''Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım'' kampanyası kapsamında Gazze'ye doğru giden 6 gemi, gün içinde 2 mil olarak sürdürdüğü takip mesafesini, güvenlik nedeniyle 300 metreye düşürdü.
İsrail'in 2 savaş gemisinin yaklaşması üzerine, ''Mavi Marmara'' gemisi Gazze'ye doğru en önde yol almaya devam ediyor.
Diğer gemiler, ''Mavi Marmara'' gemisini, güvenlik nedeniyle yaklaşık 300 metre mesafeden takip ediyor. Bu mesafe, gün içinde yaklaşık 2 mil olacak şekilde korunuyordu.
Gemideki bütün yolcular ve gazeteciler can yeleklerini giydi. Geminin her tarafında görevliler nöbet tutmaya başladı.
"50 ÜLKEDEN İNSAN VAR"
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı İHH Başkanı Bülent Yıldırım, yardım gemilerine İsrail gemilerinin yaklaştığını belirterek, ''Burada 50 tane ülkeden insan var. Eğer bir müdahale olur tutuklama olursa, 50 ülkenin şerefi yerle bir olmuştur'' dedi.
Kıbrıs'ın 30 mil güneyinden Gazze'ye doğru giden ''Mavi Marmara'' gemisi ile diğer 5 gemi, hız kesmeden İsrail'in tatbikat yaptığı alana doğru yoluna devam ederken, İHH Başkanı Yıldırım, Mavi Marmara gemisinde bulunanlara hitap etti.
Yıldırım, Mavi Marmara gemisine İsrail gemilerinin yaklaştığını bildirdikten sonra yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
''Değerli Türkiye halkı, sonuçta İsrail'in gerçek yüzüyle karşılaşmak üzereyiz. Savaş gemilerini yola çıkardı ve şu anda gördüğümüz 2 tane var. Etrafta daha fazla da olabilir. Gemilerle tacizdeler. Ne yapacaklarını bilemiyoruz. Zannediyoruz sabaha kadar çok ciddi bir şekilde bir sinir harbi yaşayacağız. Güç dengemiz iyi. İsrail'in filosuna karşı 6 tane sivil toplum gemisiyiz ama burada 50 tane ülkeden insan var. Eğer bir müdahale olur tutuklama olursa, 50 ülkenin şerefi yerle bir olmuştur. Onun için bu ülkeler kendilerini korumak ve gözetmek mecburiyetindedir.
Ben bu protestoların burada yapılması taraftarı değilim. İnsanlarımızın bu geceden itibaren İstanbuldaki konsolosluk ve Ankara'daki büyükelçiliğin önüne gidip orayı kitlemesi lazım. Çünkü bunlar bu tacizi yaparken aynı karşılığı alması lazım.''
''İSRAİL'İN GERİ ADIM ATTIĞINI HERKES GÖRECEK''
Bülent Yıldırım, eğer müdahale sertleşirse herkesin kendi ülkelerindeki ilişkileri gözden geçirmesi lazım geldiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
''Onlara karşı kendi savunmamızı yapacağız. Bunun birtakım bedelleri olduğunu biliyoruz ama insanlığın kazancı adına bu bedeli ödemeyi göze aldık. O nedenle bütün kardeşlerime buradan sesleniyorum, biz geri adım atmayacağız. İsrail'in geri adım attığını herkes görecek. Çünkü bütün insanlık, İsrail'in yaptığı haksız uygulamaya karşıdır. Şu anda uluslararası sularda yapıyor bunu. Aslında bu yaptığı tam bir korsanlık. Ne yapacak, korsanlık yapıp bizim gemilere müdahale edip rehin alacak. Nasıl ki Türk askeri Somali açıklarına gittiyse, şimdi bu korsana ne yapacak, bütün dünya seyredecek. Bir kere yola çıktık, isteyen bizimle gelir, isteyen geride kalır. Ama burada insanlığın kazandığını hepimiz göreceğiz. Panik halinde değiliz, gerçekten çok sakiniz.''
GEMİLERİ DURDURMAK İÇİN BEKLİYORLAR
Gazze'ye tonlarca yardım götürmek üzere yüzlerce barış eylemcisi ve insan hakları savunucusuyla yola çıkan Gazze'ye Özgürlük filosuna karşı, İsrail donanması da Hayfa'da gemileri durdurmak için hazır bekliyor.
