Uluslararası Yatırımcılar Derneği'nin (YASED) 2011 ''1. Dönem'' Barometre Araştırması sonuçlarına göre, uluslararası yatırımcıların yüzde 45'i önümüzdeki 6 ay içinde yeni yatırımlar yapmayı planlıyor.
Basın toplantısıyla açıklanan araştırma sonuçlarına göre, dünyada ve Türkiye'de büyümenin önümüzdeki dönem sabit kalacağını düşünenlerin yüzdesi bir önceki ankete göre artış gösterdi. Büyümede hızlanma bekleyen YASED üyelerinin oranı ise önceki ankete göre azaldı.
Gayrisafi milli hasıla artışı konusunda, uluslararası yatırımcıların bir önceki ankette 2011 yılı için öngördükleri yüzde 4,75 oranı, bu ankette yine 2011 yılı için yüzde 5,23 artış olarak belirtildi.
Yatırımcıların yüzde 29'u dünyada uluslararası doğrudan yatırımlar için ''ekonomik ortamın daha iyiye gideceğini'', yüzde 44'ü ''değişmeyeceğini'', yüzde 27'si ''daha kötüye gideceğini'' düşünüyor.
Türkiye'deki uluslararası doğrudan yatırımlar için ''ekonomik ortamın daha iyiye gideceğini'' düşünenlerin oranı yüzde 44 iken, ''değişmeyecek'' diyenlerin oranı yüzde 38, ''daha kötüye gidecek'' diyenlerin oranı yüzde 18 oldu.
''Ekonomik gelişmeler ışığında önümüzdeki dönemde yeni yatırımlar yapmayı düşüyor musunuz?'' sorusuna, uluslararası yatırımcıların yüzde 45'i ''evet'', yüzde 34'ü ''hayır'', yüzde 21'i ''henüz karar verilmedi'' yanıtını verdi.
Önümüzdeki dönemde Türkiye'de uluslararası doğrudan yatırımları en çok etkileyecek olumsuz gelişmeler, ''uluslararası piyasalarda yaşanacak yeni bir finansal kriz'', ''yerel ekonomik dalgalanma'', ''yerel siyasi dalgalanma'', ''yapısal reformların tamamlanamaması'', ''büyümenin sürdürülebilir olmaması'', ''AB müzakerelerinde yaşanacak tıkanıklıklar'' şeklinde sıralandı.
''9-10 MİLYAR DOLAR DOĞRUDAN SERMAYE GİRİŞİ BEKLİYORUZ''
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Genel Sekreteri Özlem Özyiğit, 2011'de de 9-10 milyar dolar arasında doğrudan sermaye girişi beklediklerini söyledi.
YASED 2011 ''1. Dönem'' Barometre Araştırması sonuçları, YASED Başkan Vekili Adnan Nas, Başkan Yardımcısı Dilek Yardım, Genel Sekreter Özlem Özyiğit'in katıldığı basın toplantısıyla açıklandı.
Uluslararası yatırımcıların temelde ekonomik konulardaki bakışları ve beklentilerini yansıtan göstergeler içeren 2011 yılının ilk Barometre anketi, 2010 yılı son 6 ay değerlendirmelerini ve 2011 yılı ilk 6 ay beklentilerini kapsıyor.
Araştırma sonuçlarına göre, uluslararası yatırımcıların yüzde 45'i ciro, yüzde 50'si üretim, yüzde 30'u karlılık, yüzde 39'u, 2010 yılı son 6 ayında ihracatlarının, hedefin üstünde gerçekleştiğini belirtti.
Yatırımcıların yüzde 50'si, son 6 ayda çalışan sayısında artış olduğunu, yüzde 37'si çalışan sayısının aynı kaldığını kaydederken, önümüzdeki 6 ay içinde yüzde 50'si bunun aynı kalacağını, yüzde 41'i artacağını öngördü.
Üyelerin yüzde 68'i önümüzdeki 6 ayda dünyadaki, yüzde 56'sı Türkiye'deki ekonomik büyümenin sabit kalacağı, yüzde 57'si Türkiye'de enflasyon oranının yükseleceği, yüzde 49'u Türkiye'de faiz oranlarının yükseleceği, yüzde 47'si döviz kurunun enflasyona paralel seyredeceği tahmininde bulundu.
Yatırımcıların yüzde 51'i önümüzdeki 6 ay içinde ekonomik istikrarın aynı kalmasını, yüzde 21'i daha iyi olmasını, yüzde 28'i daha kötü olmasını beklerken, bu oranlar geçen 6 ay için sırasıyla yüzde 66, yüzde 27 ve yüzde 7 olarak belirtildi.
