Galatasaray Futbol Kulübü'nün yeni başkanını seçtiği bugün (dün) benim projektörüme Galatasaray'a 1996-2001 arasında 5.5 yıl başkanlık yapan Faruk Süren takıldı. Galatasaray'ın hem UEFA'yı hem de Süper Kupa'yı kazandığı yıllarda başkanlık koltuğunda oturan ve bu arada aslında kendi işlerini ihmal ettiği için sonraki yıllarda çok zor günler geçiren Faruk Süren'le hem iş hem futbol sohbeti yaparken söylediği bir cümle beni çok etkiledi. Çünkü John Lennon'un ünlü cümlesini ben de son zamanlarda her yere yazıyorum.
Süren, başından geçenleri bir bir anlatırken bana döndü ve 'Hayat nedir biliyor musunuz' dedi, 'Hayat, siz başka planlar yapmakla meşgulken başınıza ne geldiğidir.'
Bu arada unutmadan Faruk Süren, Galatasaray Kulübü'nde gönlüne yatan isimleri alt alta yazmayı tercih edenlerden yani kendi beyaz listesini oluşturanlardan. Seçimde oyunu kullanır kullanmaz o da diğer fanatik Galatasaraylılar gibi pasajın yolunu tutup, heyecanla sonucu bekledi...
Göz bebeğiniz Makine Takım. Durumu nasıl? Sizi mutlu ediyor mu?
Makine Takım, otomotiv, beyaz eşya, ahşap, inşaat sanayisi sektörünün tüketim ürünlerinden birini yani kesici ve delici takımlar üretiyor. Sektörün büyüklüğü 200 milyon dolar. Bizim aldığımız pay ürüne göre yüzde 20 ile 50 arasında değişiyor. Büyük bir sıkıntıdan geçtik. Kendi faaliyetleriyle ilgili zorlukları olmadı da, grubun (Transtürk) menfi etkileri Makine Takım'ı da etkiledi.
Transtürk sizin yüzünüzü uzun yıllardır güldürmüyor. Niye böyle oldu sizce?
Bir çıkış oldu sonra gerilemeye başladı. Bu kâh sermaye yetersizliğinden, kâh bazı atılımları ülkenin zamanından önce yapmış olmasından oldu. Yönetimsel hatalardan yaptık. Zaten ben herhangi bir başarısızlığın sebeplerini dışarıda aramam. Önce kendi içimizde, kendimde ararım. Sonra dış etkenler vardır tabii.
EPEY BORÇ TEMİZLEDİK BORCUMUZU ÖDERİZ
Babanız Fuat Süren ile işleri ayırdığınız için onun suçu hiç yoktu herhalde?
Tabii ki yoktu. Biz işleri 1990'da ayırmıştık. Biz aslında 1996'larda çok iyi bir çıkış yapmıştık. O zaman bir bağımsız araştırma kuruluşunun yaptırdığı bir araştırmada öz varlığımız 75 milyon dolar olarak çıkmıştı ki o zamanlara göre iyi bir rakamdı. Şimdi eksideyiz ne yazık ki. Ama bu moralimizi bozmasın. Çünkü çok kötü zamanlardan buralara geldik. Epey bir borç temizledik.
Ne kadar borç ödediniz?
Çok ödedik. 7 yılda, 80 milyon dolar banka borcumuz, 10 milyon dolara düştü. Hem şirketlerin hem de ailenin sağladığı kaynaklarla ödedik bu borcu. Biz borçtan kaçmadık. Borcumuzu ödedik. Borcumuzu öderiz. Bizim eksikliğimiz işletme sermayemizin olmayışı. Yaşamın gerçekleri. Herkes kendi menfaatini düşürür. Esasında böyle önemli bir şirketi yani Makine Takım'ı de içinde barındıran bir grubu yeniden yapılandırdığınız vakit daha objektif, daha ekonomik gerçekleri kapsayacak şekilde değerlendirmek lazım. Hiçbir müessese işletme sermayesi olmadan faaliyetini devam ettiremez. Ama hâkim ortaklar buraya sermaye takviyesinde bulunursa ve bu paraya sadece borç ödemeye kullandırtma mecburiyeti getirilirse şirket faaliyet gösteremez. Öyle oldu ne yazık ki. Şirket de faaliyetini devam ettirmek için dünyanın en pahalı finansmanını kullandı. O yüzden de deklare ettiği vergiyi ödemedi. Biz de gittik vergi daireleriyle konuştuk. Durum budur ve böyle de gayrimenkullerimiz var. Bunları satıp size borcumuzu ödeyeceğiz dedik. Ve bu anlayışla karşılandı. Vergi daireleri ticaret erbabından çok daha makul yaklaşım gösterdi.
BORÇ VEREN HEMEN İSTEDİ AMA DEVLET ÇALIŞANI DÜŞÜNDÜ
Ne kadar vergi borcunuz var?
Çok vergi borcumuz var. Ama ödenemeyecek rakamlar değil.
Ama siz önce piyasalara olan vergi borcunuzu ödediniz…
Çünkü orada fazla bir müsamaha görmüyorsunuz. Bu bir kritik, tenkit değil. İş hayatı budur. Herkes kendi menfaatini düşünüyor. Bize borç para veren, parasını bir an önce almak istiyor. Devlet ama sosyal açıdan bakabiliyor. O ölürse, orada 350 kişi sokakta kalacak. Onu üçle çarparsak en az 1500 kişi. Yan sanayi var. Onunla çalışan bir sürü insan var.
Peki şimdi ne durumdasınız?
Şimdi nereye geldik. Bunu açıklayabilirim. Sermaye artırımı seviyesine geldik. Makine Takım'da müracaatımızı yaptık. Sermaye tavanımız 50 milyon lira. Ödenmiş sermayemiz 28 milyon lira. 22 milyon lira bir boşluğumuz var. Yüzde 50'sini biz koyacağız. Öte taraftan çok daha önemli bir şey yaptık ve TMSF'ye olan 7.5 milyon dolarlık borcumuzu ödedik. Bir İngiliz fonu ile anlaşma yaparak o borcu teminatlarıyla birlikte satın aldık. Şimdi biz onlara borçlandık ve şimdi onları da ödüyoruz. Dolayısıyla oradaki varlıklarımız da bize geri dönecek.