Zeytin Dalı Harekâtı'na ilişkin uluslararası arenada "sivilleri hedef alan bir operasyon" algısı yaratma çabası içindeki PKK/PYD/YPG terör örgütünün Suriye'de işlemediği savaş suçunun kalmadığı bir kez daha teyit edildi. Örgütün işgal altında tuttuğu bölgelerde işlediği insan hakları ihlâlleri, azınlıklara dönük baskıları, savaş suçları ve uyuşturucu ticareti uluslararası örgütlerin raporlarında da yer alıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nce, 20 Ocak'ta başlatılan Zeytin Dalı Harekâtı sonrasında uluslararası arenada örgütün siyasi yapılanmaları, medya organları ve legal görünümlü sivil toplum örgütleri eliyle operasyonun sivilleri hedef aldığına dair algı çalışmasına başlandı.
YAŞAM HAKKI TANIMIYOR
PYD/YPG terör örgütü algı propagandasını güçlendirmek için sivilleri canlı kalkan olarak kullanıyor. Terör örgütünün bu harekât tarzı, Birleşmiş Milletler (BM) Suriye İnsani Koordinatörü Jan Egeland'ın açıklamasında da belirtildi. Terör örgütü, işgal altında tuttuğu bölgelerde baskı ile taciz politikasını sürdürüyor, farklı etnik ve dini unsurların iç içe yaşadığı bölgelerde, azınlık unsurlara yaşam ile inanç hakkı tanımıyor.
ZORLA GÖÇ TERÖRÜ
İnsanları zorla yurtlarından eden, zorunlu askerlik adı altında kadınları, çocukları kullanan terör örgütünün insan hakları ihlâlleri, raporlara yansıdı. İşgal ettiği yerlerde kendi hakimiyetini sağlamaya çalışan terör örgütü, bölge sakinlerini zorunlu göçe tabi tutuyor, ayrıca bazı yerleşim yerlerini yıkarak demografiyi değiştirmeye çalışıyor. Suriye İnsan Hakları Ağı'nın (SNHR) Ocak 2016'da hazırlanan raporda, PYD/ YPG'nin yerleşim yerlerini yağmaladığı, Kürt nüfusun olmadığı yerlerde etnik temizlik yaptığı, evlerin yakılıp yıkıldığı ve insanların göçe zorlandığı belirtildi.
KİLİSELERDEN ORTAK BİLDİRİ
Suriye'deki
Ortodoks, Ermeni, Keldani ve Süryani kiliseleri ve dini kuruluşları, 2015'in Kasım ayında terör örgütünün eylemlerine ilişkin bir bildiri yayımladı. Terör örgütünün, insan haklarını ihlâl etmesi, özel mülkleri gasp etmesi, azınlık unsurlarını zorla silah altına alması, vergi adı altında haraç talep etmesi ve okul müfredatlarına müdahale etmesi söz konusu bildirinin ana noktalarını oluşturdu. Bildiride Dünya Süryani Konseyi'nin internet sitesinden, Eddie Gabora Hanna isimli bir kişinin Kamışlı'da çektiği videoya yer verildi. PKK/PYD/ YPG'nin Hıristiyanların evlerine el koyduğu, Hıristiyanlara ait binalara "Kamışlı Yönetim Konseyi tarafından el koyulmuştur" yazılarıyla da açıkça görüldü.
ARAP VE TÜRKMEN EVLERİ YAKILIYOR
PKK/PYD/YPG terör örgütünün etkinliğini artırmaya çalıştığı bölgelerde, çok sayıda Arap ve Türkmenin yanı sıra Süryani, Ermeni gibi etnik gruplar da bulunuyor. Çoğunluğu Arap, on binlerce insanın PYD/YPG tarafından yerinden edildiği, düzinelerce köyün yıkıldığına dikkatin çekildiği SNHR raporunda, tüm bu eylemlerin, Roma Sözleşmesi'nin 8'inci maddesi gereğince savaş suçu ve insanlığa karşı suç olduğu, yerleşik uluslararası insan hakları hukukunun ihlâli anlamına geldiğinin altı çizildi. Raporda, 9 yerleşim yerinin tamamının yıkıldığı ve sakinlerinin yerinden edildiği belirtilirken, 19 köyün ise parçalı olarak ortadan kaldırıldığı, istenmeyen kişilerin de buralardan sürgün edildiği kaydediliyor. Teröristler tehdit ve şiddet yoluyla en az 49 yerleşim yerinden on binlerce insanı sürgün etti.
?HASEKE'DE 26 KÖYE 24 SAAT SÜRE VERİLDİ
PYD/YPG terör örgütünün, 26 Mayıs 2015'te, Haseke'nin güneyindeki 26 köyde yaşayanlara buraları boşaltmaları için 24 saat verdiği, Araplara yönelik saldırgan tutum içerisinde bulunduğu, sözde Kürt bölgesinde Araplara ve Türkmenlere yer olmadığı söylenerek birçok evin teröristlerce yakıldığı da rapora yansıdı. Raporda, Türkmen ailelerin keyfi tutuklamalar ve işkencelerle yerlerinden edildiği de yer aldı.
'GİDECEK BAŞKA YERİMİZ YOK!'
Uluslararası
Af Örgütü'nün Ekim 2015'te görgü tanıklarının ifadeleri, uydu görüntüleri ve uzman gözlemlerine dayanarak yayımlanan "Gidecek Başka Yerimiz Yok" (We Had Nowhere Else to Go) başlıklı raporunda, PYD/YPG terör örgütünün işlediği etnik temizlik, sürgün ve yıkım suçları ortaya koyuldu. Arapların yaşadığı Hüseyniye köyünde yıkım sonrası geride kalan köylülerle gerçekleştirilen görüşmeler rapora yansıtıldı. Köyün Haziran 2014 ve Haziran 2015 tarihlerindeki uydu fotoğraflarının karşılaştırıldığı raporda, 225 binalık köyün 1 yılda yüzde 94'ünün yıkıldığı ve sadece 14 binanın kaldığı tespiti aktarıldı.
KADIN VE ÇOCUKLARA ŞİDDET EYLEMLERİ
PYD/YPG terör örgütünün Suriye'de işgal ettiği bölgelerde halkı sindirmek ve eleman kazanmak maksadıyla kadınlara ve çocuklara şiddet uyguladığı raporlarda yer buldu. Batılı ülkelerin terör örgütüne finansal kaynak aktardığına dikkati çeken SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun: "Amerika'nın desteğini arkasına alarak katliamlar yaptı. Küçük yaşta çocukları zorla ailelerinden uzaklaştırarak silah altına aldı. Onlara terör saldırıları yaptırdı. Çocukları zorla alınmış bir baba, PYD ofisi önünde kendisini yaktı. Haseke'de ve Süleymaniye'de çocukları kaçırılan aileler kendilerini yaktı" dedi.
KESKİN NİŞANCILARIN HEDEF TAHTASI ÇOCUKLAR
SNHR'nin
raporunda, PYD/YPG terör örgütü tarafından 2011-2015 yılları arasında 51 çocuğun öldürüldüğü ve 111 çocuğun alıkonduğu belgelendi. Haytham İsa el Şimali'nin, 23 Mayıs 2015'te henüz üç yaşındayken Ebu el Şakhat kasabasında PYD/YPG'li keskin nişancılar tarafından vurularak katledilmesi de raporda öne çıkan örneklerden oldu.