Üç gün önce Halep'in kuzey batısındaki Cendül ismi verilen şehrin en önemli giriş noktası muhalifler tarafından ele geçirilmişti. Sessiz geçen 3 günün ardından dün sabahın erken saatlerinde savaş uçakları ve helikopterleri ile havadan, tanklar ve keskin nişancılar ile karadan saldıran Esad birlikleri, bölgeyi ele geçiremediği gibi büyük kayıplar da verdi. Henüz güneş doğmamışken bombardıman başlamıştı. Geceyi uyumadan geçirdim, Cendül'e yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki bir bölgede idim.
MUHALİFLER YARDIMA KOŞUYOR
Sabah olduğunda şehrin üzeri bombardımanın yol açtığı karabulutlarla kaplanmıştı. Hemen bölgeye ulaşıp çatışmanın içerisine sızmaya çalıştık. Açık alanlar tamamen ateş altında, ara sokaklarda ise keskin nişancılar geçit vermiyor. Her adımda o adımın son adım olacağı kaygısını hissetirecek yoğunlukta hava ve kara bombardımanı devam ediyor. Siviller büyük korku içinde. Evlerden yükselen çığlıklara ses veren muhalifler, masum sivilleri daha güvenli bölgelere ulaştırma gayretinde. Nihayet 3 saatlik bir koşuşturmacanın ardından Cendül'de çatışmanın tam ortasına girebildik. Üzerimdeki çelik yelek ve 45 derece hava sıcaklığı nefes almayı imkansız kılıyor. Cendül şehrinin kuzey batı girişi, fabrikalar ile çevrelenmiş oldukça geniş bir sanayi bölgesi. Esad'ın kara birlikleri, muhaliflerin elindeki bu bölgeye tanklar ile girmeye çalışıyor. Muhalifler uçaksavarlar ile tepemizde mermiler yağdıran helikopterlere karşılık vermeye çalışıyor, bunun yanında fabrikaların üst katlarına yerleştirilen Kanaslı muhalifler, keskin nişancıları engellemeye çalışıyor. Önce fabrikanın içine girip nefes dahi almadan, Kanaslı muhaliflerin ateş açmasını fotoğraflıyorum, ardından bir süre daha fabrika içindeki askerleri görüntüledikten sonra, açık alanda uçaksavarların direnişini fotoğraflamaya gidiyorum. Uçaksavarların yüksek uçuş yapan helikopterleri vurma çabası hayli zaman aldı. Birlikte hareket ettiğimiz Anadolu Ajansı fotomuhabiri Cem Özdel'e, "Şu an açık hedefiz dedim" O an tepemizde kurşun yağdıran helikopteri umursamadan, muhaliflerin uçaksavarlarını takip ediyorduk.
5 SANİYEYLE ÖLÜMDEN DÖNDÜK
Cem'in durumun farkına varması ile tekrar geldiğimiz sokak aralarına yönelip, bizi bölgeden alacak olan aracı çağırdık. Gelen telefon ile koşmaya başladığımız andan tam 5 saniye sonra, kalkış noktamıza isabet eden havan topu ortalığı bir anda toz bulutuna çevirmişti. Artık biz fotoğraf çekmeyi bırakmış içimizden yüzlerce kez Allah'a şükrederek bölgeden uzaklaşmaya çalışıyorduk. Muhalifler Cendül çatışmasında 3 askerini kaybetti, 3 asker de yaralandı. Suriye ordusuna ait 4 tank vurulurken, güne çatışma esnasında tank birliklerinden ayrılarak kendi silah arkadaşlarına ateş açmaya başlayan Esad askerleri damgasını vurdu. Muhaliflere ait Şifa Hastanesi'nin bombardıman altında tutulduğunu öğrendik. Bölgeye ulaştığımızda çatışma bitmiş, yaralılar hastaneden uzaklaştırılmış, geriye sadece kullanılamaz bir bina haline dönüşmüş bir hastane vardı. Hava kararmaya başlamış, biz de sığınağın yolunu tutmaya başlamıştık. Daha yoldayken, Azaz'ın bombardıman altında olduğunu öğrendik. Azaz'a ulaştığımızda, 2 hafta önce yerle bir edilmiş olan kasabanın ayakta kalan son bölgeleri darmadağın edilmişti. 15 dakika süren bombardıman Azaz'da geriye hiçbir şey bırakmamıştı. Aldığımız net olmayan bilgiler ölü sayısının 100'e yaklaştığı, 200 yaralının ise Kilis Devlet Hastanesi'ne gönderildiği yönündeydi.
