Türk çağdaş sanatının altın çağı 2009 yılında Burhan Doğançay'ın Mavi Senfoni'sinin 2.2 milyon liradan satılmasıyla başladı. İlk defa yaşayan Türk bir ressamın eseri bu kadar yüksek fiyattan alıcı buldu. Alıcı da Murat Ülker. 1994'te 50 bin liraya aldığı resmi 15 yıl sonra 2.2 milyon liraya satarak bir anlamda Türkiye'de çağdaş sanatın yolunu açan kişi ise Duran Ofset'in sahibi Oktay Duran'dı. Zaten Duran "Bir aile serveti" diye nitelendirdiği Mavi Senfoni'yi satma nedenini de "Miyon liranın üzerine satarak çağdaş sanatın yolunu açmaktı" diye anlatıyor. Haksız da sayılmaz. Mavi Senfoni satıldıktan iki hafta sonra gerçekleşen Contemporary İstanbul'da o yıl sergilenen eserlerin yüzde 70'i satıldı. Oysa daha önce en fazla yüzde 50 oranında satış gerçekleşirdi. Bu da Mavi Senfoni'nin rekor fiyata satılmasından sonra Türkiye'de gözlerin çağdaş sanata çevrildiğini gösteriyor. O dönemde yabancı gazeteler 'Türk çağdaş sanatında milat' başlıkları atıyordu. Kısacası Duran amacına ulaşmış ve Türk çağdaş sanatının Rönesansı'nın başlamasında etken rol üstlenmişti. Oktay Duran yıllardır tutkuyla bağlı olduğu hobisini 3 ay önce Akaretler'de açtığı Art On the Gallery ile profesyonelliğe çevirdi. Duran'la Akaretler'deki galerisinde taksitle sanat eseri satmaya başlaması üzerine konuştuk.
GARANTİ VE AKBANK'LA ANLAŞTI
Galerilerde dokuz ay taksitle sanat eseri satmak çok da yaygın bir uygulama değildir. Duran'a taksitlendirme olayının et kilerini soruyorum. 3-5 bin dolar civarındaki eserlerin alıcılarının resmi zaten satın alabildiklerini belirten Duran, "Hatta 30-40 bin dolar civarındaki eserler de alınıyor. Fakat bir de entelektüel seviyesi yüksek ama gelir seviyesi daha az olan kesim var. Üstelik bu kesim en çok sahip olmak isteyenler. İşte biz de onlara vadeli satış yapıp işlerini kolaylaştırmak istedik. Garanti Amerikan Express ve Akbank Wings'le anlaştık. Peşin fiyatına 9 ay vadeli satış yapıyoruz" diyor.
EN İYİLERİNDEN 50 DOĞANÇAY'I DAHA VAR
Oktay
Duran'a Mavi Senfoni'nin satış sürecini de soruyorum. Burhan Doğançay eseri satma demiş. Duran, "İleride daha fazla edeceğini biliyordu. Ama Türkiye'de çağdaş sanatın yolunun açılabilmesi için mutlaka 2 milyon liranın üzerine çıkması gerekiyordu. Ailece konuştuk. Çünkü bu bir aile servetiydi. Satılıp da çağdaş sanatın önünü açamasaydı çok üzülürdük" diyor. 2.2 milyon lirayı o bile beklemiyormuş. Duran, Doğançay'ın yaklaşık 50 tane daha resmine sahip olduğunu söylüyor.
ÇİN İMAJINI SANATLA YIKACAK
Oktay
Duran'a göre sanattan anlamak iş bağlarken bile etkili oluyor, karşındakine güven veriyor. Hatta devletlerin imajlarını düzeltmek için sanata yatırım yaptıklarını anlatıyor: "Amerikalılar başlattı bunu. Japonya da 40 yıl önce farkına vardı. Son olarak da Çin uyandı. Ülke 'Çin malı, ucuz ve kötü olandır' imajını sanatta ortadan kaldırma gayretinde. Sanat katma değeri artırıyor."
ÜCRETSİZ SANAT SEMİNERİ
ART On the Gallery'de isteyen kurumlara özel ücretsiz sanat dersleri verilirken, Türk sanatçılar da yurtiçi ve yurtdışında destekleniyor. Galerinin desteklediği sanatçılar arasında Seçkin Pirim ve Burcu Perçin de var. Pirim "Eski ustalar çok zor dönemde yaşamış. Biz çok şanslı bir döneme denk geldik. Türk sanatının yükseldiği bir dönemdeyiz. Eskiden Türk sanatçısının yurt dışına çıkması imkansızdı. Şimdi tüm bunlar halledildi" diyor. Burcu Perçin'e göre de eserlerinin iyi fiyata satılması onay görmesi anlamına geliyor.
TAKSİTLE SATIŞ SANATÇIYA DA YARIYOR
Vadeli satışlara ilginin hiç de az olmadığını da öğreniyorum Duran'dan. 50 bin doları bir kerede ödeyemeyen ama eseri almak isteyenler artık 9 ay vadeyle eseri rahatlıkla satın alıyormuş. Bu uygulamadan tek memnun olan alıcılar da değilmiş. Duran'la sohbetimize çağdaş sanatın yükselen iki ismi Seçkin Pirim ve Burcu Perçin de katılıyor. Pirim, vadeli satışların kendilerine de yaradığını söylüyor. Nasıl yaramasın? Bu şekilde sanat eserleri daha fazla kişi tarafından alınabiliyor ve çağdaş sanat daha büyük kitlelere yayılmış oluyor. Oktay Duran bundan sonraki hedefinin de Gaziantep'te bir galeri açmak olduğunu söylüyor.