Ynet haber sitesi, son üç gündür, İsrail donanmasına ait 3 füze gemisinin Hayfa limanında demirlediğini bildirdi. Gemilerde İsrail donanmasına ait seçkin "Şayetet 13" komando birlikleri, donanma subayları ve istihkamcılar yer alırken, gemilere müdahaleyi görüntüleyip basına dağıtacak İsrail Savunma Kuvvetleri sözcülüğünden görevli personel de hazır bulunuyor.
İsrail donanmasının Gazze'ye özgürlük filosunu karşılamaya hazırlanan gemileri arasında donanmanın en gelişmiş füze donanımına sahip Hanit savaş gemisinin bulunduğu, muhtemelen bu geminin yardım filosuna ilk müdahaleyi yapacağı da ifade ediliyor.
Askeri ekiplerin, İsrail donanmasının Füze Hücumbotları Filosu komutan yardımcısının emrinde olacağı da bildirildi.
Donanmadan bir yetkili, "Bu, geçmişteki diğer görevlerimizle karşılaştırıldığında nispeten basit bir görev" diye konuştu. Yetkili, bu kadar geniş bir askeri gücün hazırlanmasının nedeninin, bu görevi yerine getirirken halkla ilişkiler alanında olası zararları asgari seviyede tutmak olduğunu da söyledi. "Görev, basit bir görev, ama diğer tarafın bizi kötü göstermek amacıyla elinden geleni yapacağının da farkındayız" diyen donanma yetkilisi, provokasyonlara gelmeyeceklerini, gereği neyse onu yapacaklarını ifade etti.
İsrail donanması, çok geniş çapta güç kullanmaya gerek kalmayacağı ve kaptanlarının uyarılmasının ardından gemilerin çekileceği umudunu taşıyor. Ancak aksi halde "Şayetet 13" birliklerinin güç kullanarak gemiyi ele geçirmeye hazır olduğu da belirtiliyor. Donanma subayları, gemilerin kontrolünü ele alıp donanmanın talimatları doğrultusunda hareket edecek.
Bu arada devriye hücumbotlarının ve Şayetet 13 botlarının da Aşdod limanında donanmanın gelecek gemilerini bekleyeceği ifade edildi. Ayrıca Aşdod'da çok sayıda polis gücü de hazır bulunacak.
Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ve diğer ilgili bakanların talimatıyla, uluslararası kamuoyunda İsrail'in imajına zarar vermesi pahasına gemilerin Gazze'ye varmasının engellenmesi için, böyle nispeten basit bir görev için çok sayıda gücün konuşlandırılmasına karar verildiği de belirtiliyor.
Ancak haberde, yapılan tahminlerin İsrail'in bu operasyondan beklenen ölçüde zarar görmeyeceği, Arap ülkeleri dışında diğer ülkelerin gemi seferine çok itibar etmediği, gemilerin yolculuğunun sadece El Cezire ve İranlı El Alem televizyonlarınca yoğun olarak işlendiğini iddia edildi.
Ynet haber sitesinde bu kadar çok sayıda askeri gücün görevlendirilmesinin gerekçesi aktarılırken, eğer bu sefer kısmen bile başarıya ulaşılırsa, bunun Gazze'den bir deniz hattı açılması anlamına geleceği ve İsrail'in güneyi için açık ve net bir tehlike oluşturacağı kaydedildi.
Öte yandan İbranice yayımlanan İsrael Hayom (İsrail Bugün) gazetesinde, Gazze'ye doğru yola çıkan iki gemide meydana gelen arızaların gerisinde, filoyu geciktirmek veya yolculuğunu iptal ettirme amacında İsrail komandolarının bulunduğu yolundaki iddialar yer aldı.
İsrail ordu sözcülüğü ise söylenti olarak nitelediği bu yöndeki iddialara cevap vermeyeceğini belirtti.
Bu arada İsrail parlamentosu (Knesset) üyelerinden, gemide bulunan İsrail Balad partisi milletvekili Hanin Zubi'ye yönelik eleştiriler de arttı.
Likud milletvekillerinden Dani Danon, Zubi'nin gemi seferinden İsrail topraklarına geldiğinde tutuklanmasını istedi. Danon, ayrıca İsrail parlamentosunun İç Komitesine de başvuruda bulunarak, Zubi'nin diplomatik pasaportunun elinden alınmasını talep etti ve "Zubi'nin İsrail'in düşmanlarıyla birlikte hareket ettiğini, terörizme destek verdiğini ve İsrail'in dünyadaki imajına leke sürdüğünü" öne sürdü.
Likudlu milletvekillerinden Miri Regev de İsrail'e karşı etik açıdan suç işlediğini ifade ettiği Zubi'nin cezalandırılmasını istedi.