Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonu çalışmaları için geldiği New York'ta, BM'de Kadının Statüsü Komisyonunun Genel Kurul Formatındaki Yüksek Düzeyli Oturumu nedeniyle düzenlenen açılış törenine katılan Şahin, daha sonra yine BM'de Norveçli, İtalyan ve İspanyol mevkidaşlarıyla bir araya geldi.
Türkiye tarafından düzenlenen ''Yasal Reformlar ve iyi Uygulamalar'' konulu yan etkinlikte konuşan Şahin, kadına şiddetin önlenmesi konusunda Türkiye'de yürütülen çalışmaları detaylı bir biçimde anlattı.
Hollanda, Endonezya, İngiltere, Azerbaycan ve UN Kadın İcra Direktörlüğünden temsilcilerin söz aldığı etkinliğe yabancı ülke temsilcileri yoğun ilgi gösterdi.
Bakan Şahin Fransa tarafından gerçekleştirilen, ''Kadına Yönelik Şiddet: Endişelerimiz, Cevaplarımız'' konulu yan etkinlikte de söz aldı. BM'deki programını tamamlayan Şahin, Fransız, Hollandalı, Liberyalı, Pakistanlı ve İngiliz mevkidaşlarının yanı sıra UN Kadın İcra Direktörü Michele Bachelet ile Türkevi'nde bir araya geldi.
TÜRKİYE'DEKİ CEO'LARIN YÜZDE 12'Sİ KADIN
Bakan Şahin, ikili görüşmelerin ardından yine Türkevi'nde gerçekleşen resepsiyona katıldı. Bu etkinliğe Bakan Şahin ve beraberindeki heyetin yanı sıra; Gambiya, Filistin, Norveç, Avustralya, Fiji ve Uganda'dan üst düzey temsilciler de iştirak etti.
Resepsiyonda konuşma yapan Şahin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının, çok verimli bir yılı geride bıraktığını ve TBMM'den oy birliğiyle geçirilen yasaların altyapı ve uygulamalarını birebir takip edebilecek şekilde kurumsal altyapıyı geliştirdiğini söyledi.
Bakan Şahin, ''Gücümüzü; Başbakanımızın liderliğinde, güçlü bir parlamentodan, güçlü bir hükümetten, güçlü bir sivil toplumdan ve bu salonda olduğu gibi ülkemdeki güçlü kadınlardan alıyoruz. İşbirliği ve güç birliği yaptığımız zaman da birçok sorunları geride bırakarak ileriye doğru, hedefe doğru hep beraber gidebiliyoruz'' şeklinde konuştu.
Yüzde 99'u Müslüman olan nüfus yapısıyla, demokratik, laik ve sosyal devlet olarak tanımlanan Türkiye'nin çok özel ve rol model bir ülke olduğunu olduğunu ifade eden Bakan Şahin, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlerden gelen kadınların Türkiye'nin başarı hikayesinden moral ve motivasyon bulduklarını söyledi.
Türkiye'nin yüzde 12'lik oranla, dünyadaki kadın CEO'ya sahip ülkeler ortalamasının iki katı bir seviyede bulunduğunu sözlerine ekleyen Şahin, ''Birbirimize olan inanç ve gücümüzü, kadının yaşamına dair her alanda geliştirerek dünyada rol model olmaya devam edeceğiz. Bir insan hakkı ihlali olan kadına şiddetle mücadele etmeye devam edeceğiz'' şeklinde konuştu.
Bakan Şahin, son olarak Kadının Statüsü Komisyonu çalışmaları için beraberinde gelen heyet üyeleriyle yemekte bir araya geldi. Sohbet toplantısı şeklinde gerçekleşen yemek sırasında Şahin, gün içinde gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında heyet üyelerine ve basın mensuplarına bilgi verdi.
Beraberindeki heyette bulunan kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşu ve parlamento temsilcilerinin adeta bir Türkiye resmi oluşturduğunu belirten Şahin, ''Bu masada olmaktan ve bu günü geçirmekten, güçlü bir ülkenin bir kadın bakanı olarak çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum'' dedi.
Türkiye'nin, bilgi teknolojisi ve akıllı ekonomi ile oluşan rekabetten payını alabilmesi için, her bir bireyini kazanması gerektiğini bildiren Şahin, ''Her bir bireyin potansiyelini çok iyi kullanmamız gerekiyor. Bu bakımdan ülkemizdeki her kesin bu kalkınma hamlesinde verecek bir şeyleri var. Herkesin bir potansiyeli ve gücü var. Bunu kullanabildiğimiz ölçüde 2023 ve 2071 hedeflerine ulaşabileceğiz'' diye konuştu.
Şahin, ''Bu kapsamda kadının gücü ve zekasını çok daha etkin bir şekilde kullanmak zorundayız. Bu bir lüks değil. Buna mecburuz. Bu bir mantık, bir akıl işi aynı zamanda'' şeklinde konuştu.
Türkiye'nin çok önemli bir kadın gücü potansiyeline sahip olduğunu anımsatan Şahin, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nun çok güçlü bir mutfak çalışması sunduğunu, kendilerinin de daha güçlü politikalar ürettiklerini söyledi.
