İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, "Golan Tepeleri sonsuza kadar bizim kalacak." açıklamasından üç yıl sonra ABD'nin, burayı "İsrail toprağı" olarak tanıması, bölgenin Tel Aviv yönetimi için neden bu kadar önemli olduğu sorusunu yeniden gündeme getirdi.
Bakanlar Kurulu'nu 2016 yılında Golan Tepeleri'nde toplayan Netanyahu, İsrail ve Suriye'nin yanı sıra Lübnan ve Ürdün'le de sınır olan bu bölgenin, sonsuza kadar İsrail'e ait kalacağı yönünde açıklama yapmış, dünyaya, burayı "İsrail toprağı" olarak tanıma çağrısında bulunmuştu. İsrail'in o dönemki Golan Tepeleri çıkışı, Suriye'de devam eden iç savaştan yararlanma hamlesi olarak değerlendirilirken, Netanyahu da bu konuda aradığı uluslararası desteği bulamamıştı.
3 YIL SONRA OLUMLU YANIT
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, "İsrail'in Golan Tepeleri'ndeki egemenlik iddiaları yok hükmündedir." açıklamasında bulunmuş, Arap Birliği ile İslam İşbirliği Teşkilatı da Netanyahu'nun açıklamalarına, tepki göstermişti. Netanyahu'nun bu çağrısına aradığı olumlu yanıt, tam üç yıl sonra Trump yönetimindeki ABD'den geldi.
KUDÜS'TEN SONRA GOLAN TEPELERİ
Filistin ve İsrail politikasını neredeyse tamamen İsrail yanlısı Yahudi asıllı kişilere emanet eden ABD Başkanı Donald Trump, dün bir tweet atarak, "(1967 işgalinden) 52 yıl sonra Amerika Birleşik Devletleri'nin, bölgesel istikrar ve İsrail'in güvenliği için kritik derecede stratejik öneme sahip olan Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini tam olarak tanımasının zamanı geldi." ifadelerini paylaştı. Böylece Kudüs'ü, "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan, İran'la yapılan nükleer anlaşmadan çekilerek Tahran yönetimini yeniden "düşman" ilan eden ve Filistinlilere yapılan yardımları kesen Trump'ın, İsrail'e yaptığı bu "iyilikler" listesine, şimdi bir de Golan Tepeleri eklenmiş oldu.
9 NİSAN'DA İSRAİL'DE SEÇİM VAR
Trump'ın bu kararının, Netanyahu'nun pazartesi günü yapacağı ABD ziyareti ve İsrail'de 9 Nisan'da yapılacak genel seçimler öncesine denk gelmesi de dikkati çekti. ABD'nin bu kararının, İsrail iç siyasetini de etkileyerek seçimlerde Netanyahu'nun elini güçlendirmesi öngörülüyor. Netanyahu da zaten seçim öncesi eline geçen bu fırsatı, hemen değerlendirerek İsrail'i ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile dün akşam kameraların karşısına geçti ve ikili etrafa gülücükler saçarak poz verdi. Netanyahu, sosyal medya hesabından yaptığı bir açıklamayla, Trump'a şükranlarını sundu.
"ÜLKENİN VAZGEÇİLMEZ BİR PARÇASI"
Golan Tepeleri'ni İsrail için önemli kılan etkenlerin başında güvenlik ve su geliyor. Bölge güvenlik açısından gözardı edilemeyecek kadar jeostratejik bir konumda ve zengin su yataklarına sahip. İsrail toplam su ihtiyacının üçte birini Şeria Nehri ve Golan Tepeleri'ndeki su kaynaklarından temin ediyor. Bölgenin en yüksek noktalarından biri olan ve Şam'a sadece 60 kilometre uzaklıkta bulunan Golan Tepeleri'ni elinde tutan İsrail, bu sayede komşu ülkelere karşı büyük bir stratejik avantaj sağlıyor. Uluslararası hukuka göre Suriye toprağı olan ancak fiilen İsrail'in işgali altında bulunan Golan Tepeleri'nin bu iki ülke dışında Lübnan ve Ürdün'le de sınırı bulunuyor. Yahudilere ait kutsal metinlerde birçok kez Golan bölgesine atıfta bulunulması da bölgeyi çoğu dindar Yahudi'nin gözünde kutsallaştırıyor. Bu tür nedenlerle İsrail iç siyasetinde de önemli bir yer tutan Golan Tepeleri, İsrail tarafından "ülkelerinin vazgeçilmez bir parçası" olarak görülüyor.