ENKAZ BAŞINDA FERYATLAR...
Tüm kasabalılar, sessiz sedasız cenazelerini gömecek mezarları kazmaya çalışıyordu. Açılan mezarlara aynı aileden bir kaç çocuk birlikte gömülüyordu. İnsanlar ölülerini gece vakti defnediyordu. Enkazların birinin başında bir baba, yerle bir olmuş evinin enkazında çocuklarına ulaşmaya çalışıyordu. İçeriden çıkardığı 7 yaşındaki oğlu Yahya'nın tek kare fotoğrafını gösteren baba, "Annesi Yahya'yı banyoda yıkarken evimiz başımıza yıkıldı, bu yavrunun günahı ne vicdansız Esad" diyerek isyan ediyordu.
2 BİNE YAKIN SURİYELİ DAHA TÜRKİYE'YE GELDİ
İç savaşın yaşandığı Suriye'den kaçışlar sürüyor. Dün de 14'ü asker, 10'u yaralı toplam 727 Suriyeli Hatay sınırından, bin 7 Suriyeli de Kilis'ten Türkiye'ye geçti. Sığınmacılar, çeşitli illerdeki çadır ve konteynır kentlere gönderildi. Hatay'ın Reyhanlı ilçesine bağlı Kuşaklı, Bükülmez ve Kavalcık köyleri sınırına gelen, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan Suriyeliler, Türkiye'ye sığınma talebinde bulundu. Güvenlik önlemleri altında sınırdan minibüslerle alınan Suriyeliler, Reyhanlı Hac Konaklama Tesisleri'ne getirildi. Grupta bulunan aralarında 2 albay, 2 binbaşı, 2 yüzbaşının da olduğu 14 asker ve bu kişilerin aileleri Apaydın Kampı'na, diğer Suriyeliler Akçakale ve diğer şehirlere gönderildi. Suriye'nin Halep ve İdlip kentlerine bağlı köylerde çıkan çatışmalarda yaralandığı belirtilen 10 Suriyeli de Reyhanlı Devlet Hastanesi'nde tedaviye alındı. Kilis il sınırlarından, son 24 saatte ülkesindeki olaylardan kaçan çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan bin 7 Suriyeli Türkiye'ye giriş yaptı.
CENAZELER GÖNDERİLDİ
Reyhanlı ilçesine bağlı sınır köylerinden son 10 günde 232'si asker, 156'sı yaralı, 8 bin 872 Suriyeli Türkiye'ye sığındı. Akşam saatlerinde de kadın ve çocukların çoğunlukta olduğu 243 Suriyeli Türkiye'ye sığındı. Yaralı olarak getirilen ve hayatını kaybeden 14 Suriyelinin cenazesi ise Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki sınırda akrabalarına teslim edilerek ülkelerine gönderildi. Öte yandan Türkiye'ye gelen Suriye vatandaşlarının yerleştirilmeleri amacıyla Gaziantep Karkamış, Gaziantep Nizip, Kahramanmaraş Merkez ve Osmaniye Cevdediye'de her biri 10 biner kapasiteli çadır kentlerin kurulum çalışmaları devam ediyor.
FRANSA DIŞİŞLERİ BAKANI GELİYOR
Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, bugün Türkiye'ye gelecek. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Fabius'un Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun davetine icabetle, Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştireceği belirtildi. Açıklamada, "Dışişleri Bakanı Sayın Fabius'un, geçici koruma sağlanan Suriyelilerin kalmakta olduğu bir barınma merkezini ziyaret etmesi, bilahare Ankara'da Sayın Bakanımız ile başbaşa ve heyetlerarası görüşmeler gerçekleştirmesi tasarlanmaktadır" denildi. Öte yandan İran Resmi Devlet Televizyonu Press TV, Türkiye'nin Suriye sınırı boyunca bölgedeki askeri varlığını güçlendirmek için yeni savunma sistemleri konuşlandırdığını savunarak, bu konuşlanmanın ordunun Suriye sınırı yakınlarında savaş tatbikatı yürütmesinden bir gün sonra gerçekleştirildiğini kaydetti. Suriye'de karışıklık başladığından beri Türkiye'nin bir kaç savaş tatbikatı yürüttüğü ve sınır bölüklerini tanklarla, füze rampalarıyla ve zırhlı muharebe araçlarıyla güçlendirdiği vurgulanan haberde, Sazlık Havaalanı'na da askeri transfer uçaklarının, hava savunma sistemlerinin ve radar ekipmanlarının yerleştirildiği belirtildi.