İsrail'in kuruluşunu "Nakba" (Felaket) olarak adlandıran İsrailli Araplar ve Filistinliler, Nakba'nın 62. yıl dönümünde sokaklara döküldüler.
Bu yılki Nakba günü etkinliklerine, Gazze'de düzenlenen, Hamas ile El Fetih'in de organizatörleri arasında yer aldığı "birlik" gösterisi damgasını vurdu.
Gazze Şeridi'nde dün başlayan gösteriler, bugün de devam etti. Bölgenin orta kesimlerindeki Nuseyrat ile kuzeydeki Cebaliye mülteci kamplarında ellerinde Filistin bayrakları ve geride bıraktıkları evlerinin anahtarlarıyla yürüyenler, geri dönüş haklarının ellerinden alınamayacağı yolunda sloganlar attı, bazıları Filistin Yönetimi'nin İsrail'le yeniden görüşmelere başlamasını protesto etti.
İLK KEZ HAMAS VE EL FETİH YAN YANA
Gazze kentindeki yıkık parlamento binasının bulunduğu, yakın zamana kadar "Meçhul asker" heykelinin yer aldığı ancak şimdi sadece heykelin kaidesinin kaldığı alanda toplanan on binden fazla kişinin arasında, Gazze Şeridi'ndeki tüm siyasi gruplar hazır bulundu. Yürüyüşün organizatörleri arasında rakip Hamas ve El Fetih ortak yer aldı.
Sadece Filistin bayraklarının kullanıldığı gösteride Hamaslılar ve El Fetihliler beraber yürüdü. Göstericiler yürüyüşü sloganlar eşliğinde BM karargahının önüne kadar sürdürdü.
Bir Gazze sakini, "Gazze'de uzun süredir böylesi yaşanmadı" diyerek, 2007 ortalarından bu yana ilk kez böyle bir beraberliğin sergilendiğine dikkati çekti.
Hamas'ın 2007 yılı ortalarında kanlı çatışmalardan sonra Gazze Şeridi'ni ele geçirmesinden sonra Hamas ile El Fetih'in arası açılmıştı.
İNGİLTERE'YE HATANI DÜZELT ÇAĞRISI
Gazze'deki gösteriye İslami Cihad'ın önde gelen isimlerinden Halid El-Batş da katıldı. El-Batş konuşmasında,1948 öncesi Filistin'de olan bitenlerden İngiltere'yi sorumlu tuttu. El-Batş, İngiltere hükümetine yaptıkları yanlışı düzeltmesi çağrısında bulundu.
El-Batş ayrıca, Filistinlileri birlik olmaya davet ederek, "Başka ülkelerin vatandaşı olmayı kabul etmiyoruz. Başta geri dönüş hakkı olmak üzere, Filistinlilerin hakları kutsal haklardır" dedi.
SİRENLER 12.00'DE ÇALDI AMA...
Bu arada Filistin Yönetimine ait resmi haber ajansı Wafa, Batı Şeria'da sirenler saat 12.00'de Nakba'yı anmak için çalarken, Ramallah'ta sirenlerin çaldığı sırada pek çok kişinin saygı duruşunda bulunmamasını eleştirdi.
Wafa'nın haberinde, "Filistinliler Ramallah'ta Nakba sirenlerinde 60 saniye bile durmadılar" denildi.
Batı Şeria'da başta Nablus, El Halil, Cenin'de yürüyüşler düzenlendi, etkinlikler bazı yerlerde festival havasında sürdü, Beytüllahim'de konserler verildi, Filistinli kadınlar ateşte ekmek pişirip dağıttı.
El Halil'de Halil İbrahim Cami yakınlarında bazı Yahudi yerleşimcilerle Filistinliler arasında arbede yaşanırken, Nablus'un güneyindeki Irak Burin köyünde Filistinlilerle İsrail askerleri arasında çatışma çıktığı belirtildi.
DOĞU KUDÜS'TE ARAP MİLLETVEKİLLERİ DE YÜRÜDÜ
Doğu Kudüs'te, İsrail güvenlik güçlerinin yoğun önlemleri arasında, İsrail parlamentosunun Arap milletvekillerinin de katıldığı bir yürüyüş düzenlendi. Şeyh Cerrah mahallesindeki Amerikan Konsolosluğunun önünden başlayan ve Selahaddin Caddesi'ne kadar uzanan yürüyüşe milletvekilleri Cemal Zahalka vle Hanin Zuabi katıldı.
Ellerinde Filistin bayrakları ve "Kudüs'te Yahudileştirme-Yeni Nakba" pankartları taşıyan birkaç yüz kişilik kalabalık arasında, El Fetih yöneticilerinden Hatim Abdülkadir de yer aldı.
Lübnan'ın güneyindeki Marun El-Ras köyünde de Nakba için anma gösterileri yapıldı. Filistin ve Hamas'ın yeşil bayraklarının bir arada yer aldığı binlerce kişinin katıldığı gösteride, ayrıca Hamas'ın öldürülen liderlerinden Şeyh Ahmed Yasin ile hareketin Şam'daki lideri Halid Meşal'in resimleri taşındı.
YERLEŞİMLER: "KANSER"
Bu yürüyüşte konuşan İsrail'deki İslami Hareket'in kuzey şubesi sorumlusu Raed Salah, Arap toplumunun önde gelen siyasi isimlerinden Emir Makhul ile Ömer Said'in gözaltına alınmasıyla ilgili İsrailli liderleri sert dille eleştirdi.
Salah konuşmasında yerleşimleri yayılan kansere benzeterek, şöyle dedi:
"Batı Şeria'da yerleşim denilen bir kanser var. Bu hastalık işgal altındaki Kudüs'e, Golan Tepeleri'ne de yayılıyor. Bu kanser türünün 1000 fabrikası olduğunu ve 3000 dolayında mal ürettiğini biliyoruz. Biz, sizi bu kanserli ürünlerden kaçınmaya çağırıyoruz. Bütün bu ürünleri çöpe atın, bu toplumların ekonomilerini boğun. Bu kanser, işgal sona erinceye kadar yok edilmeli, Kudüs'ün tümünden de kaldırılmalı."
1948'de Filistin topraklarındaki yaklaşık 1.4 milyon Filistinlinin yarısından fazlası, şimdi İsrail sınırları içinde kalan kasaba ve köylerini terk ederek, Batı Şeria'ya, Gazze Şeridi'ne, komşu Arap ülkelerine veya diğer ülkelere kaçmak zorunda kalmış veya sürgün edilmişti. Ayrıca birçok Filistinli de içinde kalmasına rağmen evlerinden olmuştu.
Filistinlilerin verilerine göre, İsrail Nakba sırasında Filistinlilere ait 774 kasaba ve köyü kontrol altına aldı, 531 kasaba ve köyü de yok etti. Nakba sırasında 70 büyük katliamın yapıldığı ve 15 bin Filistinlinin öldüğü belirtiliyor.