KUDÜS'TE KİM NEREDE DURUYOR?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs bir imtihandır dedi, İslam dünyasının bu imtihanda sınıfta kaldığına dikkat çekti. Peki İsrail, neye güvenerek onca Müslüman ülkenin gözü önünde, Müslümanların ilk kıblesini işgal edip, onu savunan Filistinlilere saldırabiliyor? Taha Dağlı sabah.com.tr için yanıtladı.
İSRAİL'İN KATLİAMLARINA NEDEN HERKES SESSİZ?
İsrail, Müslüman ülkelerin ortasında tek başına duruyor. Onun orada işgalci olarak durması, çevre ülkelerdeki faktörlere de bağlı. Bakınca görülüyor ki İsrail'in Filistin'deki işgali için onun adına gereken tüm çevre güvenliği sağlanmış.
İSRAİL'İN SURİYE SINIRI
Mesela Suriye sınırı. İsrail açısından hep bir tehdit olarak öne sürülür. Oysa 1980'den bu yana sınır hattı ve Golan tepeleri İsrail işgali altındadır. Hatta, burayı Hafız Esat'ın direnmeden teslim ettiği söylenir. Ayrıca burada tampon bölge de vardır.
İSRAİL'İN LÜBNAN SINIRI
Lübnan'da Hizbullah örgütü de İsrail adına hep bir tehdit olarak adlandırılır. Ama 2006 sonrası Hizbullah'ın İsrail'e yönelik her hangi bir eylemi olmamıştır. Öte yandan İsrail, Lübnan sınırında Golan'ın devamında Şeba Çiftliklerini de işgal altında tutmaktadır. Bölgede BM askeri ve Mavi Hat da bulunmaktadır.
ÜRDÜN NEDEN İSRAİL'E SESSİZ?
Ürdün, Kudüs'ün hamisi konumundadır. Mescidi Aksa Vakfı ona bağlıdır.
1967'de Kudüs, Ürdün'e bağlıydı. İsrail 6 gün savaşlarında Kudüs'ü işgal etti, Batı Şeria'yı da işgal edip, Ürdün sınırına kadar Filistin topraklarını işgal altında tutmaya başladı. Ürdün de İsrail'in işgal politikasına çok fazla ses çıkarabilen güçte bir ülke değil.
MISIR'DA MÜBAREK- MURSİ VE SİSİ...
Mısır da 30 yıl boyunca Hüsnü Mübarek iktidarında İsrail'in en önemli müttefiki oldu. Özellikle Mısır istihbaratı İsrail ile çok yakındı. 2012-2013 Mursi iktidarı sonrası gelen darbe ve Sisi rejimi ile Mısır-İsrail ilişkisi daha sıkı-fıkı hale geldi. Gazze'nin İsrail dışında tek çıkış kapısı olan Refah, Mısır tarafından kapalı tutuluyor. Tünelleri bombalayan ve kapattıran da Sisi olmuştu.
MISIR DARBESİNDE İSRAİL PARMAĞI VAR MIYDI?
Mısır'daki 2013 darbesi sadece İsrail için değil ABD, BAE ve genel olarak Avrupa'nın da desteklediği bir süreçti. Mısır konum itibariyle İsrail'e coğrafi yakınlığından dolayı tabi ki Mısır'daki darbe İsrail'i yakından ilgilendiriyor ve Sisi gibi bir darbeci İsrail'in işine geliyor. Zaten Sisi darbe yaptıktan sonra ilk iş olarak Gazze'nin Refah kapısını kapattı, sonra da tünelleri havaya uçurdu.
SUUDİ ARABİSTAN-İSRAİL İLİŞKİSİ
Suudi Arabistan bu son dönemde özellikle Trump'la birlikte İsrail ile iyice yakınlaşmaya girdi. Bunda Trump'ın İran politikasının da payı var. Trump, Suudi Arabistan'ı İran tehdidiyle istediği yöne çevirebiliyor. İran tehdidini göstererek, Suudi Arabistan'ı İsrail'le yan yana getirdi. Hiçbir diplomatik ilişkileri olmamasına rağmen bir süredir görüşmeler yapılıyor. Tabi bu ilişkide Suudi Arabistan, ABD yörüngesinde ve İsrail'in Filistin'deki işgaline karşı çıkan bir politika söz konusu değil. Hatta Filistin'i hedef alan bir politika dahi yürütüyorlar, BAE etkisiyle Hamas'ı terör örgütü ilan etmek gibi.
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ
Suudi Arabistan'ın İsrail yakınlaşmasında Trump'ın rolü var, dedik. Bu irtibatı baştan beri sağlayan ise BAE'ydi. BAE veliaht prensi Muhammed bin Zayed, Trump'ın damadı Kushner ile çok yakın, Suudi Arabistan veliant prensi Muhammed Bin Selman'ı da ABD ile yakınlaştıran kişi oldu. BAE genel olarak ABD'nin tamamen etkisi altında ve İsrail'le de 2010'dan itibaren irtibat halindeler.
İRAN'IN ROLÜ
İsrail düşmanlığı İran için en önemli siyasi argüman, bu Ortadoğu'da çok geçerli. Ama 40 yılda bakıyoruz ki İran'ın İsrail'e yönelik hiçbir saldırısı olmamış. Bir tek 2-3 hafta önce Suriye üzerinden İsrail'e atıldığı iddia edilen 20 roket var, onu da İsrail açıkladı. İran'ın Filistin'e desteğine gelince, Filistin meselesinden elde ettiği primle Filistin'e yaptığı yardım aynı orantıda değil. Ama yine de Suudi Arabistan ya da diğerleri Hamas'ı terörist olarak görürken, İran en azından Gazze'de direniş hareketlerine maddi destek sağlıyor.
DARBE, İÇ SAVAŞ VE TERÖR
Bugün Ortadoğu'da İsrail'e karşı tehdit unsuru olabilecek ülkeler ya darbe ya iç savaş ya da terör örgütlerinin saldırılarına hedef oluyorlar. Libya'dan Yemen'e durum maalesef böyle, ve bu ülkelerin hepsinde ABD destekli grupların etkisi oluyor, kiminde siyasi aktör olarak kiminde de silahlı güç olarak.