Petrolü bu noktaya getiren manipülasyonu Avrupa ve Amerika'nın Ukrayna krizinde başrol oynayan Rusya'ya ders vermek için gerçekleştirdiği öne sürülmüştü. Tabi bu söylentiler sadece lafta da kalmadı. Petrolde yaşanan her düşüş sonrası gözlerin çevrildiği Rusya'da kayıplar yüzlerce milyar doları aştı. Yüksek sesle "batacak" yorumlarının dahi dile getirilmeye başlandığı dünya devi adeta süt dökmüş kediye döndü.
Ancak Rusya'nın gölgesinde değerlendirilen petroldeki oyunun Rusya ile aynı kaderi paylaşan İran'ı da vurduğu ortaya çıktı. Ambargo altında olmasından ötürü petrol haricinde büyük gelir kaynağı olmayan İran'ın yaşanan krizi diğer petrol ihraç eden ülkeler gibi atlatamadığı ve büyük sorunlar yaşadığı belirtiliyor.
Geçtiğimiz haftalarda İran farklı kademelerdeki yetkilileri ile art arda Suudi Arabistan'ın başını çektiği OPEC ülkelerine üretimi kısmaları ve petrol fiyatlarını belli seviyeye çekmeleri yönünde çağrıda bulunmuş ancak bu çağrısına olumlu yanıt alamamıştı.
Bu gelişmeler üzerine Suudi Arabistan'ın son hamlesi ise adeta İran'a nispet yaparcasına oldu. Suudi Arabistan Asya pazarına sattığı petrolün fiyatını son 14 yılın en düşük seviyesine çekti. Bu hareket ise "Suudiler İran'ın da hakim olduğu Asya pazarını ele geçirmeye mi çalışıyor" şeklinde yorumlandı.
Suudi Arabistan'ın Asya pazarına sattığı petrolde yaptığı son indirimi bu pazara hakim olmak için yaptığını söyleyen Uluslararası Enerji Uzmanı Dr. Tuğçe Varol, buradaki maksatın pazarları ele geçirerek İran'ı aşağı yukarı batırmak olduğunu söyledi.
Oluşturulan manipülasyonların amacının ekonomik değil tamamen siyasi olduğunu ve bu manipülasyonlar sonrasında İran'ın petrol üretiminin ciddi oranda düştüğünü de sözlerine ekleyen Varol, İran'ın gelinen noktada ihracatın günlük 1 milyon varile, gelirin ise 3'te 1 oranına gerilediğini söyledi.
İran'ın şu sıralar çok büyük sorunları olduğunu ve mevcut yaptırımlardan ötürü yatırım alamayıp kendi finans gücü ile bir şeyler yapmaya çalıştığını söyleyen Varol, petroldeki yaşanan düşüşler sonrasında İran'ın bazı petrol sahalarından çekilmek zorunda kaldığını aktardı. İran'ın çekilkdiği alanları tuzlu suyun bastığını da vurgulayan Varol, tuzlu su basan alanlarda tekrardan petrol aramanın ise çok zor ve maliyetli olduğunu belirtti.
Yaşanan gelişmelerin İran'ı ciddi anlamda zorladığını ve böyle gitmesi halinde İran için felaket senaryolarının şimdiden konuşulmaya başlandığını da söyleyen Varol, senaryolar arasında 2020'de İran'ın petrol ihracat eden bir ülke olması bir yana ithal etmek zorunda kalacağının dahi olduğunu dikkat çekti.
İran'ın ekonomik anlamda çökmesinin faturasının da ağır olacagını söyleyen Varol, söz konusu senaryonun gerçek olması durumunda bu durumun Türkiye'yi de çok ciddi etkileyeceğini çünkü İran'ın petrol ihracatında yüzde 20'lik payın bize ait olduğunu ifade etti.