Konuşmasında BM Kadının Statüsü Komisyonunun geçen yıl ortak karar çıkaramadığını anımsatan Bakan Şahin, bu yıl da aynı tehlikenin söz konusu olduğunu söyledi. Şahin Türkiye'nin, örnek yapısı ile söz konusu süreçte kilit rol oynayacağının altını çizerek, önemini artırarak yoluna devam etmesi gerektiğini belirtti.
TÜRKİYE'DEN BM'YE MALİ DESTEK
Türkiye'nin, İstanbul'da BM Bölge Temsilcisi olacağını kaydeden Şahin, ''BM'nin, ciddi şekilde bizim mali desteğimze ihtiyacı var'' şeklinde konuştu. Şahin, BM'nin birçok bölgede temsilciliklerini kapatırken, Türkiye'nin mali desteği ile İstanbul'da birisini açılabiliyor olmasının Türkiye'nin güvenirliği açısından önemli bir gösterge olduğunu sözlerine ekledi.
Kamuoyunda ''İstanbul Sözleşmesi'' olarak bilinen ''Kadınlara yönelik şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni, birçok Avrupa ülkesi mali krizi öne sürerek imzalamazken, Türkiye'nin çekincesiz olarak imzalayarak Parlamentosundan geçirdiğini anımsatan Şahin, İstanbul Sözleşmesi'nin; şiddetin her türünü tanımladığını, koruyucu-önleyici tedbirleri, cezalandırma sürecini, velayet ve akabinde ne tür tedbirler alınması gerektiği konularını düzenlediğini anlattı.
Sözleşmeden sonra Türkiye'nin kadına şiddet konusunda daha etkili adımlar atmaya başladığını Bakan Şahin, son 10 yılda bütçesi 1,3 milyar liradan 20 milyar liraya çıkan bakanlığına bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün payının da son bir yılda yüzde 69 oranında arttığını açıkladı.
Bakan Şahin, zorlama hapis ve panik butonu konularında da bilgi verdi.
Kuzenlerinin tecavüzü sonucu hamile kaldığı için töre cinayetine kurban gittiği öne sürülen ve cesedi Batman Çayı'nda bulunan 15 yasındaki Hatice Daşlı ile ilgili yapılabilecek her türlü çalışmanın ilgili yöneticiler tarafından hassasiyetle yürütüldüğünü belirten Şahin, ''Biz oradaydık ama aile yoktu'' dedi.
Bakan Şahin, Türkiye genelinde belirlenen 14 ildeki Şiddet İzleme Merkezlerinde ortak ve bilgi altyapısıyla kadına şiddet konusunda önemli çalışmalar yürütüldüğünü vurguladı. Daha önce kayıt dışı olan kadın cinayetlerinin yapılan çalışmalar sayesinde izlenebilir hale geldiğini ve bu konuda kaydedilen ilerlemenin ölçülmeye başlandığını anlatan Şahin, 177 olan kadın cinayetleri sayısının bir yıl içerisinde 155'e gerilediğini anımsattı. Şahin,''Dolayısıyla biz bunu ölçmeye ve nereden nereye gelmeye başladığını ölçmeye başladık. Bu bir süreç'' diye konuştu. Mağduru koruma odaklı çalışmaların sonuç almada yetersiz kaldığını sözlerine ekleyen Şahin, ''Fail üzerinde de çalışılmamız gerekiyor'' dedi.
Kadına yönelik şiddetle mücadelenin, alkol, uyuşturucu, öfke, silahlanma ve işsizlik gibi toplumun tüm sorunlarıyla mücadele etmek anlamına geldiğini kaydeden de Şahin, kadın intiharlarıyla ilgili de analizlerinin biraz daha güçlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
VODAFONE TÜRKİYE İCRA KURULU BAŞKANI SERPİL TİMURAY
Yemekte, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray da söz aldı.
Ülke olarak daha hızlı bir gelişme kaydedebilmek için 2 potansiyelin daha iyi kullanılması gerektiğini vurgulayan Timuray, bunların kadının işgücü ve sosyal hayattaki rolünün güçlendirilmesi ve teknoloji kullanımının artırılması olduğunu kaydetti.
Timuray, kadın ve erkeğin işgücüne katılım oranlarının eşit olduğu ülkelerde GSMH'nin yaklaşık yüzde 25'e yakın bir büyüme elde ettiğinin belirlendiği bildirdi. Teknoloji kullanımındaki her yüzde 10'lük artışın GSMH'larda yüzde 1,5 oranında bir ek büyümeye neden olduğunu anlatan Timuray, bu oranın Türkiye'de yüzde 1,8 seviyesinde olduğunu ifade etti. Cep telefonu kullanan kadınların yüzde 94'unun kendilerini daha güvende, yüzde 72'sinin daha bağımsız, yüzde 42'sinin ise iş imkanlarından daha fazla faydalanabilir hissettiklerinin yapılan araştırmalarda ortaya konduğunu açıklayan Timuray, 7,5 milyonu Türkiye'de olmak üzere dünyadaki 300 milyon kadının cep telefonu kullanmadıkları için bu duygulardan yoksun bulunduklarını belirtti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Vodafone tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle hazırlatılan reklam filminin de izletildiği yemekte Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Gülden Türktan da söz aldı.
Türkiye Vodafone Vakfı'nın hayata geçirdiği ''Teknolojide Kadın Hareketi'' Projesi, BM Kadının Statüsü Komisyonu'nun 57. Toplantısı kapsamında düzenlenen panelde, örnek başarı hikayesi olarak anlatıldı.