Gelecek 6 içinde finansal ortam için ise yatırımcıların yüzde 64'ü ''aynı kalacak'' derken, geçen 6 ay içinde ''daha kötü'' değerlendirmesi yapanların oranı, söz konusu dönem için yüzde 21'e yükseldi.
Üyelerin yüzde 77'si siyasal istikrar için ''aynı'' derken, bu oran önümüzdeki 6 ay için yüzde 57'ye düştü. ''Daha kötü'' olacak diyenlerin oranı yüzde 15'ten yüzde 33'e yükseldi.
YÜZDE 20'NİN YENİ TTK HAKKINDA ''BİR FİKRİ YOK''
Türkiye'de uluslararası doğrudan yatırımların önündeki engeller, yüzde 51 ''yasal çerçeve ve yasaların uygulanması'', yüzde 54 ''kayıt dışı ekonomi'', yüzde 47 ''vergi ve teşvik politikaları'', yüzde 39 ''hukuk güvenliği olmaması'', yüzde 38 ''siyasi istikrarsızlık'', yüzde 36 ''ekonomik istikrarsızlık'', yüzde 20 ''fikri mülkiyet hakları'' şeklinde sıralandı.
Hükümetin önümüzdeki dönemde öncelik vermesi gereken konular da, yüzde 63 ''işsizlik'', yüzde 53 ''yapısal reformlar'', yüzde 48 ''sürdürebilir büyüme'', yüzde 44 ''cari işlemler dengesi'', yüzde 30 ''sosyal politikalar'', yüzde 23 ''enflasyon-faiz politikası'', yüzde 20 ''doğrudan yabancı yatırımların artması'', yüzde 17 ''AB müzakere süreci'' oldu.
Yakın dönemde beklenen en önemli mevzuat değişiklikleri, sırasıyla, Gelir Vergisi Kanunu, İdari Yargılama Usulü Kanunu, Enerji Piyasası Düzenlemeleri, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Kamu ve Özel Sektör İşbirliği (PPP) Kanunu, Patent ve Faydalı Model Kanunu, Markalar Kanunu oldu.
2011 yılında Türkiye'de yatırım olması beklenen sektörlerin başında enerji gelirken, enerjiyi otomotiv, finansal hizmetler/bankacılık, hızlı tüketim malları, Ar-Ge, ilaç, bilgi ve iletişim teknolojileri ile turizmi içeren diğer sektörler izledi.
''Meclis'te kabul edilen yeni Türk Ticaret Kanununu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna üyelerin yüzde 54'ü ''genel olarak olumlu değerlendiriyor ancak bazı kısımlarıyla ilgili değişiklikler yapılması gerektiğini düşünüyorum'', yüzde 21'i ''iş ve ekonomi dünyasının ihtiyaçlarını karşıladığını düşünüyorum'', yüzde 20'si ''bir fikrim yok'', yüzde 5'i ''beklentilerimi karşılamadığını düşünüyorum'' yanıtını verdi.
YATIRIMCI BEKLENTİ ENDEKSİ DÜŞTÜ
Marmara Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından hazırlanan ve YASED Barometre Anketi'nden derlenen YASED Yatırımcı Beklenti Endeksi, 2011 birinci çeyrekte 75,06 değerini aldı.
2009 yılında toparlanma eğilimine giren endeksin dalgalı bir seyir izlediği, ancak hem global krizin başladığı 2008 yılına göre hem de 2010 yılı ortalamasına göre daha yüksek bir seviyede olduğu görüldü. Endeks, bir önceki yılın birinci çeyreğine göre yüzde 7,2 artış gösterirken, 2010 yılı son çeyreğine göre yüzde 5,2 düştü.
Endeksin bir önceki yılın aynı dönemine göre büyümesini sürdürmesi, 2011 yılının ilk çeyreğinde büyümenin gücünü koruduğuna işaret ederken, bir önceki çeyreğe göre gerilemesi, önümüzdeki dönemde büyüme hızında yavaşlama olabileceğine ilişkin sinyaller veriyor.
YABANCI YATIRIMCININ ''BİTMEYEN TEDİRGİNLİĞİ''
YASED Başkan Vekili Adnan Nas, soruları yanıtlarken, araştırmaya göre yatırımcıların ''fikri haklar'', ''vergi ve teşvikler'' ile ''kayıt dışı'' konusunda önümüzdeki dönemde de iyi şeyler yapılacağı konusunda iyi şeyler olacağı beklentisi bulunduğuna işaret ederek, ''Bütün bu beklentiler, finansal ortam, göstergelerdeki bazı kötü beklentileri dengeliyor, hatta üstüne çıkıyor diye yorumlanabilir'' dedi.
