Mısır'ın demokrasi simgesi Muhammed Mursi (67), dün mahkeme salonunda fenalaştı, ardından ise yaşamını yitirdi. Mursi'nin fenalaşmadan önce 20 dakika boyunca hararetli bir şekilde kendini savunduğu kaydedildi. Mursi'nin mahkeme salonunda hayatını kaybetmesi darbe öncesi yaptığı son konuşmayı akıllara getirdi. Mursi o tarihi konuşmada "Hakkı ve hukuku korumanın bedelini gerekirse hayatımla öderim" demişti.
'SIRLARIMLA MEZARA GİDECEĞIM'
Mursi'nin vefatının ardından ülkede alarm durumu ilan edildi. Ülke genelinde sabit ve mobil binlerce güvenlik devriyesi konuşlandırılmaya başlandı. Mursi'nin avukatı Abdulmunim Abdulmaksud, Mursi'nin naaşının nereye götürüldüğüne dair bilgilerinin olmadığını belirtirken, aile kabristanına defnedilmesi yönündeki talep ise Mısır makamlarınca reddedildi. Abdulmaksud, Mursi'nin vefatından önceki son sözlerini ise şöyle açıkladı: "Mısır'ın güvenliği, selameti ve egemenliği için benimle mezara gidecek sırlarım var."
'AZGINLAR YAVAŞ YAVAŞ ÖLDÜRDÜ'
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği, "Mursi ölmedi. Azgın bir grup tarafından yavaş yavaş öldürüldü" değerlendirmesinde bulunurken Uluslararası Af Örgütü de Mursi'nin ölümüne ilişkin acilen soruşturma açılması çağrısı yaptı. Mursi'nin hapishanede insanlık dışı koşullara mahkum edilmesi İnsan Hakları İzleme Örgütü raporlarına da yansımıştı. 19 Haziran 2017'de yayımlanan rapora göre Mısırlı makamlar Mursi'nin ailesi ve avukatlarıyla iletişim kurmasını engelledi. Sağlık hizmetlerinden mahrum bırakıldı. Ayrıca gazete okuması, televizyon izlemesi ya da telefonla görüşmesi yasaktı. Mescid-i Aksa'da Muhammed Mursi için gıyabi cenaze namazı kılındı.
ZALİM SİSİ
BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan: Mursi kardeşimize, şehidimize, Allah'tan rahmet diliyorum.
Demokratik yollarla, yüzde 52 gibi bir oy almak suretiyle cumhurbaşkanı olan merhum Mursi'yi, demokrasiyi bir tarafa koyarak, darbe ile Mısır'ın başına geçen zalim Sisi, 50'ye yakın Mısırlı'yı idam ettirmiştir. Batı, Sisi'nin bu idamlarına hep sessiz kaldı. AB ülkeleri idamı yasaklarken ne yazık ki Mısır'da katil Sisi'nin davetine icabet etmişlerdir.
Bu ikiyüzlülük değil, çok yüzlülük.
Bizim gözümüzde Mursi inandığı dava uğruna verdiği mücadele sırasında hayatını kaybeden bir şehittir. Tarih, onu cezaevine atıp idamla tehdit edenleri ve şehadetine yol açan zalimleri asla unutmayacaktır.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak: Demokrasi tarihinde unutulmayacak
bir mücadele veren şehit
Mursi'ye Allah'tan rahmet diliyorum.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Bütün dünyanın
gözleri önünde kanlı bir darbeyle
devrilen Mısır'ın seçilmiş ilk
Cumhurbaşkanı Mursi, mahkeme
salonunda Hakk'a yürüdü. Mekanı cennet
olsun.
Dışişleri Bakanlığı: Muhammed Mursi, ülkesinin demokrasi yolundaki mücadelesinde her daim müstesna bir şahsiyet olarak anılacaktır.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Şehit Mursi hak bildiği yoldan dönmedi.
Onurlu bir hayat yaşadı. Sözde demokratik dünya bu sınavı geçemedi. Bu utanç onların alnında yazılı olacak her zaman. Allah'tan rahmet diliyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca bugün yurt genelindeki merkezi camilerde şehit Mursi için gıyabi cenaze namazı kıldırılacak.
Zeynel YAMAN
DARBEYE DİRENDİ
MISIR'IN Şarkiye iline bağlı Eladva köyünde 8 Ağustos 1953'te doğan Muhammed Mursi Îsa el- Eyyat, mühendislik lisansını Kahire Üniversitesi'nden aldı. Babası çiftçi annesi ev hanımıydı. 5 yıl boyunca Mısır Halk Meclisi üyeliği yaptı. 2011 Mısır Devrimi'ne muhalif bir lider olarak destek verdi ve 30 Nisan 2011 tarihinde Müslüman Kardeşler'in kurduğu, Özgürlük ve Adalet Partisi'nin başkanı seçildi. 30 Haziran 2012'de ülke tarihinin ilk demokratik seçimlerinde oyların yüzde 51.73'ünü alan Mursi, Mısır'ın 5'inci, ülkenin ise ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçti. Mursi'nin Cumhurbaşkanı seçilmesinin yıl dönümü olan 30 Haziran'da eylemler başladı, 3 Temmuz 2013'te Abdülfettah Sisi liderliğindeki cuntacılar darbe yaptı. Mursi darbeyi kabul etmediğini açıkladı ve direnme çağrısı yaptı. Darbeciler binlerce kişiyi öldürürken Mursi de tutuklandı. 6 yıldır tutuklu bulunun Mursi, "yabancı terör örgütleriyle komplo kurmak" suçlamasından ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.