TBMM'DE LİBYA'YA ASKER GÖNDERME TEZKERESİ KABUL EDİLDİ
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Libya'ya asker gönderme tezkeresini oylamak üzere 2 Ocak'ta olağanüstü oturumla toplandı ve karar mecliste oy çoğunluğuyla kabul edildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) bağlı askeri uzmanlar Libya'ya gelerek, Libyalı muhataplarına danışmanlık hizmeti vermeye başladı. Bu sırada Halife Hafter, savaşta dengelerin değişeceği endişesiyle başkente yönelik hücumunu şiddetlendirdi.
Hafter'e bağlı bir SİHA, Trablus'un güneyindeki Hadba askeri lisesindeki sıra düzeninde yürüyen gençleri 4 Ocak'ta hedef aldı. Çoğu genç öğrencilerden oluşan en az 30 kişi saldırıda hayatını kaybetti.
Hafter'e bağlı güçler, 6 Ocak tarihinde başkent Trablus'un 450 kilometre batısındaki Sirte kentine sabah saatlerinden itibaren bir kaç farklı cepheden eş zamanlı bir saldırı başlattı. Kent içindeki silahlı bir grubun taraf değiştirmesiyle, Libya ordusu kentteki sivillerin de can güvenliğini düşünerek Sirte kentinden çekildi.
Libya içinde kritik bir kenti ele geçiren Hafter, başkenti silah zoruyla ele geçirmek için ısrarını perçinledi.
TÜRKİYE VE RUSYA ATEŞKES İÇİN DEVREDE
Türkiye ve Rusya arasında gerçekleşen görüşmeler sonucunda, 12 Ocak'ta geçerli olmak üzere iki ülke ortak bir ateşkes çağrısı yaptı. Libya hükümeti, çağrıyı olumlu şekilde yanıtlarken, Halife Hafter, 12 Ocak gece yarısına dakikalar kala ateşkesi kabul etti.
Ardından taraflar 14 Ocak'ta Rusya'nın başkenti Moskova'da ateşkesi bir anlaşmaya dönüştürmek için buluştu. Libya hükümeti ateşkes metnini imzalarken, Halife Hafter, Rus ev sahiplerini de şaşkına döndürerek gece yarısı bir uçakla ateşkesi imzalamadan Moskova'dan bir uçakla ayrıldı.
Hafter milisleri cephede ateşkesi zaman zaman ihlal ederken, gözler 18 Ocak'ta Berlin'de düzenlenecek Libyalı tarafların da katılımcısı olduğu Libya konulu konferansa çevrildi.
Ancak, bunun öncesinde ülkenin doğusundaki petrol üretim tesislerini kontrol eden Halife Hafter'e bağlı gruplar, ülkedeki petrol üretimini durdurduklarını açıkladı. Petrol kesintisinin "bir halk hareketi olduğunu" iddia eden Halife Hafter'in, Berlin Konferansı'na bir gün kala ülke ekonomisinin temel kaynağını siyasi koz olarak kullanmasına eleştiriler yükseldi.
Buna rağmen, Almanya'nın başkenti Berlin'de 12 ayrı ülke ve dört ayrı uluslararası kurumun katılımıyla bu savaşa kalıcı bir ateşkes getirmek amacıyla 18 Ocak'ta toplandı. Liderler ve Libyalı aktörler, ülkedeki krizi görüşürken, Hafter milisleri başkente yönelik saldırılarından geri durmadı ve Trablus'un güneyinden çatışma sesleri yükseldi.
Konferanstaki ateşkes anlaşmasını yine imzalamadan ayrılan Halife Hafter, saldırılarına devam edeceği sinyalini verdi ve gerek Trablus gerekse Libya'nın başka bölgelerinde Hafter milislerinin saldırıları karşısında ülkedeki şiddet hız kesmedi.
LİBYA HÜKÜMETİNDEN BARIŞ FIRTINASI ADIMI
BM, dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını nedeniyle Libya'da savaşan taraflara 22 Mart'ta "insani ateşkes" önerisinde bulundu. Libya hükümeti, öneriyi kabul etti. Aynı şekilde Hafter tarafı da çağrıyı kabul ettiğini duyurdu fakat dakikalar içinde Trablus'a yoğun roketli bir saldırı gerçekleştirdi.
Libya'da ilk koronavirüs vakası 23 Mart'ta tespit edildi. Hükümet salgın öncesinde sokağa çıkma yasağının da içinde yer aldığı bir dizi önlemi hayata geçirdi.
Hafter milisleri, ölümcül salgında virüsün tespit edildiği ilk vakanın ortaya çıkmasından hemen bir gün sonra aralarında hastanelerin de yer aldığı Trablus'un sivil yerleşim noktalarına son dönemdeki en yoğun saldırılarından birini gerçekleştirdi.
Hükümet güçleri, sahra hastanelerini, doktorları, okulları, devlet kurumlarını ve sivil yaşam alanlarını hedef alan Hafter milislerine karşı uzun süre savunma durumunda beklemişti.
Ancak, Libya Ordusu, 25 Mart'tan itibaren "sivillerin hayatını korumak için" savunma pozisyonundan saldırı pozisyonuna geçtiklerini duyurarak "Barış Fırtınası Operasyonu"nu başlattı.
