Steinmeier yaptığı konuşmada, övgüde bulunduğu Kerry için, "dirayetli, alçak gönüllü ve demokrasi inancına sahip bir insan" ifadelerini kullandı.
Steinmeier, Kerry'nin Fransa Bisiklet Turu sırasında kaza geçirmesine rağmen diplomatik çabalarını hastanede bile sürdürerek İran ile tarihi bir anlaşma sağladığını belirterek, "John Kerry, tanıdığım en dirayetli diplomat." dedi.
Kerry'nin bir diplomat çocuğu olarak ailesi ile birlikte geçmişte bir süre bölünmüş olan Berlin'in batısında yaşadığını hatırlatan Steinmeier, "Senin özelliklerin diyaloğa hazır olmak, alçak gönüllülük ve demokrasi inancın. Şimdi bunlara ihtiyacımız var." şeklinde konuştu.
2. Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya'nın yeniden imarı için öngörülen Marshall Planı'nın da sadece Amerikalıların bir cömertliği olmadığını, aynı zamanda siyasi alanda ileri görüşlülüğün ve siyasi izanın en büyük örneklerinden birini oluşturduğunu ifade eden Steinmeier, söz konusu planın, suçlulardan intikam almak yerine uzun vadeli ve geniş çaplı bir yenileme sürecine yönelik olduğunu kaydetti.
ABD ile Almanya'nın her zaman aynı görüşleri paylaşmadığını, ancak görüş ayrılıklarını sağduyu temelinde ele aldıklarını ifade eden Steinmeier, iki ülke arasındaki ittifakın zorunlu olmadığını, "aydınlanmış demokrasilerin" birlikteliği olduğunu söyledi.
Steinmeier, alçak gönüllülüğünden dolayı Kerry'nin, dünyanın en güçlü ülkesinin bile günümüzün sorunlarını tek başına çözemeyeceğini ve demokratik hükümetlerin de hatalar yapabileceğini bilen bir kişi olduğunu belirterek, "Şuna inanıyorum: Eğer demokrasiye olan inancın ve güvenin yeniden kazanılmasını istiyorsak, özeleştiri yapmaya da hazır olmalıyız." dedi.
Kerry'nin, dünya çapında harcadığı diplomatik çabalardan ve tüm özelliklerinden dolayı liyakat nişanına layık görüldüğünü ifade eden Steinmeier bu özelliklere günümüzde çok daha fazla ihtiyaç olduğunu aktardı.
KERRY'NİN KONUŞMASI
ABD Dışişleri Bakanı Kerry de bu ödülü almaktan onur duyduğunu söyledi.
Ödülü dışişleri bakanlığında çalışanlar için de aldığını belirten Kerry, "olağanüstü bir diplomat" olarak nitelendirdiği Steinmeier'in elinden bu ödülü almanın kendisi için bir imtiyaz olduğunu ifade etti.
Kerry, Almanya ve ABD'nin ittifakının iki ülkeye büyük avantajlar sağladığını belirtti.
Suriye'deki savaşa da değinen Kerry, "Herkes, Suriye'deki savaşta askeri bir çözüm olmayacağını söylüyor ve bu gerçektir. Halep düşse bile bu savaşı sonlandıramaz. Rusya, Esed, İranlılar ve diğerlerinin bunu anlamaları lazım. Bu savaşın son bulması için aşılması gereken çok sayıda derin bölünmeler, çıkarlar ve ayrışmalar var." dedi.
Almanya ve ABD'nin, DEAŞ ve şiddet kullanan her türlü aşırılığa karşı yan yana durduğunu belirten Kerry, bu savaşı kesinlikle kazanacaklarını kaydetti. Kerry, Irak'ta, DEAŞ'in ele geçirdiği toprakların yüzde 55'inin geri alındığını belirtti.
Ukrayna'nın doğusundaki krize de dikkati çeken ABD Dışişleri Bakanı, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve güvenliğine destek vermeye devam edeceklerini ifade etti.
Minsk Anlaşması'nın henüz tam olarak uygulanmadığına işaret eden Kerry, Almanya ve Avrupa'nın Minsk Anlaşması için çaba sarf etmelerinden memnuniyet duyduğunu aktardı.
Kerry, İran'ın nükleer silahlara erişiminin engellendiğini, bunun İran'ın onayı ve katılımıyla gerçekleştirildiğini belirterek, "Dünya bir bütün olarak daha güvenli oldu." dedi.
Küreselleşen dünyadaki sorunlara da değinen Kerry, çocukların okula gitmelerinin sağlanması gerektiğine ve küresel ısınmaya dikkati çekti.