Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun sözlerinin satır başları şöyle:
Gerek Ermeni meselesinde, FETÖ ile mücadelede, aynı şekilde PKK ile mücadele, Kudüs gibi bizleri ilgilendiren hassas konularda önemli yönlendirme yapıyor ve tüm vatandaşlarımız artık bu yönlendirme komitesi altında birleşmeye başladı.
Yine Amerika'da görev yapan STK'larla bir araya geldik. Ve ABD'deki Müslüman toplulukların temsilcileriyle de iftarda bir araya geldik. Daha sonra da seçim startını verdik. Güzel bir toplantı oldu. Yurt dışında seçimler biliyorsunuz erken başlıyor, ABD'de de 9'unda başlayacak.
Dışişleri BakanıÇavuşoğlu "Silahlar YPG'nin elinden alınacak"
'YOL HARİTASINI ONAYLADIK'
Amerika'daki iş dünyasıyla bir araya geldik. Türkiye ekonomisiyle alakalı bilgiler verdik. Çok verimli bir toplantı olduğunu söylemek isterim. Türkiye'nin ekonomisinin ne kadar sağlam olduğunu ve kur dalgalarından etkilenmeyeceğini güzel bir şekilde anlattık. Sabahki toplantıda, uzun zamandır gündemde olan Münbiç ve Suriye yol haritasını görüştük. Arkadaşlarımız çalışma grubu içinde, hazırlık yapmıştı. Ve onların tavsiyesi doğrultusunda biz de bu yol haritasını gündemimize aldık ve onayladık.
'ABD'NİN DAHA FAZLA ZARAR GÖRECEĞİNİ SÖYLEDİK'
İkili ve bölgesel konuları da değerlendirdik. Genel anlamda siyasi çözüm ve terörle mücadele başta olmak üzere, Suriye'de ne yapacağız? PKK ile mücadelede Irak'ta mücadelede neler yapabiliriz? Bunları değerlendirdik. İkili ilişkilerimizde ekonomik konuları değerlendirdik. Çelik ve bakır üzerinde ABD'nin uyguladığı vergi bizleri sektörümüzü rahatsız etti. Biz de karşılık verdiğimiz zaman ABD'nin daha fazla zarar göreceğini söyledik. Bizim ithalatımız ihracattan daha fazla. Genel anlamda da onların lehine bir açık var. Bu yanlış uygulamadan vazgeçmelerini söyledik.
FETÖ'nün iadesi konusunda artık adım atmaları gerektiğini söyledik. Onlar da tabii Brunson konusunu gündeme getirdiler. Belki bu ay için olmazsa temmuz ayı içerisinde bir toplantı daha gerçekleştirilecek. Bu toplantı Türkiye'de olacak. Ve ikinci çalışma grubumuz ele alacak.
'MÜNBİÇ MODELİNİ DİĞER ALANLARA DA TAŞIYACAĞIZ'
Onayladığımız yol haritasının birinci aşamasında, ekiplerimiz uzmanlarımız bir hazırlık çalışması yapacak iki taraftan da. İstihbarattan, Genelkurmay'dan ve Milli Savunma Bakanlığı'mızdan arkadaşlarımız, muhataplarıyla bir hazırlık toplantısı ve daha sonra uygulama safhasına geçeceğiz. Bu süreç içinde üçüncü aşamayı söylüyorum, birlikte buraların kimin yöneteceğine ve güvenlik birimlerinde kimlerin yer alacağına karar vereceğiz. Ve bu şekilde Münbiç'i istikrara kavuşturmuş olacağız. Münbiç modelini Münbiç tamamlandıktan sonra diğer alanlara da taşıyacağız. YPG'nin işgal ettiği diğer alanlara da taşıyacağız. Mutabakatımızda bu da var.
Umarım bunu uygularız, iki tarafta da kararlılık var. Bildiğiniz gibi 2016 yılında ABD'nin o dönemdeki yönetimi ve başkanı Obama, bize defalarca YPG'nin Münbiç operasyonunun hemen ardından bu şehirden çekileceğini söylemişti. Bu söz tutulmadı. YPG'ye destekleri arttı, silah desteği de verdiler. YPG işgal ettiği alanları genişletti ve Suriye topraklarının yüzde 25'ini ele geçirdi.
'HER İKİ TARAFTA BU KARARLILIK VAR'
İlişkilerimizi kopma noktasına getirenlerden biri buydu. Tillerson'un Ankara ziyareti oldu, bu konularda adım atma konusunda bir mutabakat sağlamıştık ve bu noktaya geldik. Atacağımız adım esasen hem Suriye'nin geleceği için önemli hem de ABD ile bozulan ilişkilerimizi tekrar rayına koymak için bir fırsat. Bu yüzden bu yol haritasının tam olarak uygulanması gerekiyor. Bunu da konuştuk. Her iki tarafta bu kararlılık var.
