Iraklılar bölünmüş ve derin anlaşmazlık içinde
AA muhabirinin derlediği araştırma sonuçları, Iraklıların bölünmüş ve derin anlaşmazlık içinde olduğunu çok net biçimde ortaya koyuyor.
Örneğin, ABD'nin işgaliyle başlayan süreçte Iraklıların hayatlarının daha iyiye mi yoksa daha kötüye mi gittiği konusunda Şii, Kürt ve Sünniler farklı bakışlara sahip. Genel anlamda ülkedeki vatandaşlar ve özelde Şii ve Sünniler, durumlarının daha kötüye gittiğini düşünüyor, Kürtler ise çoğunlukla ''yaşamlarının daha iyi hale geldiği'' fikrine sahip.
ABD'nin 2006 yılında Irak'taki asker sayısını artırmasıyla ilgili olarak da Iraklı Şii ve Sünniler, bu artışın Irak'taki durumu değiştirmediğini ifade ederken, Iraklı Kürtler bunun iyi bir gelişme sağladığı görüşünde.
Mısır, Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan ve İran gibi bölge ve komşu ülkeler de Iraklılar gibi, ABD işgali sonrasında Irak'ta durumun daha kötüye gittiği görüşünde.
Amerika cephesinde ise apayrı bir tablo çıkıyor ortaya: Cumhuriyetçilerin yüzde 58'ine göre ''Irak daha iyi duruma geldi''. Demokratlar ise işgalin Irak'ı nasıl etkilediği yönünde kararsız: Yüzde 24'üne göre durum daha iyi, yüzde 26'sına göre daha kötü, yüzde 36'sına göre ise Irak'ta herşey aynı.
Irak ileri mi gitti geri mi?
ABD'nin ülkedeki siyasi özgürlük, ekonomik gelişme, eğitim, sağlık, bireylerin güvenliği, yönetim, komşu ülkelerle ilişkiler, kadın hakları ve dini özgürlükler alanında ülkeye katkılarda bulunup bulunmadığına yönelik bakış açıları da ankette açıkça görülebiliyor.
Iraklılara göre ülke genel anlamda bu alanlarda daha kötüye gitti veya özel bir gelişme göstermedi. Ayrıntılarda da Şii ve Sünniler, işgalin özellikle ''siyasi özgürlük'' (Şiilerin yüzde 53'ü, Sünnilerin yüzde 54'ü), ''ekonomik gelişme ve işsizlik'' (Şiilerin yüzde 74'ü, Sünnilerin yüzde 80'i) ile ''bireylerin selamet ve güvenliği'' (Şiilerin yüzde 81'i, Sünnilerin yüzde 88'i) konularını çok olumsuz etkilediğini belirtirken, Kürtler ise tam aksine bu alanlarda ''çok olumlu'' gelişmeler olduğundan yana.
Amerikan cephesinde ise Cumhuriyetçiler Irak'a daha fazla siyasi özgürlük ortamı sağladıklarını düşünüyor. İşaret edilmesi gereken diğer bir nokta da işgalin Iraklıların ''bireysel güvenliği''ne etkisi noktasında, Demokratlar'ın olumsuz, Cumhuriyetçiler'in ise olumlu bakış açısına sahip olması.
Cumhuriyetçiler genelde, diğer konu başlıklarında da daha iyimser tablo çizerken, Demokratlarda kararsız ve kötümser hava daha ağır. Aslında, olumsuz bakanlar ile işgalin hiçbir etki yaratmadığını düşünenler toplandığında, Amerikalıların da genel anlamda, ''siyasi özgürlüğü artırma (yüzde 50)'' dışında işgalin Irak'a pek fayda getirdiğini düşünmediği görülüyor.
İşgal kime yaradı?
Ayrıntılara bakıldığında, yüzde 45 oranla Sünnilerin ve yüzde 37 oranla Kürtlerin, diğer kesimlere göre ABD askerlerinin ayrılmasından daha fazla endişe duydukları görülüyor.
Irak'ta, ABD'nin çekilmesi sonrasındaki gelişmelere yönelik endişelere bakıldığında ise Iraklıların yüzde 65'i ''iç savaş''tan, yüzde 60'i ''parçalara ayrılmaktan'', yine yüzde 60'ı ''komşu ülkelerce etki altında tutulmaktan'', yüzde 58'i ''terörizmden'', yüzde 57'si ''ekonomik kötüleşmeden'', yüzde 47'si ''dini özgürlükleri kaybetmekten'' endişe ediyor. Ama yine de Iraklılar geleceklerine ''bir şekilde pozitif yönden'' bakmak istiyor.
Anketteki katılımcılara Eylül ayında yapıldığı için ''Gerekmesi halinde ABD ordusu daha Irak'ta ne kadar kalmalı?'' sorusuna Amerikalılar, ''mümkün olduğunca çabuk ayrılmalı'' yanıtını verirken, Iraklılar ''ihtiyaç duyulduğu müddetçe kalmalı'' karşılığını veriyor.
Anketi düzenleyen, Washington'daki Arap-Amerikan Enstitüsü adlı kuruluşun kurucusu ve başkanı Dr. James Zogby, araştırma sonuçlarıyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Irak'ın geleceğine dair kaygılı olduğunu belirten Zogby, ankette de bunu destekleyici sonuçların çıktığını ifade etti. Zogby, şunları söyledi:
''Keyfi, tek taraflı bir yönelimle hareket eden, sağlam olmayan bir hükümet. Bence Irak'ta sorunlar var ve bu sorunların üzerine yeterince gitmediğimizi düşünüyorum. Iraklılar bana ülkelerinin geleceğinden endişe ettiklerini söylüyorlarsa, bana göre gerçekten de endişelenmekte haklılar.''
Ülkede olası bir iç savaş ihtimalinin sorulması üzerine Zogby, ''Şu anda ortada bir çeşit, kaynamaya hazır bir durum var. Halkının 5'te 1'i ya mülteci ya da ülke içinde yerinden olmuş bir ülke düşünün, eğer bu kişiler evlerine geri dönemezse, sorunlar çözülemez ve bu, üzerinde kaygı duymamız gereken bir mesele'' diye konuştu.
ABD'deki düşünce kuruluşlarından Carnegie Endowment for International Peace'in Ortadoğu uzmanı Marina Ottaway da Irak'ın geleceğine ilişkin en kötü senaryonun, şiddet ortamının geri dönmesi, en iyi senaryonun ise ademi merkeziyetçi sistem üzerinde mutabakata varılması olduğunu söyledi.
Irak'ın merkeziyetçi bir sistemle yönetilemeyeceği fikrini savunan Ottaway, ''Bölgede çok sayıda güç merkezi var. Eğer federal bir çözümü hayata geçirebilirlerse bence bu Irak'ın geleceği açısından hayırlı olur. Ama eğer (Irak Başbakanı Nuri) El Maliki, merkeziyetçilik üzerinde ısrar ederse, şiddet ortamına geri dönülebilir'' ifadesini kullandı.
TÜRKLERE NASIL BAKIYORLAR?