Anne ve babalarımız yaşamımızdaki ilk hedefimizi biz hiç ortada yokken koyarlar: Dünyaya gelmek... Sonrası için de bize ilişkin hedefleri vardır. Sağlıklı, mutlu ve başarılı olmamız, iyi bir evlilik yapmamız, çocuklarımızın olması bizler için seçtikleri en temel hedeflerdir. Bizleri yetiştirirken bu hedeflere ulaşmamız için ellerinden geleni yaparlar. Ama genellikle kendimize hedef koymak ve onu başarmak konusunda eğitim vermemeyi ihmal ederler. Oysa hedef koymayı öğrenmek, yaşamımızdaki en önemli adımlardan biridir.
Hedef nedir? Sözlük anlamına bakıldığı zaman; amaç, erek, gaye, maksat ve nişan alınacak yer gibi tanımlar karşımıza çıkar. Söz konusu kişisel hedef olduğu zaman, en iyi tarif varılmak, olunmak istenen yerdir. Doğduğumuz andan başlayarak bazı hedefler belirlemeden de bazı şeyleri başarır ve bazı yerlere varabiliriz. Ancak beklentisiz, amaçsız olmak plansızlığı getirir. Hedefsiz elde ettiklerimiz ile ne yapacağımızı, sonrası için ne yapmamız gerektiğini anlamakta zorluk çekeriz. En önemlisi hedef olmadan elde edilenler, mutlu hissetmemizi engeller. Çünkü mutlu hissedebilmek için, kendimizin, yaptıklarımızın farkında olabilmemiz gerekir. Her yaşta hedefler belirlenir. Ama yaş büyüdükçe, hedefler daha karmaşık ve uzun vadeli hale gelirler.
TARAFSIZ OLMAYI BAŞARMAK
Başarıya erişmenin ilk adımı istekleri ve beklentileri doğru kurgulamaktır. Büyük düşün, büyük kazan denilmekle birlikte bu her zaman gerçekçi değildir. Hedefsiz ve beklentisiz başarı olmayacağı gibi anlamsız, size uymayan ve ulaşılması zor planlar peşinde koşmak da başarı getirmeyecektir.
Geleceği kurgularken sadece arzularımız değil, şartlar, olanaklar, eğitimimiz, yapabileceklerimiz ve en önemlisi kendi yeteneklerimiz konusunda tarafsız olmayı başarabilmek gerekir. Aksi halde devamlı başarısızlık duygusu, mutsuzluğu ve umutsuzluğu yanında taşıyacaktır. Meslek sahibi olmak, o meslekte yükselmek, tanınmak belli ölçütlere bağlıdır. Ama sonuçta beklenti, hedefe ulaşmak ve başarıdır. Bu kural sadece çocuklar için değil, çalışma yaşamı ve kurumun hedefleri için de geçerlidir. Kararlı olmak, yılmamak, engellerden korkmamak ancak bu değerlendirmeler doğru olduğunda başarıyı destekler. İş yerinin kurumsal başarısı, doğru strateji ve doğru örgütlenmeye bağlıdır. Dinlemek, katılmak, yaratıcılık ve en önemlisi bilgi, iş yaşamında kişisel ve kurumsal başarıyı getirir.
Başkalarının koydukları hedeflere ulaşmaya çalışırken birçok sınavdan geçeriz. Okul sınavlarını, işe girme ve yükselme sınavları izler. Bu arada yaşam sınavımız da sürmektedir. Doğru hedeflerle geçirilmeyen bir yaşamda, sınavlarda başarılı olmak zordur. Başaramayacağım korkusu peşinizi bırakmaz. Ne kadar hazırlanırsanız hazırlanın, "Ya olmazsa?" kaygısı başladığında performansınız düşecektir. Oysa yaşamın başında doğru ve gerçekçi hedefler belirlerseniz, sınavlar kolaylaşır. Kaygılarınızla baş etmeyi öğrenirseniz performansınız artar. Hedef belirlemek yetmez. Hedefinizin gerçekçi olup olmadığını, ona nasıl ulaşacağınızı ve ulaştığınızı nasıl anlayacağınızı bilmeniz gerekir. Hiçbir hedef son hedef olamaz. Çünkü yaşam devam eder. Her ulaştığınız hedeften sonra hislerinizi kontrol edebilmelisiniz. Benzer şekilde sınav ve performans kaygısıyla baş etmeyi de öğrenmek zorundasınız. Öğrenmelisiniz ki hedefe ulaşmak için yolunuzdaki engel, kendiniz olmayasınız!
Kitaplar bizi bilgilendirir. Sorunlarımız olup olmadığını düşündürür. Bazen küçük değişikliklerle sorunları çözebiliriz. Bazen ise kitaplardan aldığımız bilgiler bize sorunumuz için yardım almamız gerektiğini öğretir. Her durumda kitaplar iyi birer rehberdir. Doğru okur ve değerlendirirsek, rehberi iyi kullanırsak yaşamımız olumlu etkilenir. Hedef belirlemek, hedefe ulaşmak, sınav ve sunum sırasında yapılması gerekenler, stresle başa çıkmak konusunda daha fazlası için yeni kitabımdan yararlanabilirsiniz: İş ve Okul Hayatındaki Tüm Sınavlarda HEDEF BAŞARI (Alfa Yayınları) yeni çıktı ve kitapçılarda var.