Ailesi, kadının huzur içinde ölmesine izin verilmesini talep ediyordu. Ancak doktorlar, kadının karnındaki fetüs halen yaşıyorken bağlı olduğu ünitenin fişinin çekilmesinin İrlanda'daki kürtaj yasağını delip delmeyeceğinden emin olmak için mahkemenin karar vermesini bekliyordu.
İrlanda anayasası doğmamış çocukların yaşam hakkını koruyan maddeler içeriyor. Yasalara göre, anne ile doğmamış çocuğu aynı şekilde yaşam hakkına sahip görülüyor.
Ancak mahkemenin kadının 18 haftadır hamile olduğu ve fetüsün hayatta kalma şansının çok düşük olduğu yönündeki tıbbi verileri kabul ettiği belirtiliyor.
KADIN KULUÇKA MAKİNESİ DEĞİL
Konu, çoğunluğunu Katolik nüfusun oluşturduğu İrlanda'daki mevcut kürtaj yasaları hakkında yeni bir tartışma başlatmıştı. Tartışmaya Dublin Başpiskoposu Diarmuid Martin dahi katılmış, "Bir kadın kuluçka makinesi değildir" demişti.
Geçtiğimiz yıl İrlanda'daki kürtaj yasağı yumuşatılmış, annenin hayatının risk altında olduğu durumlarda kürtaja izin verilmişti. Bu yasa değişikliğine, 31 yaşındaki dişçi Savita Halappanavar'ın ölümünün tüm dünyada yankı bulması üzerine gidilmişti.
Halappanavar düşük yapma ihtimali olduğu söylenince bebeği aldırmak istemiş, ancak fetüsün canlı olduğu ve Halappanavar'ın hayati riski var gibi görünmediği gerekçesiyle bu talebi reddedilmişti.
Savita Halappanavar, düşük yapmasından birkaç gün sonra kan zehirlenmesinden ötürü hayatını kaybetmişti.