Kathimerini gazetesinde yer alan analizde Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki sınır ötesi operasyonlardan başarıyla çıktığı ve sıranın Libya'ya geldiği belirtildi. Yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2023 öncesinde nihai hedefine doğru ilerlediği aktarıldı.
SINIR ÖTESİNDE 3 OPERASYON
Yunanistan'ın etkili gazetesi Kathimerini'nin Yunanca versiyonunda Vasilis Nedos imzasıyla yayımlanan analiz, "Erdoğan'ın iki, üç ve birçok savaşı" başlığını taşıyor. Yazıda, Türkiye ile BM ve uluslararası toplum tarafından tanınan Libya'daki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) arasında imzalanan mutabakatın Doğu Akdeniz'deki dengeleri değiştirdiği belirtildi. Öncesinde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sınır ötesindeki üç operasyonla Türkiye'yi iyi bir konuma getirdiği aktarıldı.
Türk ordusunun özellikle Suriye'de müttefiklerinin yalnız bırakmasına rağmen güçlü bir tepki verdiğini dile getiren analiz, Fırat Kalkanı'yla başlayan operasyon dizisinin Ortadoğu ülkesinin kuzeyinde bir kuşağın açılmasına yol açtığını vurguladı.
ERDOĞAN TÜRKİYE'Yİ BÖLGENİN EN GÜÇLÜ ÜLKELERİNDEN BİRİ HALİNE GETİRECEK
Türkiye'nin aynı dönemde Irak'taki terör örgütü PKK hedeflerine yönelik operasyonlara giriştiğini bildiren Vasilis Nedos, sıranın Libya'ya geldiğini yazdı. Deniz yetki anlaşmasının ardından Türkiye'nin Libya'daki meşru güçlere askeri danışmanlık, eğitim desteği verdiğini hatırlatan analiz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'yi bölgenin en güçlü ülkelerinden biri haline getirmek için her şeyi yapacağını vurguladı.
YUNANİSTAN PANİKLEDİ
Türkiye'nin Mayıs ayı sonunda Akdeniz'deki yeni ruhsat başvurularını Resmi Gazete'de yayımlaması ve Dışişleri Bakanlığı'nın Twitter hesabından paylaşılan haritalar, Yunanistan'ı paniğe sürükledi. Türkiye'nin adımları karşısında çaresiz kalan Yunanistan, uluslararası destek arayışına girdi. Girit ve Rodos açıklarındaki muhtemel faaliyetlerden korkan Atina yönetimi, önce Fransa ile askeri tatbikata girişeceği sinyalini verdi. Haziran ayının sonunda ise, Yunan medyası ABD ve Fransa ile yapılan anlaşmayı manşetten verdi. Haberlere göre, ABD petrol devi Exxon Mobil, Fransız Total ve Hellenic Petroleum şirketleri, Girit açıklarında arama faaliyetleri için iki lisans anlaşması imzaladı. Anlaşmayı sevinç çığlıklarıyla karşılayan Yunan medyası, Washington ve Atina arasındaki işbirliğinin yeni alanlara taşınabileceğini yazdı.
TÜRKİYE'NİN PETROL VE DOĞAL GAZ ARAYACAĞI BÖLGELER
Son haritaya göre, Türkiye'nin petrol ve doğalgaz arayacağı yeni bölgeler arasında Rodos ve Girit'in doğusu da yer alıyor. Yunan basını, Haziran ayı başında Yunanistan'ın uluslararası destek aradığını duyurmuştu. Kathimerini gazetesi, ilk sayfasında yer verdiği haberinde 'Türkiye gelecek aylarda petrol aramaya başlamayı planlarken, Yunanistan uluslararası destek arıyor' başlığını kullanmıştı.
ATİNA'DA ALARM ZİLLERİ
Milliyet'in haberine göre;Rodos ve Girit açıklarındaki muhtemel faaliyetlerin Atina'da alarm zillerinin çalmasına yol açtığını aktaran gazete, Yunanistan'ın bölgeye fırkateyn göndermeye hazırlandığını yazmıştı.
