Maliki sadece Sünnileri değil Kürtleri de iktidardan dışladı. Mesut Barzani'nin bağımsızlık tehditlerine aldırmadı. Öyle ki Şii olmasına rağmen Sadr grubu bile bu siyasi kriz sürecinde Barzani'nin karşısında yer aldı.
Bu süreçte Irak Başbakanına iktidarı paylaşma çağrıları yapıldı. Her çağrı olumsuz yanıt buldu. Bağdat hükümeti sadece Irak içinde diğer siyasi gruplarla bağlarını koparmakla kalmadı, Türkiye ile de köprüleri attı.
Tüm muhalif gruplar birleşerek, Maliki'yi devirme planlarını hazırladı. Geçtiğimiz haftalarda hükümetin düşürülmesi için gerekli olan 172 milletvekili imzası toplandı. Ancak son anda bazı parlamenterlerin imzalarını geri çekmesiyle Maliki hükümetini devirme planı suya düştü.Şimdi muhalefet B planını devreye soktu. Ülkede alıp başını giden terör olaylarının Maliki'nin kontrolünde olduğunu savunan muhalifler, Başbakan hakkında soruşturma açılmasını istedi. Bunun için mecliste 3 ayrı komisyon oluşturuldu. Her komisyona farklı partilerden üyeler seçildi. Komisyon 21 Haziran'da Nuri Maliki'yi Parlamento önünde hesap vermeye çağıracak.
Irakiye Partisinin milletvekili Ahmet Masari, ülkedeki en büyük sorunun güvenlik olduğunu ve tüm güvenlik birimlerinin de Maliki'nin kontrolünde bulunduğunu hatırlatarak, "komisyonların amacı Maliki'yi meclis önünde güvenlik sorunlarıyla ilgili ifade vermeye zorlamak çünkü ülkedeki güvenlik zafiyetinin tek sorumlusu kendisi" dedi.
Tabi Irak Başbakanının bu komisyonların zorlamasıyla parlamento önünde hesap vermesi zor görünüyor. Ancak çağrıya uymasa bile meclis 21 Haziran'dan itibaren bir hafta süreyle bekleyecek. Ve 28 Haziran'da Maliki hakkında güven oylamasına gidilecek.