* Bu diziyi kabul etmenizdeki en önemli etkeleydi?
Uzun yıllardır dizi yapmamıştım. Çok seçici davranıyordum. Çünkü dizi olayı sadece sizin performansınıza bağlı bir şey değil. Bu bir ekip işi. Bu işi yaptığınız zaman tiyatrodaki gibi tercih ettiğiniz bir kitleyi değil, milyonları ilgilendirir hale geliyorsunuz. Bu da ağır bir sorumluluk. Bu dizinin kalitesini hissettim ve evet dedim.
* Kadir İnanır'ın varlığı ne kadar etkiliydi?
En temelde o vardı tabii... Bu proje zaten Kadir İnanır adıyla var oldu. Benim için en belirleyici unsur da Kadir İnanır'dı. Onu yıllarca herkes gibi ben de hayranlıkla izlemiştim. Bir sanatçı olarak toplumsal sorumluluğunu yaptığı her işte bana hissettiren bir insandı.
* Kadir İnanır'ın setlerdeki egemenliğinden söz edilir. Serttir, zor çalışılır... Bunların tedirginliğini yaşamadınız mı?
Tabii ki yaşadım. Ama ilk tanıştığımız gün bu kaygıdan kurtuldum. O da ben onu görmeden benim tiyatro oyunumu izlemiş. Sanırım beğenmiş de... İlk karşılaşmamız çok güzeldi. Çok saygılı yaklaştı. Ben de onun o sert bakışlarının ardındaki gülen gözlerini gördüm. Meslektaş olarak benim tanıdığım Kadir İnanır'ı sorarsanız, görebileceğiniz en sıcak, en şefkatli, herkesin her sorunu ile ilgilenen insandır derim...
* Dizide Ali Yahya ile Bahşende çok güçlü, kendi doğrularını savunan iki karakter... Bu çatışmalar içinde aşk ne kadar yaşanır?
Aşk çatışmasız yaşanmaz ki... Diyelim ki iki farklı fikir var ve arada da çatışma var. Bu çatışma zekice ve kaliteli yapılıyorsa orada yeni bir şey doğar. Sanat da zaten budur. Sanatta hep çatışmayı anlatırız. Aşk da sanattır zaten. Çatışmanın yaratıcılığı tetikleyen bir yanı vardır. Ali Yahya ile Bahşende arasındaki aşk çok anlaşılabilir bir şey. İkisi de çok gururlu, ikisi de güçlü, ikisi de zeki... Özleri aynı olduğu için, kökleri birbirini tutar, dalları birbirleri ile savaşır. O savaştan da meyva doğabilir...
* Ali Yahya Bey ile Bahşende Hanım'ın aralarındaki ilişki ve bir önceki bölümde yer alan öpüşme sahnesi çok konuşuluyor. Kadir İnanır'ı yıllardır izleyenler rolün gerçeğe dönüştüğünü söylüyor... Ne dersiniz?
Evet, bu konuşuluyor. Ben aşkın çok özel olduğuna ve iki insana ait olduğuna inanıyorum. Aşk çok konuşulan ve içi boşaltılan bir kavram oldu. Aşktaki mahremiyete çok inanırım. İki insan arasında gizemli kalan o duyguyu korumaktan yanayım. Bu nedenle bu konularda konuşmak istemiyorum. Bizim beraberliğimizle ilgili olarak kalabalıklara söyleyebileceğim tek şey şu: Biz ömürlük dostluk denilen bir şey kurduk. Sırtımı her döndüğümde bilirim ki oradadır. Tek söyleyebileceğim bu gerçekten. Çok kavga ediyoruz, tartışıyoruz, didişiyoruz ama ömrümün sonuna kadar, iki elim kanda da olsa her zaman onun arkasında olacağım. Küsebiliriz, kavga edebiliriz, beni çok kırabilir, ben onu kırabilirim ama dostluk bitmez. İkimizle ilgili tanımadığımız insanlara söyleyebileceğim bu kadar. Bu tür konular çok konuşulursa içi yok olur diye düşünüyorum.