Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması ile ilgili olarak, ''Günü gününe ödeyenlere bir taltif, bir güzellik, bir kolaylık olmalı mı? Belki vicdan muhasebesine koyduğumuzda olabilir gibi görünüyor, ama bir vicdan muhasebesi var, bir de paranın muhasebesi var'' dedi.
Babacan, İNTES'in ''Ekonomik Kalkınma ve İnşaat Sektörü'' konulu geleneksel toplantısında yaptığı konuşmada, yeniden yapılandırmanın iyi bir şekilde anlaşılması ve neden yapıldığının ortaya konulması gerektiğini ifade etti.
''Şuradan ilave biraz para alalım, bütçe açığını kapatalım'' şeklinde bir niyetin asla söz konusu olmadığını belirten Babacan, 2011 bütçesini de, 2012 ve 2013 orta vadeli mali planını da buradan herhangi bir gelir öngörerek yapmadıklarını ifade etti.
Babacan, ''(şuradan 3 milyar, 5 milyar para gelir, onu da buraya harcarız) diye bir hesabımız hiç olmadı'' diye konuştu. Babacan, şu andaki bütçede bunlarla ilgili ilave gelirin sıfır olarak öngörüldüğüne dikkati çekerek, şöyle devam etti.
''Niye? Önce bir para gelsin görelim. Ne kadar gelecek ondan sonra ne yapacağımıza bakarız. Bunu borç ödemede mi kullanırız, yoksa bir kısmını yatırıma mı yönlendiririz. Önce paranın nakit kasaya girmesi gerekiyor ki önümüzü görelim, karar verelim.
Bunun asıl amacı, 2009'da sıkıntıya giren çok vatandaşımız oldu. Esnafımız, KOBİ'lerimiz ve hatta büyük işletmelerimizden de mali sıkıntılar yaşayanlar oldu. İyi niyetli olduğu halde devlete olan yükümlülüklerini zamanında yerine getiremeyen, borcunu ödeyemeyenler oldu. Bu onlar için açılan bir kapıdır. Diyeceksiniz ki, aralarında kötü niyetli olanlar varsa onu biz ölçemeyiz ki. Elimizde bir niyet ölçer yok. Kriz döneminde sıkıntı yaşayan vatandaşlarımız olduğu bir gerçek. Zaten bu kadar sivil toplum kuruluşundan, bu kadar olumlu tepki gelmesi... Demek ki gerçekten toplumda buna ihtiyaç varmış, böyle bir talep varmış. Dolayısıyla durup dururken yapılmış bir, iş atılmış bir adım değil.''
Babacan, vergi borcunu günü gününe ödeyenler için bir indirimin söz konusu olup olmayacağına iliş kin şunları söyledi:
''2007 seçim beyannamesinde sosyal güvenlik primleri açısından indirimi yazdık ve 2008'de uygulamaya başladık. 5 puan indirdik, yüzde 5 değil. 20 puanı, 15 puana indirdik.
2011 bütçemizde şu anda bununla ilgili bir öngörü yok. 2012 bütçesi yapılırken bunlar dikkate alınabilir, üzerinde çalışılabilir. Aynı sosyal güvenlik priminde olduğu gibi, günü gününe vergisini ödeyenler için kurumlar vergisinde ve gelir vergisinde de büyük kolaylık sağlanabilir 2012 için, ama 2011 için bizden bunu talep etmeyin. Bakın en baştan söyledim, İstikrar hepimizin en çok korumak için üzerine titremesi gereken bir kavram. Burada bir fırsat doğdu, biraz para gelecek onu erken ödeyenlere.... yapamayız. Duruma bakarız. 2012 bütçesi hazırlanırken orada bir şeyler yapılabilir. Aksi halde 2011 bütçesini Meclis'ten geçireceksiniz, arkasından da getireceğiniz ilk yasa tasarısında da bütçe gelirlerini ciddi oranda azaltacak bir madde koyacaksınız. (Şu kadar puan vergi indirimi tam ödeyenlere) buna toleransımız yok. Çok sağlam, çok dikkatli gitmemiz lazım. Günü gününe ödeyenlere bir taltif, bir güzellik, bir kolaylık olmalı mı? Belki vicdan muhasebesine koyduğunuzda olabilir gibi görünüyor, ama bir vicdan muhasebesi var, bir de paranın muhasebesi var. Paranın muhasebesinde hata yaparsak o zaman işler sıkıntıya girebilir. Çok daha riskler, problemler olabilir. Kaynağı bulunmayan, dengesi kurulmayan hiç bir yeni unsuru 2011 bütçemizle alakalı gündeme getiremeyiz. Mutlaka kendi dengesi içinde gitmesi gerekiyor bu işin.''