Naziler'in İkinci Dünya Savaşı bitmeden Polonya'nın Walbrzych kentine gönderdiği ve geçen hafta bulunduğu açıklanan altın ve değerli taşlarla yüklü trenden, Rusya'nın savaştaki kayıplarını tazmin etmek üzere pay hak edebileceği ileri sürüldü. Rus hukukçu Mikhail Joffe, Rus haber sitesi Sputnik'e verdiği demeçte, trendeki malların Sovyetler Birliği'ne ait olduğunun ispatlanması hâlinde uluslararası hukuk kurallarına göre Rusya'ya geçmesi gerektiğini söyledi. Avukat Joffe, "Rusya'nın temsilcileri şüphesiz trende keşfedilen değerli madenlerin değerini belirleme aşamasına katılmalıdır" diyerek keşif aşamasında Rusya'nın dahil olması gerektiğini vurguladı.
"HAZİNE POLONYA'YA AİTTİR"
Ancak Polonya Kültür Bakanı Yardımcısı Piotr Zuchowski, yerel medyaya yaptığı açıklamada "Avukatlarımızla yaptığımız analizler sonucu tren bulunduğunda devlet hazinesine ait olması gerektiği kesinleşti" diyerek hazinenin şüphesiz Polonya'ya ait olduğunu savunuyor. Altın yüklü tren, ölüm döşeğinde birinin itirafı sayesinde bir Alman ve bir Polonyalı tarafından bulunmuştu. Kimliği açıklanmayan kişiler, avukatları aracılığıyla trenin yerini Polonyalı yetkililere bildirmiş ve trende bulunan hazineden yüzde 10 pay istemişti. Polonya Kültür Bakanı Yardımcısı Piotr Zuchowski ve trenin bulunduğu Walbrzych kasabası Belediye Başkanı Yardımcısı Zygmunt Nowaczyk ise uydu görüntülerine dayanarak trenin varlığının yüzde 99 ihtimalle doğru olduğunu açıklamıştı. Zuchowski hazine avcılarına trenin bulunduğu çevrede bubi tuzakları olabileceğinden bölgeden uzak durma çağrısında bulunmuştu.
'300 TON ALTIN' İDDİASI
Uzun yıllar kulaktan kulağa efsane gibi yayılan tren, hazine avcılarının da hedefindeydi. 150 metre uzunluğundaki trenin 300 ton altın taşıdığına dair haberler çıkmıştı. Trende amber taşlarıyla bezenmiş ve değeri 250 milyon pound olan "amber oda" olduğu da düşünülüyor. Hazinenin bu odaya saklanmış olabileceği de ihtimaller arasında. Efsane trenin 1945'te Sovyet güçleri yaklaşırken kaybolduğuna inanılıyor.
EVİNİ KENDİ TASARLIYORDU
Nazi
lideri Adolf Hitler'in daha önce hiç bilinmeyen bir yönü günyüzüne çıktı. ABD merkezli Yale Üniversitesi'nde mimarlık tarihi üzerine çalışmalar yapan tarihçi Despina Stratigakos, Hitler'in dekoratörlük yanlarını anlatan bir kitap yazdı. Kitaba "Hitler at Home / Evdeki Hitler" ismi verildi. Kitapta anlatılanlar Hitler'in favori iç tasarımcılarından olan ve 2003'te 98 yaşında ölen Gerdy Troost'ın tuttuğu ve günümüze ulaşan notlarına dayandırıldı.
GÖSTERİŞTEN KAÇINIRDI
Kitap hakkında detaylar New York Times gazetesinde yayımlandı. Buna göre Hitler, Münih, Berlin ve Bavyera Alpleri'ndeki ev ve ofislerinin iç tasarımıyla birebir en ince ayrıntısına kadar ilgileniyordu. Tam bir kahverengi tutkunu olarak bilinen Hitler, evlerinde gösterişten de olabildiğince kaçınıyordu.
