Dünya genelinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yayılmasını önlemek için alınan tedbir ve kısıtlamalar sonucunda küresel emisyon seviyesi nisanda günlük bazda geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 17 azalarak 83 milyon ton seviyesine geriledi.
2006'DAKİ SEVİYELERE İNDİ
"Kovid-19 Sınırlamaları Döneminde Günlük CO2 Emisyonlarında Geçici Düşüş" başlıklı rapora göre, geçen ay günlük küresel emisyon seviyesi, 2006'daki değerlere indi.
Bu dönemde emisyonlardaki gerilemede, başta küresel emisyonların yüzde 3'ünü oluşturan havacılık sektöründeki durgunluk ve genel olarak ulaşım sektöründeki tüketim düşüşü ile sanayi ve enerji tesislerinin daha az çalışması etkili oldu.
Böylece dünyada Kovid-19 salgınının yayılmasını önlemek için alınan tedbir ve kısıtlamalar sonucunda küresel karbon emisyon seviyesi nisanda günlük bazda geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 17 azalarak 83 milyon tona geriledi.
Söz konusu dönemde ülke bazında en büyük düşüş Çin'de görülürken, onu ABD ve Avrupa ülkeleriyle Hindistan izledi.
Kovid-19 kısıtlamaları sebebiyle yıl bazındaki toplam emisyon düşüşünün ise geçen yıla göre yüzde 4 ila 7 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülüyor. Rapora göre, emisyon düşüşünün uzun vadeli olabilmesi için ise hükümetlerin kalıcı politikalar uygulaması gerekiyor.
SALGIN SONRASI EKONOMİK POLİTİKALAR BELİRLEYİCİ OLACAK
Öte yandan, bilim insanları sıfır emisyon hedefi için refahı artırmaya ve altyapıyı desteklemeye yönelik mekanizmalar olmadan kapsamlı ve daimi emisyon azaltımının sağlanamayacağını ifade ediyor.
Söz konusu rapor çalışmasını yöneten, Doğu Anglia Üniversitesi İklim Değişikliği Bilim ve Politikası Bölümünde öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Corinne Le Quere, Kovid-19 sebebiyle uygulanan toplumsal sınırlandırmaların enerji tüketimi ve emisyonlarda büyük değişimlere sebep olduğunu belirterek, "Bu ani düşüşün ekonomi ve ulaşım sektörü ile enerji sistemlerindeki yapısal değişiklikleri yansıtmadığı için geçici seyretmesi olasıdır. Dünya liderlerinin Kovid-19 krizi sonrasındaki ekonomik planlamalarında iklim değişikliğini ne ölçüde dikkate alacağı, önümüzdeki yıllarda küresel ölçekte atmosfere salınacak emisyonlarda belirleyici rol üstlenecek." değerlendirmesinde bulundu.
Le Quere, iklim değişikliğiyle mücadele hedefleriyle uyumlu ekonomik teşvik paketlerinin daha gerçekçi, sürdürülebilir ve gelecekte yaşanabilecek krizlere karşı dirençli olmasını sağlamak için ulaşım sektörünün kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.