Yabancı yatırımcının, ''bitmeyen tedirginliği''ne ilişkin bir soru üzerine Nas, şunları söyledi:
''Doğrudan yatırımcıların verdikleri kararlarda yapısal faktörler çok öne geçiyor. Kısa vadeli konjonktürel şeylerden çok yapısal sorunlar öne geçiyor. Doğrudan yatırımcılar o ülkenin nasıl bir ülke olduğuyla ilgileniyorlar. 'Burada başımıza ne gelir?' sorusu çok önemli doğrudan yatırımcı için. Eğer hala siz bütün yaptığınız reformlara rağmen bazı konularda 'Türkiye'de ne olacağı belli olmaz' intibasını tam silememişseniz, bu nokta, kritik bir nokta. Her konu, her gösterge için 'Ne kadar öngörülebilir?', 'Ne kadar sürdürülebilir?' sorularını soruyor.
Türkiye'de büyüme ne kadar sürdürülebilir? Önümüzdeki yılların büyümesi ne kadar öngörülebilir? Hukuk ne kadar öngörülebilir? Bir yatırımda başımıza ne geleceği belli midir? Acaba sürpriz bir vergilemeyle geçmiş yıllara bile yük gelebilir mi? Farklı uygulamalar olabilir mi? Markalarımız korunacak mı? Milyarlarca dolar Ar-Ge harcaması yaptığımız şeyler, kolaylıkla taklit edilebilecek ve bunlara ceza verilmeyecek mi? Kayıt dışı önemli bir konu doğrudan yatırımcı için.
Geçen yıl uçakta Amerikalı bir yatırımcıyla yan yana oturdum. Çok oflayıp, pufluyordu. Sonunda sordum, nedir sıkıntın diye. 'Ben Türkiye'de bir kontrat yaptım. 2 senedir kontratı uygulamaya başlayamadık. Sizin hukukunuz bir garip. Türkiye'de sözleşme yapınca problemler başlıyor. Bizim memlekette sözleşme yapınca problemler biter' dedi. Türkiye'de yatırımcının ve iş adamının hakkının, hukuk tarafından yeterince teminat altına alınmadığı intibası doğuyor.''
Nas, ekonomide kriz öncesi rakamlar yakalanmasına rağmen, yabancı yatırımda bunun sağlanamadığı değerlendirmesi üzerine, ''Seçim konjonktürünü de bekliyor olabilirler, önlerine bakacakları bir yıl olsun diye. Ortadoğu'da, bölgedeki olayların ufak da olsa stratejik kararlara etkisi olmuş olabilir. Özellikle greenfield yatırımlarda, birdenbire etrafında çok fazla ateşlerin olduğu bir ülkede büyük bir yatırıma başlamadan önce belki bunların yatışmasını bekliyor da olabilirler. Eğer Türkiye, normal reform adımlarına biraz hızlandırarak devam edecek olursa, kayıt dışında, gelir vergisinde, fikri haklarda, bu gibi konularda ilerlemeler yaparsa, Ortadoğu'daki olaylar yatışırsa, seçim sonrasında muhtemelen bir hızlanma bekleyebiliriz diye düşünüyorum'' diye konuştu.
2011 yılında, en az önceki yıl kadar doğrudan sermaye girişi beklediklerini ifade eden Nas, ''Bazı reform adımlarında hızlanma olursa, bölgedeki duruma da bağlı olarak seçim sonrasında belki bu beklentiler aşılabilir'' dedi.
YASED Başkan Yardımcısı Dilek Yardım ise, Merkez Bankasının aldığı parasal tedbirlerin birinci aşamada talebi azaltmadığını, ancak ikinci aşamada talebi azaltacak etki yaratacağını ve cari açığın bir miktar kapanmasına yol açacağını belirterek, ''Bankacıların genel kanısı, cari açığın aslında kredi büyümesinden az etkilendiği, Merkez Bankasının algısından daha az etkilendiği, daha çok petrol fiyatlarındaki artışa hassas vaziyette gittiği. Alınan tedbirlerin sonuçlarını göreceğiz. Önümüzdeki 3-6 ay içinde kredi büyümesindeki yavaşlamayı gözleyeceğimizi tahmin ediyorum. Satın alma, birleşme aktivitesi yakın zamanda çok öngörmüyordum. Orta vadede olabilir, farklı nedenlerden dolayı'' diye konuştu.
YASED Genel Sekreteri Özlem Özyiğit de, geçen yıl 8,9 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım geldiğini hatırlatarak, ''2011'de de 9-10 milyar dolar arasında doğrudan sermaye girişi bekliyoruz'' dedi.