Son dakika | Türkiye ile Yunanistan arasında İstanbul'da yapılan istikşafi görüşmelerin 61. turu tamamlandı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirilen görüşmelere Türkiye'yi temsilen Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler-Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdür Yardımcısı Barış Kalkavan katılırken, Yunanistan'ı emekli Büyükelçi Pavlos Apostolidis, Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Büyükelçi Aleksandros Kuyu ve Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri'nin Özel Kalem Müdürü İfigeniya Kanara temsil etti.
Türkiye ve Yunanistan arasında kritik görüşme sona erdi! İşte gündem maddeleri... | Video
BİR SONRAKİ TUR ATİNA'DA YAPILACAK!
Görüşmede, daha önce yapılan 60 turda ele alınan konular değerlendirilerek, mevcut durum ve son gelişmeler ile geleceğe yönelik bu konularda atılabilecek adımlar ele alındı.
Taraflar, istikşafi görüşmelerin 61. turunda, bir sonraki görüşmenin Atina'da yapılması konusunda mutabık kaldı.
İBRAHİM KALIN'DAN AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın konuya ilişkin yaptığı açıklamasında; "Türkiye ile Yunanistan arasında dört buçuk yıldır yapılmayan istikşafi görüşmeler bugün İstanbul'da başladı. Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde Ege dahil tüm sorunların çözümü mümkündür ve bunun için irademiz tamdır. Bölgesel barış ve istikrar herkesin menfaatinedir." dedi.
TÜRKİYE'NİN ÇÖZÜMDEN YANA TAVRI ORTAYA KONULDU
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 11 Ocak'ta Yunanistan'ı istikşafi görüşmelere davet ederek, Türkiye'nin diyalog, iş birliği ve çözümden yana tavrını bir kez daha ortaya koydu.
Türkiye'nin müzakerelere ev sahipliği yapacağını aktaran Çavuşoğlu'nun, heyetlerin müzakere tarihi belirlemesine yönelik çağrısına kısa sürede yanıt geldi.
TÜM GÖZLER İSTANBUL'DA!
Türk ve Yunan dışişleri bakanlıkları arasında yapılan görüşmelerin ardından istikşafi görüşmelerin 61. turunun 25 Ocak'ta İstanbul'da yapılmasına karar verildi. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis de 20 Ocak'ta Türkiye ile yapılacak istikşafi görüşmelere "iyimserlik ve öz güvenle" katılacakları mesajını verdi. Öte yandan Atina ve Ankara arasındaki yapılacak istikşafi görüşmelerin, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerinde olumlu ivme kazanma yolunda katkı sağlaması da bekleniyor.
GÖRÜŞMELER 5 YILIN ARDINDAN TEKRAR BAŞLADI
Türkiye ve Yunanistan arasında ilk keşif amaçlı görüşmeler, 2002'de Ankara'da, iki ülkenin dışişleri bakanlığı müsteşarları arasında yapıldı.
Taraflar arasında 2016'ya kadar 60 tur görüşme gerçekleştirildi. En son görüşme olan 60. tur ise Mart 2016'da Atina'da düzenlendi.
Bu tarihten sonra Yunanistan'da dönemin Başbakanı Aleksis Çipras hükümetinin isteksiz tutumu nedeniyle askıya alınan görüşmeler, siyasi istişareler formatında devam etti ancak istikşafi çerçeveye dönemedi.
Doğu Akdeniz'de iki ülke arasında yakın zamanda artan gerginlik ise taraflar arasında diyaloğun tesisinin önemini bir kez daha ortaya çıkardı.
GÖRÜŞMELERİN İÇERİĞİ GİZLİ OLSA DA MESELELER AÇIK...
Diplomaside genellikle taraflar arasında birçok sorun bulunduğunda başvurulan istikşafi görüşme yönteminde, taraflar arasında diyaloğun geliştirilmesi hedefleniyor. Karar almadan önce iki tarafın da görüş ve tezlerinin ele alındığı istikşafi görüşmelerde, genellikle sorunlar paket halinde ele alınıyor ve tüm sorunların çözülmesi amaçlanıyor.
Türkiye ve Yunanistan dışişleri bakanlıkları arasında gerçekleştirilen istikşafi görüşmelerin gündem ve içeriği ise gizli tutulsa da iki ülkenin masada tartıştığı meselelerin sınırlı olduğu biliniyor.
Görüşmelerle, Ege sorunlarına her iki tarafın da kabul edebileceği "adil, kalıcı ve kapsamlı" bir çözüm zemini oluşturulmak isteniyor.
EGE VE DOĞU AKDENİZ
Ege sorunlarının uluslararası hukuka uygun barışçıl yöntemlerle çözülmesi gerektiğine inanan Türkiye, Yunanistan'la Ege'de başlıca kara suları, kıta sahanlığı, adaların silahsızlandırılması, coğrafi formasyonların yasal statüsü, ulusal hava sahasının genişliği alanlarında yaşadığı anlaşmazlıkların bir bütün olarak ele alınması istediğini her fırsatta vurguluyor.
Öte yandan Türkiye, Doğu Akdeniz'de kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge (MEB) sınırlandırılmasında her şeyden önce hakkaniyet, adalet ve iş birliğinden yana bir tutum sergileyerek kendi haklarını korumasının yanı sıra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) halkının haklarını da korumayı amaçlıyor.