ABD'nin eski Başkanı George Bush'a, Bağdat'ta basın toplantısı düzenlediği sırada ayakkabılarını fırlatan ve milyonlarca kişinin gözünde kahraman olan Iraklı gazeteci Muntazır El Zeydi, ABD'nin mevcudiyetiyle ülkesinin halen esir tutulduğunu söyledi.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ
"BEN ÖZGÜRÜM, ÜLKEM HALA ESİR"
El Zeydi, bugün serbest bırakılmasının ardından düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin, Saddam Hüseyin'in devrildiği işgalin üzerinden 6,5 yıl geçmiş olmasına rağmen Irak'taki mevcudiyetini korumasına dikkati çekti ve "Ben bugün özgürüm. Ancak ülkem halen esir" diye konuştu.
"HAPİSTEYKEN İŞKENCEYE UĞRADIM"
Basın toplantısını, koruma ordusunun eşliğinde geldiği El Bağdadiya televizyonunda düzenleyen El Zeydi, gözaltına alındığı ilk günlerde dövüldüğünü, elektrik şoku verilerek kendisine işkence edildiğini söyledi.
İşkence edenlerin kimliklerini daha sonra ifşa edeceğini kaydeden El Zeydi, Başbakan Nuri El Maliki'den özür dilemesini beklediğini ifade etti.
El Zeydi'ye işkence edildiği iddiası daha önce ailesi tarafından da dile getirilmişti. El Zeydi'nin cezaevinde tutulduğu sırada dövüldüğü, kolunun ve kaburgalarının kırıldığı, iç kanamasının olduğu ileri sürülmüş, bu iddialar Irak ordusu tarafından reddedilmişti.
Basın toplantısının yapıldığı binaya Irak bayrağına sarılı olarak gelen ve siyah güneş gözlüğünü toplantı sırasında dahi çıkarmayan Zeydi'nin dişlerinden birinin eksik olduğu ve bunun konuşmasını etkilediği gözlemlendi.
Gazeteci, 2008 Aralığında Bağdat'ı ziyaret eden Bush'a, basın toplantısı sırasında ayakkabılarını fırlatmış, fakat hedefi tutturamamıştı. Gazeteci, misafir devlet başkanına hakaret ve saldırıdan 3 sene hapisle cezalandırılmış, cezası temyiz mahkemesince 9 aya indirilmişti.
Zeydi'nin şimdi gazeteciliğe devam edip etmeyeceği henüz bilinmiyor. Zeydi'nin birçok kanaldan program yapma teklifi aldığı da belirtiliyor.
Eyleminden sonra tüm Arap ülkelerinde kahraman olan Iraklı gazeteciye Katar Emiri Şeyh Hamid bin Halife El Tani, cezaevinden çıktığında spor otomobiller, altın at ve madalya sözü vermiş, Arap babalar kızlarını onunla evlendirmek için sıraya girmişti.