkiye sahip birkaç özel ayarcı daha var kuşkusuz ancak Ahlatçı'nın Anadolu hakimiyeti başka. Çünkü Türkiye'deki döviz işinde de ciddi bir etkisi var. Türkiye'de yaklaşık 20 milyar dolarlık döviz pazarının ilk üç oyuncusundan biri konumunda. Üstelik bu işte de devletin Ahlatçı Grubu'na tanıdığı bir imtiyaz var. Tam 21 yıldır Merkez Bankası Para ve Efektif Piyasaları'nın üyesi. Diğer yedi üye ile birlikte piyasa yapıcı bir rol üstleniyor. Oğlu Ahmet Emin Ahlatçı, döviz işindeki bu imtiyazın, Anadolu'daki altın ticaretinde kendilerine için büyük avantaj sağladığını anlatıyor.
Kuyum ve dövize göre görece küçük çaplı bir iş olsa da doğalgaz dağıtımı, Çorumlu işadamının ikinci büyük ve hızlı büyüyen operasyonu. Ahlatçı dokuz yıldır başta Çorum olmak üzere civardaki beş kentin doğalgaz dağıtımını gerçekleştiriyor. Bu işin 2012 itibariyle Ahlatçı Grubu cirosuna katkısı 1 milyar lira oldu... "Rakamın toplam ciro içindeki payı yanıltıcı olmamalı" diyor, "Enerji, bizim tali işimiz değil. Bu alanda etkinliğimizi artırmak, topyekun varlık göstermek istiyoruz." Bu "topyekun varolmak" isteği, doğalgazın ticaretini yapmak, dağıtmak ve elindeki gazla elektrik üretip nihai tüketiciye kadar inmeyi ve elektrik perakendesinde de yer almayı kapsıyor.
Bu strateji çerçevesinde Gazprom ile yaptığı anlaşma hayati önem taşıyor. Çünkü bu sayede hem kendi şirketlerinde dağıttığı gazı garanti ediyor hem de elektrik üretebilmek için gerekli hammaddeyi… Henüz bir elektrik üretimi yok ancak bu yıl içinde doğalgazdan elektrik üretecek bir santralin inşasına başlayacak. Elektrik ticaretinde portföyündeki kaynağı çeşitlendirmek için bir de hidroelektrik santral (HES) arayışı var. Bunun için HES yatırımlarının ÇED raporlarından dolayı sıkıntı yaşadığı Karadeniz ve civarını değil, yurt dışını hedefliyor.