DÜRZİ ARAPLAR SURİYE'YE BAĞLANMAK İSTİYOR
Golan Tepeleri'nde, 30'dan fazla Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Buralarda 20 bin civarında Yahudi yerleşimci yaşıyor. Uluslararası hukuk, buradaki Yahudi yerleşimcilerin varlığını illegal olarak değerlendiriyor. Golan Tepeleri'nde ayrıca 25 bin civarında da Suriyeli Dürzi Arap yaşıyor. İsrail'in 1967'de işgal ve 1981'de ilhak ettiği Golan Tepeleri'nin eteklerindeki köylerde yaşayan Dürzi Araplar, anavatanları olan Suriye'ye bağlanıp karşı yakada kalan akrabalarıyla birleşmek istiyor.
GOLAN İLE İLGİLİ ÖNEMLİ GELİŞMELER
Golan Tepeleri'yle ilgili önemli gelişmeler kronolojik olarak şu şekilde:
1967: İsrail, Altı Gün Savaşı olarak da bilinen Arap-İsrail Savaşı sırasında, Suriye'ye saldırarak stratejik öneme sahip Golan Tepeleri'ni ele geçirdi.
1973: Suriye, askeri harekat başlatarak İsrail'den Golan Tepeleri'ni geri almayı denedi, ancak başarısız oldu.
1974: İsrail ve Suriye, Golan Tepeleri'ndeki kuvvetlerini geri çekerek askeri çatışmayı sonlandırmaya razı oldu. Aynı yıl, barış gücü askerleri bölgeye konuşlandırıldı.
1981: İsrail, Golan Tepeleri'ni tek taraflı olarak ilhak ettiğini açıkladı, ancak uluslararası toplum bu kararı bugüne kadar tanımadı.
1999: Dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak ve Suriye Dışişleri Bakanı Faruk eş-Şara, iki ülke arasında başlatılan üst düzey görüşmeler kapsamında bir araya geldi.
2000: Golan Tepeleri'nin Suriye'ye iadesi hedefiyle, ABD'nin ara bulucuğunda başlatılan müzakereler başarısızlıkla neticelendi. Görüşmelerin başarısız olmasının nedeni ise İsrail'in, Celile Gölü yanında yer alan ve kilit öneme sahip su kaynağı olan bir toprak parçasını Suriye'ye bırakmaya razı olmamasıydı.
2008: Suriye ve İsrail, kapsamlı bir barış anlaşması sağlanması amacıyla Türkiye'nin arabuluculuğunda yeniden dolaylı görüşmelere başladı. İsrail'in Gazze'ye saldırmasının ve dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak'ın yolsuzluk davası nedeniyle istifa etmesinin ardından görüşmeler sonlandırıldı.
2009: İsrail Başbakanı Netanyahu, Golan Tepeleri ile ilgili daha sert bir politika izleyeceğinin sinyallerini verdi. Aynı yıl Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da karşılarında"barış için görüşülecek bir muhatap olmadığını" söyledi. ABD Başkanı Barack Obama da 2009 yılında göreve geldiğinde, "İsrail ve Suriye arasındaki görüşmeleri yeniden başlatmanın dış politika öncelikleri arasında yer aldığını" söyledi ancak bu konuda da bir gelişme sağlanamadı.
2013: Mart 2011'de patlak veren Suriye iç savaşı 2013 yılında Golan Tepeleri'ne kadar ulaştı. İsrail, Golan Tepeleri'ne top ateşi açıldığını öne sürerek bu saldırılara karşılık verdi. İsrail ve Suriye orduları da aynı yılın mayıs ayında karşılıklı top atışlarında bulundu. Bu durum bugüne kadar aralıklarla devam etti.
2016: İsrail Başbakanı Netanyahu, Bakanlar Kurulunu Golan Tepeleri'nde toplayarak dünyaya burayı "İsrail toprağı" olarak tanıma çağrısında bulundu ancak uluslararası toplum buna olumlu yanıt vermedi, aksine tepki gösterdi.
2019: ABD Başkanı Trump, işgal altındaki Golan Tepeleri üzerindeki "İsrail egemenliğini tanıdıklarını" açıkladı.