Libya ordusunun başlattığı operasyona ilk aşamada Hafter milisleri sert bir savunma sergiledi. Ancak zamanla Hafter'in savunma hattı çökmeye başladı.
Libya hükümeti, 13 Nisan tarihinde başkent Trablus'tan ülkenin batısındaki Tunus sınırına kadar uzanan 3 bin kilometrekarelik alanı Hafter milislerinden arındırdı.
Libya ordusunun başlattığı "Barış Fırtınası" operasyonu kapsamında Hafter'e bağlı çok sayıda uçak, helikopter, SİHA'lar ve çok sayıda tank, top, zırhlı araç, ağır silahların yanı sıra milislerin kullandığı tesisler imha edildi.
Hafter'e bağlı milisler, sahada yaşadığı kayıpların ardından başkentteki sivil yerleşim bölgelerini daha da ağır bombardımana tutarak intikam almaya çalıştı.
İLERLEMESİ DURDURULAN HAFTER, GERİLEMEYE BAŞLADI
Libya içinde sürekli silah zoruyla kontrol ettiği alanı arttırarak pozisyonunu elde eden Halife Hafter, bu sayede uluslararası desteğin yanı sıra içerideki ittifaklarının sayısını artırmaya çalıştı.
Ancak, ülkenin batısında yaşadığı kayıpların ardından, Hafter'in kendi kontrol ettiği alanda da otoritesi sarsılmaya başladı.
Yaşadığı yenilginin ardından ülkeyi kimin yöneteceğini belirlemek üzere taraftarlarını sokağa çağıran Hafter, daha sonra bu çağrıyı kabul ettiğini duyurarak 27 Nisan'da ülkenin başına geçtiğini duyurdu. Ancak, Hafter'in kendi müttefiklerine karşı yaptığı darbe girişimi uluslararası tepkiye neden oldu ve ülke içinde de karşılık bulmadı.
Libya Ordusu, operasyonlarıyla elde ettiği başarılarla kazandığı ivmenin ardından, başkentin 140 kilometre güneybatısında, 50 kilometrekarelik alana kurulu savaş uçaklarına uygun pistleri, hangarları, akaryakıt tankerleri, araç depoları, binlerce askeri dışarıdan destek almadan konuşlandırma kapasitesiyle stratejik önemdeki Vatiyye'yi günlerce süren hava operasyonlarının ardından 18 Mayıs'ta geri aldı.
Libya ordusuna bağlı silahlı insansız hava araçları (SİHA), Vatiyye üssünün çevresindeki milislerin toplanma noktalarına, silah depolarına, silahlı araçlarına, mühimmat kamyonlarına 100'den fazla hava harekatı düzenledi.
HAFTER'İN TRABLUS'U ELE GEÇİRME SEVDASI SONA ERİYOR
Hafter'e bağlı milisler yaşadıkları tüm kayıpların ardından başkent Trablus'un güneyindeki mevzilerinden kent içindeki sivillere yönelik ayrım gözetmeyen saldırılarının şiddetini daha da artırdı.
Hafter milislerini çıkarmak üzere başkent Trablus'un güneyine yönelen, Libya ordusu, Haziran ayının başında Hafter milislerini bir kaç gün içinde hızla Trablus il sınırının tamamından, sonra başkentin güneyindeki Terhune kentinden ve Beni Velid kentinden çıkardı. Libya ordusu bu sayede, ülkenin batısındaki temel sosyal, idari, ticari nüfus merkezlerini ve bunları arasındaki bağlantı noktalarını kontrol altına aldı.
Libya ordusunun ilerleyişi başkent Trablus'un 450 kilometre batısındaki Sirte kentine kadar devam etti. Hafter saflarındaki SİHA ve kimliği bilinmeyen uluslararası savaş uçakları, Libya ordusunun ilerleyişini bu kent açıklarında durdurdu.
HAFTER'İN PARALI ASKERLERİNİN BIRAKTIĞI PATLAYICILARI TSK TEMİZLİYOR
Libya'da Hafter'e bağlı milislerin ve paralı askerlerin Trablus'un güneyinden çekilirken sivil bölgelerine tuzakladıkları çok sayıda mayın, el yapımı patlayıcı ve mühimmatın temizlenmesi için Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı ekipler sahaya indi.
Başta Trablus olmak üzere Hafter milislerinin işgali altındaki yerleşim yerlerinin kurtarılmasının ardından, sivil halkın evlerine güvenli dönüşünün sağlanması için, Türk Kara, Deniz, Hava Kuvvetlerine ait bomba imha uzmanları, Özel Kuvvetler, SAS ve SAT unsurlarının bölgede tuzaklanan patlayıcılar ve mayın sistemlerini temizleyerek hayatı normale döndürme çalışmaları sürdü.
Mayın ve EYP tarama temizlik faaliyetlerinin yanı sıra, TSK, Libya ordusuna bu alanlarda eğitimlerine de hız verdi.
İki ülke arasındaki askeri iş birliği sayesinde sivillerin güvenli bir şekilde evlerine dönmesinin önü açıldı.