Aydın Boysan'ın ilk kitaplarını yayımladığı, bir başka deyişle 50 yıl yaptığı mimarlıktan yazarlığa geçtiği 1986 ya da birkaç yıl sonrası olmalı... O günlerden kalma bir fotoğrafta, bir büyük masanın bir ucunda Aydın Boysan oturmakta, karşısında Oktay Akbal, arada da dönemin Şile Belediye Başkanı, ben, Demirtaş Ceyhun, Toktamış Ateş ve Tan Oral. Şile Bezi Şenliği'ndeyiz ve anımsadığım kadarıyla da konuşmanın konusu 2000'li yıllarda ülkemizin geleceği... O gün en çok Aydın Boysan konuştu; fakat kalabalık dinleyici kitlesi, akşam yaklaştığı halde alandan bir türlü ayrılmak istemiyordu. Boysan şöyle bir öneride bulundu: "Yarın sabah sekizde ben yine burada olacağım, sizleri de beklerim." Gerçekten de ertesi sabah Aydın Boysan, bu sefer tek başına dünden kalan konuşmasını, yine aynı seyirci karşısında, yine aynı ilgi ile devam ettirdi. Sevgili arkadaşım Faruk Şüyün, dört yıldır Beşiktaş Belediyesi adına Akatlar Melih Cevdet Sahnesi'nde 'Ustalara Saygı' toplantıları düzenlemekte... Geçen pazartesi akşamı Şüyün'ün konuğu, Aydın Boysan, konuşmacılardan biri de bendim. Ona yakın kişi Boysan'ı anlatacaktı, fasıl heyeti de toplantının kaymaklı kadayıfı... Aklıma Şile'de yaşadığımız olay geldi ve "Eyvah" dedim, "şimdi bir de Aydın Boysan muhabbetin ucundan tutarsa bu toplantı asla bitmez, ertesi gün de sürer." Nitekim dediğim de oldu. Çünkü Akatlar Kültür Merkezi'nde 26 Ocak Pazartesi gecesi saat 23.30'da biter gibi olan Aydın Boysan söyleşisi, ertesi gün Bursa'da saat 14.00'te tekrar başlayacak ve ancak yine saat 23.00 sularında sona erecekti. Ama sona ermedi; salı günü, gecenin yarısında Olay TV'de canlı yayınla bitti. Değişik fikirlerin tartışıldığı bir ortam yaratmak ve bilinçli bir kent insanı oluşturmak amaç ve hedefinde birleşen Uludağ Üniversitesi, Nilüfer Belediyesi ve Bursa Gazeteciler Cemiyeti, bir süredir 'Aydınlarla Yüz Yüze Söyleşiler' düzenlenliyor. 27 Ocak Salı günkü söyleşinin konukları da Aydın Boysan ile bendim. Biri yerel yönetim, biri üniversite, biri kamu kuruluşu olarak kent yaşamında önemi olan bu üç kurumun ortaklaşa çalışmasının mayası Bursa'da tutmuş görünüyor. Üniversite öğrencilerinin büyük bölümünün yarıyıl tatili nedeniyle Bursa dışında olmasına rağmen söyleşiye gösterilen ilgi bu mayanın tuttuğunun bir göstergesi... Bursa'da kültüre böyle bir ilginin doğmasına vesile olan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mete Cengiz, elbette Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı meslektaşım M. Nuri Kolaylı ile başta Hüsam Kurt olmak üzere etkinliklere destek verenleri kutluyorum. Doğru kurumların doğru yerde birleşmesi ile doğru işler yapılabilmesi, böylece de kültür ve sanatın kent yaşamında var olmasının bir göstergesi de işte bu.