FETÖ konusunda, 'sizden gelen belgeleri ciddiye alıyoruz' dedi, ilave bilgileri de gönderiyorsunuz. O konuda da dedik ki, belge geldi gelmedi, eksiği var olmaz. Çalışma grubu içinde arkadaşlarımız otursun, bize söyleyin nesi yanlış? Nesi usulüne uygu değil? Öğleden sonra ön hazırlık toplantısını ekiplerimiz yaptı.
SORU-CEVAP
Amerika YPG-PKK konusunda vazgeçti, vazgeçiyor diyebilir miyiz? Münbiç meselesinde takvimin hayata geçmesi Temmuz'dan sonra mı olacak?
Temmuz'daki toplantı hukuki konuları, konsoloslukları içeren toplantı olacak, Suriye değil. Bundan sonra bu yol haritasının uygulanmasına yönelik, ön hazırlık, hazırlık ve uygulama safhası olacak. 0-10 gün içinde çalışmalar başlayacak. Zaten Genelkurmay Başkanımız Hulusi Akar, muhatabıyla görüştü. Bizim görüşmemizden hemen sonra görüşme konusunda mutabık kaldılar.
Öncesinde de zaten ABD'li yetkililer, askeri yetkililer Ankara'ya gelmişti ve sayın genelkurmay başkanımız yine NATO toplantısı marjında Brüksel'de görüşmüştü. Epeyce bir ön hazırlık çalışmalarını arkadaşlarımız, istihbaratımız yapmıştı. En son MGK'da da bunu gündeme getirdik ki, biz de kimlerin burada görev alacağı konusunda hazırlığımızı Türkiye olarak tamamlayalım ki orada isimleri ortaya koyalım. Dolayısıyla Temmuz'u beklemeden bu çalışmalar başladı ve devam edecek.
'6 AYDAN AZ'
Daha önce ABD'den farklı kurumlardan, farklı bakanlıklardan farklı açıklamalar geliyordu. Bu da bizi rahatsız ediyordu. Yine diğer taraftan tabi sık sık değişiklikler oldu. gerekli atamalar yapılamadığı için henüz daha Ankara'ya büyükelçi de atanamadı, sadece Ankara değil, 40 kadar ülkede büyükelçi yok. Bir boşluk oldu. bizim arkadaşlarımız karşılarında muhatap bulamadığı dönemler de oldu. Pompeo CIA direktörlüğü yaptı, hassasiyetlerimizi çok iyi biliyor. Ve ticari bir geçmişi de var. Tüm bunlar bir avantaj. Tüm kurumlarla da iyi diyaloğu var. Uygulayıcılardan bir tanesi askerler olduğu için, onların da kendi aralarındaki uyum bu yol haritasının başarılı bir şekilde uygulanması için önemli.
Biraz önce söylediğim gibi teknik ekiplerimizin hazırlık ve uygulamadaki kat edeceği mesafeye bağlı. 6 aydan az. Ama burada tam, arkadaşlarımızın teknik ekiplerimizin yapacağı çalışma bazen 1 hafta, bazen 10 gün sürebilir. Sarkma olmayacak. Onun dışında tüm çalışmalarımız mutabakatımıza da net şekilde konuldu.
'SİLAHLAR YPG'DEN ALINACAK'
Ön hazırlık şudur. Bizim askerlerimiz oraya ne zaman gidecek? Kimlerden oluşacak? YPG çekilirken kim nezaret edecek? YPG çekildikten sonra boşluk olmaması için burada nasıl görev yapacaklar? Görev paylaşımı nasıl olacak? Bu sırada da yine kim yönetecek? Yönetimde kimler olacak? Bir kriterimiz var, nüfus yapısı. Her şehrin demografisi kriter olarak alınacak. Yalnız YPG geldikten sonra değil, savaş başlamadan önceki nüfus yapısı kriter olarak alınacak. Bunlar teknik çalışmalar. Tabii ki silahlar alınacak, YPG'den alınacak.
Net bir şekilde söylüyoruz. Ön hazırlık toplantısı 0-10 gün diyoruz, 6 ayı bulmayacak bir süreç diyoruz. Burada oyalamaca yok. Türkiye ya da ABD ben imzayı onayladım ama vazgeçtim derse bir yol haritası akamete uğrar. Aksi taktirde aylardır tartıştığımız çalışma gruplarının içinde, askerlerin olduğu, bizlerin olduğu, savunma bakanlığının olduğu bir çalışma ve yol haritası. 6 aydan çok daha önce bitecek.
Amerika YPG'yi terör örgütü olarak ilan edecek mi?
