Hague ve Stubb, Türkiye, üyelik yolunda AB standartlarını karşılamaya yönelik ilerleme sağlarken, AB'nin de Türkiye ile ekonomik, güvenlik ve kültürel bağlarını güçlendirmesi gerektiğini kaydetti.
Brüksel'de yapılan AB Dışişleri Bakanları toplantısından önce İngiliz basınında yer alan makalede, "Bu toplantıda meslektaşlarına Türkiye'nin dünya sahnesinde artan rolü ve etkisinin farkında olmaları çağrısında bulunacaklarını" kaydettiler.
"Türkiye'nin AB'ye katılım süreci yavaş ilerliyor" ifadesini kullanan Hague ve Stubb, Türkiye'nin masada yer alarak AB ülkelerinin güvenliği ve refahına katkı sağlayabileceğini bildirdi.
Batı Balkanlar ve Ortadoğu'da, Türkiye'nin önemli bir güç olduğunu ve "yumuşak gücünü" etkili bir şekilde kullandığını belirten İngiliz ve Fin Dışişleri Bakanları, özellikle Irak, İran, Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerle ilgili konularda Türkiye'nin önemine değindi.
"Özetle, AB ve Türkiye arasındaki çabaların potansiyel olarak birleştirilmesi çok iyi olur" görüşünü ifade eden Hague ve Stubb, hem ekonomik hem de dış politika anlamında Türkiye'nin AB üyeliğinin ortak ilgi alanlarında bulunduğunu kaydetti.
"AB, DEĞİŞEN DÜNYAYA KARŞI DUYARSIZ KALAMAZ"
Türkiye'nin hızlı büyüyen ekonomisine değinen Hague ve Stubb, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) 2050 yılında Türkiye'nin Avrupa'nın ikinci büyük ekonomisine sahip olacağı yönünde tahminde bulunduğuna dikkati çekti.
"AB içindeki Türk ekonomisi, ithalat ve ihracatçılar için yeni fırsatlar yaratacaktır ve bizi Orta Asya ve yakın doğudaki pazarlara ve enerji kaynaklarına bağlayacaktır" diyen Hague ve Stubb, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki ekonomik ve güvenlik durumu herzamankinden daha güçlü. Türkiye için de AB üyeliğinin stratejik ve ekonomik faydaları çok büyük. Sınır güvenliğini, eğitimi, sosyal eşitliği geliştirmek, hepsi de çabaya değer amaçlar."
Türkiye'nin AB üyelik sürecini yeniden canlandırması gerektiğini de vurgulayan Dışişleri Bakanları, insan hakları, ekonomik reformlar gibi konularda ilerlemeler kaydedilmesi gerektiğini ifade etti.
Kıbrıs konusunun da bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini belirten Hague ve Stubb, Kıbrıs'la ilgili bir anlaşmanın sadece adanın değil, Türkiye, AB ve tüm doğu Akdeniz bölgesinin ekonomik ve güvenliğine fayda sağlayacağını kaydetti.
"AB, değişen dünyaya karşı duyarsız kalamaz" diyen Hague ve Stubb, bu çerçevede yeni üyelere açık olunması gerektiğini ifade etti. İki bakanın ortaklaşa kaleme aldığı makalede ayrıca şöyle denildi:
"Türkiye, jeopolitik olarak önemli, geniş nüfuslu ve büyüyen ekonomiye sahip çok kültürlü bir ülke. Ancak bunlar fırsat olarak görülmeli, tehdit olarak değil ve AB ile Türkiye arasındaki müzakere süreci hız kazanmalı. Türkiye, üyelik yolunda AB standartlarını karşılamaya yönelik ilerleme sağlarken, AB de Türkiye ile ekonomik, güvenlik ve kültürel bağlarını güçlendirmeli. AB, Türkiye'nin üyeliğiyle daha güçlü olacaktır."