"Sonbahar geliyor serçe Yuvanı ne yapacaksın? Ayva çiçek açmadan önce. Meyvelerin içi geçecek Rüzgar başka çeşit esecek Yağmurlarla ıslanacaksın. Oysa ne kadar sıcaksın!" Karaburun her mevsim güzel ama sonbaharda bambaşka. Tatilcilerin yazlıklarının kapılarını kilitleyip kentlere çekildiği Eylül ayında hızla sakinleşir, ilçenin yerlilerine kalır. 3 bin nüfuslu bu küçücük ilçede hayat yerli halk, emekli olup buraya yerleşenler, küçük esnaf ve zaman zaman buraya alışverişe gelen civar köylülerden ibarettir. Yaz boyunca zaten çok canlı olmayan yaşam sonbaharla birlikte kendi kabuğuna çekilir. Sahildeki restoranlar birer birer kapatır kapılarını, birkaç kahve açık kalır, ara sıra gelecek müşteriler için... Eylül'le birlikte iskelede karayel esmeye başlar. Berrak denizin yanıbaşında demli çayınızı ya da kahvenizi yudumlarken ürpermezsiniz, gerçekten üşürsünüz. Karaburun'a serinlik daha erken gelir...
GÜNEŞ KAVUŞURKEN
Karaburun'a yaptığım her yolculuk iskelede biter çoğu zaman güneş kavuşurken. Yıllardır böyledir. Sessizliğinden sıkılırım kimi zaman, kaçıp geri dönmek isterim yaşadığım kente, yine de paylaşmak istemem kimseyle. 100 kilometre ötedeki Karaburun, henüz yapılaşmanın işgal etmediği birçok koyu ve doğal güzellikleriyle en bakir yerleşim yerlerimizden biri. Karaburun'a gidebilmek için iki seçeneğiniz var. Yüksek Teknoloji Enstitüsü kavşağına kadar ya Çeşme Otoyolu'nu ya da eski yolu kullanabilirsiniz. Bu kavşak Karaburun Yarımadası'nın başlangıcıdır. 300'e yakın virajın yer aldığı yolda Gülbahçe'yi geride bıraktıktan sonra ilk mola Balıklıova'da. Çaylarımızı içtikten sonra yerel satıcılardan roka, maydanoz, tereotu, börülce, ekşimaya ekmek, köy yumurtası, limon alıyoruz. Balıklıova- Mordoğan girişi arasında ise araç sahipleri artık açılan yeni yolu kullanıyor. Buradan ulaşım şimdi daha kolay. Yarımadada artık balık çiftlikleri oldukça uzakta, derinliğin 30-40 metreye ulaştığı açıklıklarda, yıllarca kirlenen denizin en azından yarımadanın bu kesiminde bundan sonra kirlenmeyeceğini biliyor olmanın huzuru içindeyiz. Karaburun Yarımadası, doğa harikası birçok koy ve plajı bünyesinde barındırıyor. Bu koyların başlıcaları Sıcağıbükü, Kumburnu, Çatalkaya, Mordoğan, Ardıç, Kaynarpınar, Boyabağı, Akbük, Eşendere, Saipaltı, Yeniliman Denizgiren, Eğriliman, Dikencik ve Gerence olarak sıralanabilir. Karayoluyla ulaşımın olmadığı koyların bazılarına ancak denizden ulaşılabiliyor. Bölge bu özelliği ile yaz sezonunun ortasında bile sakinliğini koruyor. Sonbaharda gözünüzde büyütmeden mutlaka Karaburun'a gidin, lezzetli kara üzümlerin tadına bakın, akşam için tezgahlardan balık seçin, sahilde oturup kavuşmakta olan güneşe karşı birer bardak çay için. Berrak denizi seyredin. Şimdi Karaburun zamanı...