İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD'nin Kasım Süleymani'yi öldürmekle "büyük bir stratejik hata" yaptığını savundu.
İran Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Ruhani ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İkili, görüşmede yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.
Süleymani'nin DEAŞ'a karşı verdiği mücadele ile Avrupa Birliği ve bölge halkı üzerinde "büyük bir hakkı olduğunu" iddia eden Ruhani, "Süleymani'nin DEAŞ'a karşı attığı adımlar olmasaydı bugün Avrupa büyük bir tehditle karşı karşıya kalırdı." dedi.
ABD'nin bu eylemle hedefine ulaşamadığını ve sonucun aksi yönde olduğunu savunan Ruhani, bu olaydan sonra İran'ın yönetim ve halk olarak, her zamankinden daha fazla birlik ve dayanışmasına şahit olduklarını ifade etti.
Süleymani'nin Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi'nin daveti üzerine Bağdat'a gittiğini aktaran Ruhani, şu değerlendirmede bulundu:
"ABD'nin bu adımı Irak'ın egemenliğinin ihlali, bu ülke halkına hakaret ve İran halkına karşı affedilemez bir cinayettir. ABD'liler Süleymani'yi öldürerek büyük bir stratejik hata yaptılar. Bu cinayetin sonuçlarından ABD yönetimi sorumludur. ABD'liler bilmelidir ki güvenlikleri ve çıkarları bölgenin tamamında tehlikeli şartlarla karşı karşıyadır. ABD, kendini bu büyük cinayetin sonuçlarından koruyamaz."
Bölgenin güvenliğinin yine bölge ülkeleri tarafından sağlanabileceğini ve bölgedeki istikrarsızlığın tüm dünya için tehlikeli olduğunu dile getiren Ruhani, "İran bölgede savaş ve güvensizlik ortamının peşinde değildir ancak hukukunu ve egemenliğini savunmada tereddüt etmez." ifadelerini kullandı.
Ruhani, İran'ın nükleer anlaşmadaki tüm taahhütlerini askıya almasıyla ilgili ise 20 aydır bu duruma direndiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"İran bu sürede taahhütlerine bağlı kalmıştır ve 5 aşamalı olarak attığımız adımlar da nükleer anlaşma çerçevesinde olmuştur. Karşı taraf taahhütlerine uymadığı için nükleer anlaşmadaki denge bozulmuştur. Karşıdaki taraflar ne zaman taahhütlerine uyarsa İran da attığı adımlardan geri dönebilir."
Macron da Fransa'nın bölgedeki barış ve istikrarın korunmasına olan bağlılığını vurgulayarak, gerginliğin azaltılması için yardıma hazır olduğunu belirtti.
Fransa'nın nükleer anlaşmanın korunması için tüm çabasını ortaya koymaya devam edeceğini ve İran'dan da aynı doğrultuda hareket etmesini beklediğini aktaran Macron, şu ifadeleri kullandı:
"Hepimiz bölgedeki barış ve istikrarın sarsılmasından çok endişeliyiz. Yaşanan gelişmeler gerginliğin artmasına ve telafi edilemez krizlere yol açabilir."