Öyle bir izlenim görmedik, böyle bir söz de vermediler. Biz ama kendilerine çok net bir şekilde söyledik. Pompeo da CIA direktörlüğü yaptı, aralarındaki bağı en iyi bilen sensin. Durum bu iken, PKK ile bağlantıları ortadayken sizin onlarla işbirliği yapmanız, bundan sonra da yaparsanız ilişkilerimizi etkilemeye devam eder dedik.
Teknik ekipleri bizim belirlediğimiz yol haritasını nasıl uygulayacaklarını konuşacaklar. Bundan sonra şöyle mi olacak, böyle mi olacak değil. Yol haritasının hazırlığını yapacaklar.
Tillerson ile mutabakat sağladığınız dönemde iki ABD'li general Münbiç sınırına gittiler… Onların bu duruşu değişti mi?
Bu Tillerson'ın ziyaretinden önceki bir açıklamaydı. Ve Münbiç'in temizlenmesi konusunda birlikte hareket edelim teklifinden sonra biz bu sürece girdik. O süreçte de biz ne diyorduk? ABD buradan YPG-PKK'yı çekmezse biz vururuz diyorduk. Tıpkı Afrin'de olduğu gibi.
Sahada kendini bilmez iki asker böyle açıklama yapmıştır, haddini aşmıştır. Ama bu yol haritasını, daha doğrusu komisyonun kurulmasının ardından yol haritası konusunda çalışmalar başladıktan sonra burada soru işareti oluşturacak bir tavır gelmedi.
BU TÜR OLUŞUMLARI BİZLERE TEKLİF ETMEYİN DEDİK
Suriye'nin geleceği, demokratik gücünü bilmeyiz dedik. Bunların hepsi YPG-PKK'dır. Bu tür oluşumları bizlere teklif etmeyin dedik. Yönetimde yer alacak kişilerle ilgili bizlere teklif etmeyin dedik. Bu Fırat'ın doğrusundaki şehirlerde yol haritası uygulamaya başladığı zaman o zaman göreceğiz ABD'nin tutumunu.
Bu ilişkilerimizin kopma noktasına geldiği anda ABD'lilerden bu öneriler gelmeye başladı. Tillerson ziyaret etti, Trump'ın hassasiyet içinde olduğunu biliyoruz. Tam bu süreçte, ilişkilerin kopma noktasına geldiği bir noktada onlar da bizi ziyaret ettiler ve bu çalışmaları başlattık.
YPG Münbiç'ten çekilirken silahları alınacak. Çekilme süreci bittiği zaman da silahlar alınmış olacak.
Üçüncü bir ülke olacak mı?
Hiçbir üçüncü ülkenin rolü olmayacak. Bu Türkiye ve ABD'nin birlikte uygulayacağı bir yol haritasıdır. Ha genel anlamda ileriki aşamada Suriye için, biz biliyorsunuz fikirdaş ülkeler toplantısı yapacağız. Bakan değişikliği sebebiyle yapamamıştık, diğer platformlarda koalisyonun içinde olan ya da Suriye ile ilgili oluşan platformlarda yer alan ülkelerde siyasi çözüm ve diğer konularda zaten işbirliğimiz olacaktır. Yine terörle mücadelede zaten biz koalisyonun içinde aktif bir ülkeyiz ve bu da devam edecek.
YPG ÇOK SAYIDA KÜRT'Ü BURADAN SÜRGÜNE GÖNDERDİ
Burada hukuki belgenin ötesinde, esasen iki ülkenin ilişkilerini etkileyecek bir yol haritasıdır. Ama şu anda onaylandığına göre olumlu anlamda diyebiliriz, tabi ki uygulamayı da görmemiz gerekiyor. Bu uluslararası anlaşma, hükümetler arası anlaşma değil, onayladığımız bir rol haritası.
Ben Dışişleri Bakanıyım. Kaç asker gidecek, subay mı gidecek, astsubay mı gidecek onlara ben karar veremem. Tillerson grubu bize tavsiyelerini getirdi. Ortaya taslak bir yol haritası çıktı. Ufak tefek güncelleme oldu tabi. Ama özünde yol haritasında çalışma grubunun ön mutabakat sağladığı yol haritasının özünde bir değişiklik olmadı.
Rakka'da olması gerekiyor, hepsinde olması gerekiyor. Kobani olması Kürtler için de iyidir. Çünkü YPG çok sayıda Kürt'ü buradan sürgüne gönderdi. Türkiye'de yaşayan 400 bin civarında Kürt var. Sadece Arapları, Hristiyanları göndermedi. Kürtleri de sürgüne gönderdi. Türkiye'de PKK nasıl Kürt kardeşlerimize zulmettiyse, daha kötüsünü orada Suriyeli Kürtlere yaptı. Esad rejiminden daha fazla yaptı diyebiliriz. Şimdi PKK-YPG sürgüne gönderdi. Yaşama hakkı vermiyor.