Kalabalık nüfusuna bağlı olarak ucuz iş gücü sayesinde dünyanın en güçlü ikinci ekonomisi haline dönüşen Çin'de 'bebek krizi' yaşanıyor. Şimdilerde 1.4 milyar dolarlık nüfusa ulaşan ülkede doğum oranları artmıyor. Konunun detaylarına geçmeden önce Asya'nın yükselen gücü Çin'in nüfusu hakkında China Daily tarafından yayınlanan bazı bilgilere kısaca göz atalım;
MEGAKENTLER İLE NÜFUS PATLAMASI
• Ülkede 1949 yılında yani Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğu dönem ülke nüfusu 542 milyondu. Bu nüfusun da 484 milyonu kırsal kesimde, kalan 58 milyonu şehirlerde yaşıyordu.
• 2019 yılına gelindiğinde ülke nüfusu 1 milyar 395 milyonu aştı. Aynı zamanda ilk kez iki yıl önce şehirlerde yaşayanların sayısı kırsaldakileri aştı. Buna göre 2019 yılında Çin'de 564 milyon kişi kırsalda yaşarken, 831 kişi şehirlerde yaşıyor.
• Çin nüfusu hakkında konuşurken 1971 ile 2016 yılları arasında uygulanan tek çocuk politikasını anmadan olmaz. Nüfus artışının önüne geçmek için uygulanan bu politikadan 2016 yılında resmen vazgeçildi ancak nüfus artışı konusunda istenilen sonuçlar elde edilemedi.
YAŞLI NÜFUS 250 MİLYON
• Çin'in bir diğer 'sorunu' da yaşlı nüfusun çokluğu olarak görülüyor. Ülkede 1990 yılında 65 yaş ve üzerinde 64 milyon kişi vardı. Günümüzde bu oran 250 milyona ulaşmış durumda. Batılı ekonomistler, 250 milyon kişinin ekonomiye bir katkısının bulunmadığına ve emeklilik maaşları ile sağlık giderleri gibi de Çin ekonomisine ciddi bir maliyete neden olduğuna dikkat çekiyor.
İŞ GÜCÜ BİTİYOR ENDİŞESİ
• Ülkede ortalama yaşam süresi 1990 yılında 68,8'di bu sayı 2018 verilene göre 77'ye yükseldi.
• Çin'in geleceğine dair karamsar tablolar çizilmesinin bir nedeni de ekonomisinin bu hale gelmesinde büyük pay sahibi olarak görülen iş gücünün azalması gösteriliyor.
• 1995 yılında 15-65 yaş arası nüfus 814 milyondu. 2018 yılına gelindiğinde ise aynı yaş aralığındaki nüfus 1 milyar kişi olarak açıklandı.
• Ancak 2018 yılının iş gücü sınıfı açısından şöyle bir önemi var; 1982 yılından itibaren ülkedeki 15-64 aralığındaki kişilerin sayısı ilk kez bir önceki yıla oranla 2018'de aşağıya düştü.
2020'DE YÜZDE 15'LİK DÜŞÜŞ
Gelelim dünyanın en kalabalık ülkesi unvanına sahip olan Çin'deki nüfus sorununun detaylarına. Çin'deki resmi rakamlar bu hafta ülkelerindeki son nüfus istatistiklerini açıklamaya başladı. Buna göre yeni doğum oranlarında yüzde 15'lik bir düşüş var. 2019 yılında örneğin 11.8 milyon yeni bebek kaydı yapılmıştı, 2020'de ise bu rakam 10 milyona düştü.
EVLENECEK KIZ YOK
Çin'in geleceğine dair endişelere neden olan bir diğer konu toplumdaki cinsiyet eşitsizliği olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin 2020 yılında doğanların neredeyse yüzde 53'ü erkekti. Bu yeni doğan bebeklerde kızlara göre erkeklerin sayısının 545 bin daha fazla olduğu anlamına geliyor. Aslında erkek çocuklarının da fazla olmasının sebebine dair bazı görüşler var. Bunun en temel nedeni tek çocuk politikası döneminde herkesin erkek çocuk istemesi. Dolayısıyla şimdilerde erkek nüfus ile kadın nüfus arasında ciddi bir uçurum oluşmuş durumda. Bu ' erkek çocuğu alışkanlığının' hala devam ettiği de görülmekte.
TEK ÇOCUKLUĞA ALIŞTILAR
Peki Çin'de nüfusun artmamasının arkasındaki nedenler neler?
• Uzmanlara göre yıllarca tek çocuk politikasında yalnız büyüyenler şimdilerde anne-baba olma çağına geldi. Tek büyümeye alıştıkları için şimdilerde iki çocuk istemiyorlar.
• Bir diğer neden olarak yaşam standartlarının değişmesi gösteriliyor. Zenginleştikçe Amerikan – Batı kültürüne ayak uyduran genç anne-babalar erken yaşlarda doğum yapmak istemiyor. Kariyer, eğlence, gezmek isteyen çiftler, ikinci çocuğu da ekonomik kaygılarla dünyaya getirmek istemiyor.
• Diğer taraftan 2019 yılı son 14 yılın en düşük evlenme oranı olarak da kayıtlara geçti. Aynı dönem 5 milyona yakın çift de boşanma davası için başvurdu.
• Ülkede ayrıca büyükşehirlere çalışmak için gidip köyündeki evinde çocuğunu bırakan 200 milyona yakın kişi var. Bu kişilerde de güçlü aile bağları oluşmuyor ve daha fazla çocuk istemiyorlar.