Yunanistan Ulusal Güvenlik Danışmanı yardımcısı Thanos Dokou ise, Türkiye ile gelinen noktayı bir televizyon kanalında değerlendirmiş, Avrupa Birliği (AB) ve ABD'den destek açıklamaları gelse de durumun iç açıcı olmadığını itiraf etmişti: "Bir süre daha Türkiye-Libya mutabakat zaptı ile yaşamak zorunda kalacağız.
ATİNA YANLIŞ YOL İZLEDİ
Libya'da çatışmanın dengesi değişti. Eli güçlüyken Hafter'e destek verdik. Ancak şimdi görülüyor ki savaş alanında kaybediyor ve belki de siyasi günleri de sayılıdır. Hafter her an gidebilir. Bazı ülkeler krizde askeri bölümün sona erdiğini ve bu konuda yapılabilecek bir şey olmadığını söylüyor. Atina Libya konusunda yanlış yol izledi. Bunu ifade etmek isterim." .
YUNAN MEDYASI KARAMSAR
Yunan medyası, Thanos Dokou'nun televizyon ekranından sarfettiği sözlerin fazlasıyla karamsar olduğu yorumlarını yapıyor.
Aynı günlerde bir televizyon kanalına konuşan Güney Kıbrıs Başbakanı Nikos Anastasiadis ise, diplomasiyi terk edip Türkiye ile bir savaşa girmenin Kıbrıs Hellenizminin sonunu getireceğini itiraf etmişti: "Bir savaş istemiyorum, sözlerim karamsarlık veya boyun eğme değil gerçeklik. Diplomasi çözüm için 'tek silah'."Televizyon kanalı RIK'e konuşan Güney Kıbrıs Başbakanı Anastasiadis, diplomasiyi terk edip Türkiye ile bir savaşa girmenin Kıbrıs Hellenizminin sonunu getireceğini itiraf etmişti.
KITA SAHANLIĞI SORUNU
Yunanistan, 1974'ten bu yana Türkiye ile arasında tek anlaşmazlığın 'kıtasahanlığının belirlenmesi' olduğunu ve bu anlaşmazlığın Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda çözülmesi gerektiği görüşünü savunuyor.
Atina yönetimi, 'Yunan adalarının kendi kıtasahanlıklarına ve MEB alanlarına sahip olduğunu' resmen açıklasa da, bugüne dek varsaydığı kıtasahanlıklarının koordinatlarını BM'ye bildirmiyor.
Sadece Türkiye'nin BM'ye bildirdiği ve Türkiye'ye ait olduğu varsayılan kıtasahanlıklarının koordinatlarına itiraz etmekle yetiniyor.
Yunanistan'ın adalara ait olduğunu öne sürdüğü kıtasahanlık alanlarını belirlemekten kaçınmasının ardında, 1982 tarihli BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni imzalamasından kaynaklanan 'Karasularını 12 mile uzatma hakkını saklı tutmak istemesinin' yattığı öne sürülüyor. Bu anlaşmayı imzalamayan Türkiye ise 1995'te TBMM de alınan kararla Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarmasını 'casus belli' yani savaş nedeni olarak kabul edeceğini açıklamıştı.
Türkiye, Yunanistan'la deniz sınırının dolayısıyla iki ülkeye ait kıta sahanlığının sınırlarının henüz bir anlaşmayla belirlenmediğini vurguluyor. Ankara ayrıca Yunanistan'ın Doğu Ege Adaları'nı, 1923 Lozan Antlaşması ve 1947 Paris Antlaşması hükümlerine aykırı şekilde silahlandırdığına dikkat çekiyor.
Türkiye, 27 Kasım 2019'da uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile deniz yetki alanları sınırlandırmasına dair mutabakat muhtırası imzaladı. Söz konusu anlaşmayla birlikte, Türkiye-Yunanistan ilişkilerindeki kıta sahanlığı sorunu bir kez daha su yüzüne çıktı.