Eski ABD Başkanı George W. Bush'un ilk döneminde (2001-2005) Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevini yapan ve Washington'da açık sözlülüğü ile tanınan Richard Armitage, Türkiye ile ilgili değerlendirmelerinde yine lafını esirgemedi. Armitage'ı Türkiye daha çok 11 Eylül 2001'deki saldırılardan sonra Pakistan yönetimine yönelik olarak "Bizimle El- Kaide'ye karşı işbirliği yapmazsanız sizi öyle bir bombalarız ki, taş devrine geri dönersiniz" tehdidiyle tanıyor. Amerikan Türk Konseyi'nin (ATC) yıllık konferansının (17-20 Ekim) bitiminden sonra görüştüğümüz Armitage, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında ne düşündüğü ve yeni Türkiye'nin ABD'de nasıl yorumlandığına ilişkin SABAH'a çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İsterseniz önce ATC'nin Türk-Amerikan ilişkilerindeki etkisi ve rolü ile başlayalım...
Aslında ben bu organizasyonda yeniyim biliyorsunuz, bu konferans da benim başkan olarak katıldığım ilk ATC oldu. Türk-Amerikan ilişkilerinde ATC'nin önemi iki noktada ön plana çıkıyor: İlki bir tür güvenlik ağı işlevi görüyoruz. Politik ilişkiler herhangi bir nedenle gerildiğinde ATC aradaki ticari ilişkiler dolayısıyla ortamı yumuşatıyor. İkincisi de, Ermeni tasarısı gibi girişimler olduğunda ATC devreye giriyor.
Türk-ABD ilişkileri Nisan'da olduğundan daha mı iyi düzeyde sizce?
O günden bu yana Mavi Marmara ve Türkiye'nin İran'a yaptırım kararına hayır oyunun yarattığı gerginlikler oldu. Ama ardından Başbakan Erdoğan'ın Başkan Obama ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun Clinton'la ve son olarak Cumhurbaşkanı Gül'ün Obama ile görüşmelerinden sonra ortalık büyük ölçüde yatıştı.
Referandumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Benim beklediğimden daha büyük bir fark çıktı ve yüzde 58'e yüzde 42 sonucu, hükümete desteğin varlığını gösterdi. Amerika için de Türk demokrasisinin doğru yolda olduğuna dair çok güzel bir işaret tabii.
'YENİ BİR TARİH YAZILIYOR'
Referandum sonuçlarını hükümetin totaliterleşeceği yolunda bir işaret olarak yorumlayanlar da oldu...
Bence bu politik mücadelede kaybedenler böyle düşünüyorlar. Böyle düşünen Amerikalılar Türkiye'yi eski gözlüklerle görmeyi arzulayanlar. Azınlıktaki bu kesim, Türkiye'nin ekonomik olarak güçsüz, NATO üyesi olmaktan başka bir özelliği olmayan bir ülke olduğu günleri özlüyor. Bu yüzden Türkiye'nin mevcut durumundan korkmaları çok doğal. Ama aralarında benim de olduğum çoğunluk için Türkiye'nin böylesine canlı, kendine güvenen, ekonomik olarak çok daha etkin olması çok sevindirici bir durum. Artık yeni bir dönemin başladığını, yeni bir tarihin yazıldığını kabul etmek ve yeni Türkiye'ye alışmak gerekiyor bence.
Model ortaklığa ne oldu?
Ben kişisel olarak model ortaklık fikrine değer veriyorum ve bu heykele artık bir kıyafet giydirmenin zamanı geldiğini düşünüyorum.
Eksen kayması tartışmalarına nasıl bakıyorsunuz?
Bütün samimiyetimle söylüyorum, gözlediğim kadarıyla, yönetim çevrelerinde ve düşünce kuruluşlarında çoğunluk yeni Türkiye'yi anlayıp kabullenme noktasında epeyce mesafe kat etmiş durumda.
Türkiye füze kalkanına "hayır" derse ne olur?
Türkiye hayır derse, bu ilişkilerde elbette bir tansiyona neden olur ama üstesinden gelinemeyecek derecede bir krize dönüşmez, dünyanın sonu gelmez yani. Bu karara göre yeni bir çözüm aranır.
Son olarak, Kafkaslar'da Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan silah alımına ayırdıkları bütçeyi 5 katına çıkardı. Silahlanma yarışına nasıl bakıyorsunuz?
Şu anda bütün bir bölgenin kafası Türkiye ve Ermenistan ilişkilerindeki çözümsüzlükten dolayı karışık. Gürcistan iç politikası özellikle 2006'daki Rus müdahalesinden sonra oldukça kırılgan. Türkiye'nin kararlı ve yapıcı bir şekilde elinden geleni yapıp bu yüksek tansiyonu düşürmesini umuyorum.
ERDOĞAN 'TOUGH GUY'
Başbakan Erdoğan'ın miting meydanlarındaki performansını ve icraatlarını öven Richard Armitage, "Erdoğan tam bir sokak savaşçısı. Bunun Amerikan dilindeki karşılığı 'tough guy'dır. Yani, her yerde varlığını hissettiren halkçı biri" dedi.
REAPER KONUSU KASIMDAN SONRA
"Benim bildiğim kadarıyla, yönetim Türkiye'ye insansız hava uçakları Reapar'ları satma konusunda kararlıydı ama mevcut şartlar altında, seçimler bu kadar yaklaşmışken, İsrail ve İran konusunda bazı çevrelerde bu kadar hassasiyet oluşmuşken Kongre üyelerini böylesi bir satış için ikna etmek şimdilik çok zor. Kasım seçimlerinden sonra işlerin olumlu yönde değişmesini umabiliriz."
'ANKARA, PKK SORUNUNU ÇÖZMEKTE KARARLI'
Türkiye'nin işleyen bir demokrasiye sahip olduğuna vurgu yapan ATC Başkanı Richard Armitage, hükümetin PKK sorununu çözmekte kararlı olduğunu söyledi. Armitage, sözlerini şöyle sürdürdü: "PKK konusu çok sıcak bir şekilde yaşanıyor ama Türkiye bu sorunu çözmek için kararlı. Hem askeri hem de sivil inisiyatif enstrümanlarını eş zamanlı olarak etkili bir biçimde kullanmaya çalışan bir Başbakan var. Artık Kürtçe gazete yayınlanabiliyor, Kürtçe yayın yapan TV kanalı var. Bunlar görülüyor artık."