Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nca eylül ayında başlatılan "Turkey Today/ Bugünün Türkiyesi" etkinlikleri çerçevesinde 25-28 Aralık tarihlerinde Çin'in Pekin ve Şanhgay şehirlerinde önemli temaslar gerçekleştirildi. Türkiye'nin dış politikası açısından stratejik öneme sahip ülkelerde Ankara'nın gündemi üzerine bilgilendirmede bulunmak amacıyla düzenlenen toplantılara ilgi yoğun oldu. Cumhurbaşkanı Başdanışmanları Fecir Alptekin, Piri Reis Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Bilgi Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ege Yazgan, İstanbul Ticaret Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın ve Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Altay Atlı'dan oluşan heyet, dün son olarak Şangay Üniversitesi Küresel Araştırmalar Merkezi işbirliğiyle, medya ve akademi dünyasının geniş katılım gösterdiği bir panel düzenlendi.
ORTAKLIK VURGUSU YAPILDI
Panelistlerden Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın, "Dünya çapında güvenlik tehditlerinin sayısı arttıkça güvenlik merkezli konular öncelik kazanıyor. Türkiye bu tehditlerle yüzleşirken klasik müttefiklerinden yardım değil zarar gördü. Öte yandan Amerika'nın dünya siyasetindeki etkisi de gittikçe kırılıyor. Böyle bir ortamda Türkiye yeni ortaklıklar arayışında. Çin'in uluslararası siyasetin içindeki etkisi arttıkça tüm alanlarda işbirliği için çok uygun bir zemin doğabilir" dedi.
Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu konuşmasında Çin'le Türkiye arasında gerçekleştirilebilecek muazzam ticari potansiyele değindi. Aslanoğlu, Türkiye'nin dünyada en çok turist çeken 8. ülke konumuyla ve ayrıca gerek potansiyeli, gerek coğrafi konumuyla lojistik sektöründe ve tedarik zincirlerinde gösterdiği hızlı büyüme ile 'Bir Kuşak Bir Yol' projesi çerçevesinde önemli bir merkez olma potansiyeli taşıdığını vurguladı.
Prof. Dr. Ege Yazgan, Türkiye'nin özellikle Avrupa pazarına ulaşmak isteyen Çinli yatırımcılar için önemli bir alternatif teşkil ettiğini belirtterek "Artan gelir alt gelir gruplarına da yayılarak, Türkiye'yi dünya ekonomisi için önemli bir pazar haline getirdi. Özellikle AB ile imzalanan Gümrük Birliği anlaşması, Türkiye'ye yatırım yapacak doğrudan sermaye yatırımlarına ve Avrupa'ya da erişim sağlayacak. Ayrıca Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği reformlar, yabancı yatırımcılara önemli avantajlar sunmakta" dedi.
Dr. Altay Atlı konuşmasında Çin'in artık Türkiye için sermaye, teknoloji transferi ve ortak üretim açısından yeni işbirliği imkânları sunabilecek ve dolayısıyla Türkiye'nin uzun vadeli sürdürülebilir ekonomik kalkınma sürecine katkı sağlayabilecek bir ülke olarak görüldüğünü belirtti.