Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a giderek istifa ettiğini duyuran Lübnan Başbakanı Saad Hariri, bir anda dünyanın gözlerini Ortadoğu'nun en karmaşık ülkelerinden Lübnan'a çevirmesine neden oldu.
Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen Lübnan merkezli El Ahbar gazetesi ise gündem yaratacak bir iddia ortaya attı. Gazete, Saad Hariri'nin Suudi Arabistan'da ev hapsinde tutulduğunu ve yerine kardeşinin göreve getirileceğini yazdı.
FRANSA: EV HAPSİNDE DEĞİL
Gazete, Suudi Arabistan'a yakınlığıyla bilinen eski Lübnan Adalet Bakanı ve Emniyet Genel Direktörü Eşref Rifi'ye dayandırdığı haberinde, "Suudi Arabistan, Lübnan başbakanlığı görevine Saad Hariri'nin ağabeyi Baha Hariri'yi getirmeyi planlıyor" yazdı. Haberde Suudi Arabistan Veliahtı Muhammed bin Selman'ın, Baha Hariri'yi de Riyad'a çağırdığı belirtildi.
Ayrıca Prens Muhammed bin Selman'ın, 2005'te suikaste kurban giden Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin eşi Nazik, kızı Bahiya ve oğlu Ahmed'i de Suudi Arabistan'a davet ederek kendisine biat etmelerini isteyeceği öne sürüldü. Saad Hariri'nin siyasete dönmeyeceği ve Avrupa'ya sürgün edileceği iddia edildi.
Emmanuel Macron - Veliaht Muhammed bin Selman
Birleşik Arap Emirlikleri dönüşü sürpriz bir şekilde Suudi Arabistan'a uğrayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un heyetindeki Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ise "Saad Hariri'nin ev hapsinda olmadığını ve herhangi bir kısıtlamaya maruz bırakılmadığını" söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ise Lübnan'ın egemenliği ve bağımsızlığını güçlü bir şekilde desteklediklerini belirterek, "ABD, Lübnan'ın içinde ve dışındaki tüm tarafları, ülkenin toprak bütünlüğüne, hükümetine ve silahlı kuvvetleri gibi meşru kurumlarının bağımsızlığına saygı duymaya çağırıyor" dedi.
Bu arada ABD Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral JeffreyHarrigan, Yemen'den Suudi Arabistan'a atılan füzenin üzerinde İran'a ait işaretler olduğunu öne sürdü.
LÜBNAN: BAŞBAKAN GERİ DÖNMELİ
Lübnan'ı saran siyasi kriz hakkında konuşan Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Aun, Başbakan Saad Hariri'nin istifa koşullarının 'kabul edilemez' olduğunu söyledi ve Hariri'nin tekrar Lübnan'a dönmesi gerektiğini kaydetti. Lübnan, Hariri'nin can güvenliği bulunmadığını söyleyerek Riyad'da istifa etmesinin ardından bu konuda resmi bir protesto yayınladı. Öte yandan Suudi Arabistan'dan sonra Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri de Lübnan'daki vatandaşlarına "Derhal ülkeyi terk edin" çağrısında bulundu.
'İSTİFASI HİÇ DE GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL'
İngiltere merkezli haber sitesi Independent'ın Ortadoğu uzmanı Robert Fisk, Hariri'nin 3 Kasım Cuma günü Riyad'a ulaşır ulaşmaz gözaltına alındığını belirtirken, "Hariri'nin istifası hiç de göründüğü gibi değil" dedi. Beyrut mahreçli yazısında Fisk, Hariri'nin ajandasında 6 Kasım Pazartesi günü için yer verilen IMF ve Dünya Bankası ile buluşmaları olduğunu kaydederek"Saad Hariri, 3 Kasım akşam saatlerinde uçağının Riyad indiğinde ilk gördüğü, uçağı çevreleyen bir grup Suudi polisini oldu. Polisler uçağa bindiklerinde onun ve korumalarının cep telefonlarına el koydular. Böyle susturuldu Lübnan'ın Başbakanı" dedi.