Dünya Miras Komitesinde bugün kabul edilen kararda, "İsrailli işgalci yetkililerin ve iskan edilen yerlere yerleştirilen grupların, Doğu Kudüs'teki eski şehirde, Mescid-i Aksa'nın bulunduğu bölgedeki yasa dışı arkeolojik çalışmalarından derin endişe duyuyoruz." ifadesine yer verildi.
Komite kararında, İsrail'in, UNESCO'nun ilgili sözleşmelerine ve daha önce aldığı kararlara uygun olarak buradaki kazı çalışmalarına derhal son vermesi istendi.
Mescid-i Aksa'nın El-Rahman kapısını İsrail'in derhal açması yolunda çağrıda bulunulan kararda, yine bu bölgede daha önce öngörülen 19 restorasyon projesinin gerçekleşmesine İsrail yönetiminin izin vermesi talep edildi.
İsrail güvenlik güçlerinin 30 Ekim 2014 tarihinde Mescid-i Aksa'daki bir tarihi kapı ve pencerelere verdiği maddi zararın üzüntüyle karşılandığı kaydedilen kararda, Mescid-i Assa'daki son durumu incelemek için UNESCO teknik heyetinin Doğu Kudüs'e yapacağı ziyaret konusunda İsrail'in bütün gerekli kolaylığı göstermesi beklentisi aktarıldı.
Kararda, Doğu Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın Tehlike Altındaki Dünya Mirası listesinde kalması kararlaştırıldı.
Türkiye'nin başkanlık yaptığı oturumda, iki heyetin talebiyle yapılan kapalı oylamada, karar için 10 "Evet", 2 "Hayır"', 8 "Çekimser" oyu çıktı. Bir üye oylamaya katılmadı.
Kararda, bu kutsal yerin Musevilikle bağına ilişkin herhangi bir ibare kullanılmadı.
UNESCO Yürütme Kurulunca, geçen hafta aldığı kararda, işgalci güç olarak ifade edilen İsrail'in, Kudüs'teki dini ve kutsal yerleri idare etme biçimi eleştirilirken, Kudüs'ün Müslümanlar, Hristiyanlar ve Museviler için kutsal bir kent olduğu ifade edilmişti.
Mescid-i Aksa'nın Müslümanlıkla bağlantısına özellikle dikkatin çekildiği kararda, İsrail'in buranın Musevilikle bir bağı olduğu savına ise yer verilmemişti.