Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK DURBAŞ

Kavak umuttur, gelecektir

"Şimdi bir rüzgâr geçer kavaklardan..." (Turgut Uyar). Akşar'dan Artvin'e doğru giderken ben de bir 'rüzgâr' gibi geçtim kavakların arasından. Mevsim kıştı, ama güneşli bir günün kokusu vardı havada. Kavaklar arasından gelen traktörün sesine verdim sesimi, yüzümü kavakların sesine... Kavak ağacı gelecektir, geleceğin umududur. Bu umudun rengine verdim yüzümü... Anadolu'nun çoğu yerinde adamın çocuğu oldu mu bir su kırağına elverdiğince kavak ağacı diker. Çocuk büyür, kavak ağaçları da... Oğlansa askerlik çağına, kızsa evlilik çağına geldiyse kavaklar kesilir. Oğlana askerlik harçlığı, kıza gelinlik çeyizi yapılır kavakların parası... Böyle bildim ben kavakları işte. Bu yüzden gelecektir kavak ağacı, umuttur. "Ölüm yeşil Sonsuzluk baharsa Orda bir kavak vardır. Nerde bir su varsa..." diye yazması Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın, işte bu yüzden olsa gerek. Siz bakmayın şimdi kavakların soluk renklerine. Hele bahar gelsin bir de o zaman görün. Umut bir yeşersin hele, gelecek bir yeşersin. Kavaklar bir yeşersin. Su yemyeşil bir yeşersin... Rüzgâr masmavi bir yeşersin... "Ağaçların yukarıdaki yaprakları..." diyor Melih Cevdet Anday, "Uzanılmaz / Kuşlara ve güneşe mahsustur." Suyu ve rüzgârı da eklemeli bunlara, kavak ağaçları için hiç olmazsa... Bu kavakların yanı başına Muğla'dan Marmaris'e giderken dallarıyla bir serinlik tüneli oluşturan okaliptüs ağaçlarını da koymalı. Gerçi yaz kış okaliptüs dallarından gökyüzünü göremezsiniz. Ama kavaklar bu kadar bencil olamazlar. Açarlar göklerin lekesiz maviliğini gözlerinizin serinliğine... Bu kavak ağaçlarını buraya dikeni düşünüyorum şimdi. Acaba kaç çocuğu vardı? Belki de çocukları kıyamamışlardır kestirmeye... İyi de etmişlerdir. Kavak ağaçlarının dal seslerini yara yara gelen traktörün arkasındaki çocuk, bunlardan biri mi? Bu yüzden mi Mahmut Kuru'nun şiirini düşürmüyor dilinden? "Seni bu su uzattı kavak ağacı Beni bu ekmek büyüttü Daha da uzatacak Ben daha da büyüyeceğim!' Akşar'dan Artvin'e yolun uzadığı gibi uzayacak kavak ağaçları. Karların erimesiyle sular daha da çoğalacak. Çocukların karlardaki ayak izleri daha da büyüyecek. Kavakla birlikte düşleri, umutları, gelecekleri de... Bense geçip gideceğim rüzgârının kokusunu alarak kavak ağaçlarının... İkindileyin kış güneşi altında... Bir başka zamanda, baharleyin, yaprakları yeşile kesmiş günlerin düşüyle bir daha görmek için geri dönmenin düşüyle, umuduyla... Kavaklar yeşerecek, ben geleceğim...

İNADINA ŞİİR
Yazıtı okunmayan cümle kapısı önünde dur ve düşün şair: Hangi geçmiş zamanların yadigarıdır sana bu rüzigâr? REFİK DURBAŞ

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA